Dinlerini Parçalayıp Gruplara Ayrılanlar

Dinlerini Parçalayıp Gruplara Ayrılanlar

Enam 159 ” Dinlerini PARÇA PARÇA edip GRUPLARA ayrılanlarla senin hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır. Allah onlara, yapıp ettiklerini haber verecektir.”

“Dinlerini parça parça edip gruplara ayrılanlar”dan kasıt Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlardır. Ayette Hz.Muhammed’e dinlerini parçalayanlarla, gruplara ayrılanlarla bir ilişkin yok ve dinde birlik ve beraberlik içinde olun ayrılığa düşmeyin deniliyor.
İnsanlar 800-900 yılları arasında kendi bulundukları şartlar doğrultusunda Kur’an’da açıklanmamış bir takım konularla ilgili yorumlar getirmişlerdir. Bu yorumları getirenler de bu yorumlarını İslamın evrensel yorumu kabul etmemiş ve bundan sonra kimse yorum yapamaz dememiştir. Ama bu zamandaki bazı gruplar o dönemdeki Müslümanların İslam’ı en iyi anladıklarını, bu zamanda onlar gibi yorum yapılamayacağını, onların hükümlerinin kesin doğru olduğunu söylerler. Onlar bazı konulardaki yorumları zamanla siyasi görüşlere dönüşmüş ve gruplaşmaya, tek olan dini parçalamaya dönüşmüştür. Öyle ki Müslüman gruplar sırf görüşlerinden dolayı birbirlerine girmiş, savaşlar çıkmıştır. Ölen Allah diyor, öldüren Allah diyor bu nasıl iştir? Kur’an’da o kadar ayrılmayın, bir olun, Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, parçalara ayrılıp her grubun kendi ilkeleriyle övündüğü kimselerden olmayın… diyor.
İslam ; itikatta selefilik, eşarilik, maturidilik, amelde hanefilik, şafilik, malikilik, hanbelilik, siyasi mezhepler olarak haricîlik, şiîlik ve daha bir sürü isim şeklinde gruplaştırılmış, parçalanmıştır. İnsanlar konular üzerine getirdikleri yorumlar, dinin bir gereği, bir farzı olarak ; yasakladıkları, yanlış buldukları şeyler de haram olarak algılanmamalıdır. Kur’an’da zaten haram olan şeyler yani Allah’ın yasakladığı şeyler açıklanmıştır. Açıklanmayan konularda eylemler insanların tercihine bırakılmıştır.
Artık Müslümanlar tozlara, yüksek raflara, süslü kılıflara hapsettikleri, ölüler kitabına dönüştürdükleri Kuran’ı sadece sevap kazanmak amacı ile Arapçasından okumayıp anlamıyla birlikte okumaya başladıklarında; dinin gerekliliklerini üç beş kişinin iki dudağından çıkan sözlerle olmadığını, dini gerçek şekliyle öğrenebilmenin ve dini hurafelerden kurtarmanın tek yolunun Kuran’ı rehber yapmak olduğunu, dini kolaylaştırsın diye yapılan yorumların aslında ne kadar da zorlaştırdığını, düşünmenin, aklı kullanmanın, sorgulamanın dinin bir gereği olduğunu, kendilerine şefaatçi arayacaklarına şefaati direk Allah’tan istemeleri gerektiğini, Kuran’ın ölü kitabı değil insanın hayatını değiştiren, iyiye, güzele yönlendiren bir kitap olduğunu ve daha fazlasını fark edeceklerdir.

Rum 32 “Dinlerini PARÇALAYAN (Fırkalara ayıran), her grubun yalnız kendi sahip oldukları (ilkeler) ile övündüğü kimselerden OLMA!”


About the Author
Author

Kuraniyasamak

Leave a reply

Name (required)

Website