MEALİZM DİYE BİR AKIM ÇIKTI (!)

MEALİZM DİYE BİR AKIM ÇIKTI (!)

“Meal” kelimesinin kelime anlamı nedir hiç baktınız mı?
“anlam, kavram”

Kur’an’ın anlayarak okunmasına ya da anlasak bile yalnızca Arapça okuyarak anlayabileceğimizi düşünen pek çok hocalar ve insanlar var ve onlara neden bunlara karşı çıktığımızı sorduğumuz zaman şu cevabı almaktayız:
-Bir dil başka dile çevrilirken bozulmalar olabilirmiş, Arapça Türkçeye tam olarak çevrilemezmiş…

Kur’an’da Hz.Musa’nın Firavun’un konuşmaları geçer, sizce onlar Arapça mı konuşmuşlardır? Hayır, onlar Eski Mısır’ın o zamanki dili olan Tot(Thoth) dilini kullanıyorlardı. Onların konuşmaları o dilden Arapçaya çevrildiği zaman anlamda herhangi bir bozukluk yok ise, Arapça yazılan ayetlerin Türkçeye çevrilmesinde ne kadar sakınca olabilir? Yanlış mealler yok demiyorum, var tabii ama doğru şekilde mealleri okuduğumuz takdirde okunan ayette sadece bazı kelime farkları görülür ve bu kelime farkları da anlamı zaten değiştirmeyecektir.

Mesela al yerine kırmızı demek gibi.

Şimdi yazının başında mealin kelime anlamını “anlam, kavram” olarak söylemiştik. Varsayalım ki yolda İngilizce konuşan birisi size “Hello” diyor. Siz onun ne dediğini anlamak için içinizden “hello” kelimesinin merhaba kelimesine tekabül ettiğini geçiriyorsunuz. Aslında burada meal yapmış olmuyor musunuz?

Arapça bilseniz bile Kur’an’ı okurken meal yapmış olmayacak mısınız? Yapsanız ne zararı var ki?

Kur’an, toplumda en çok bulunan kitap olurken en az anlaşılan kitap olarak görünüyor. “Neye göre bu kanıya vardın?” diye sorarsan, toplumun içinde bulunduğu durum hatta tüm Müslümanların içinde bulunduğu duruma bakarsak rahat anlaşılabilir bence. Zaten bu konuda fikir ayrılığına düşeceğimizi düşünmemekteyim. Allah, bize bu kitabı birazımız anlasın, birazımız okumasın, birazımız okusun anlamasın ama ağlıyor taklidi yapsın diye indirmedi. Bu kitapta bazı hükümler var ve bu hükümleri anlayalım, helal-haramları görelim ve Allah’ın bizden yapmamızı istediği şeyleri yapalım diye indirdi.

Sen anlamadığın metinlerden ders çıkarabilir misin?

Örneğin günlük hayatta namaz kılarken Fatiha suresini okumaktayız. Allah bize bir nevi kendini tanıtıyor ve ondan başkasına kulluk etmemiz gerektiğini söylüyor, bunu anlamadan okuyan kişi bu sureyi okuduktan sonra şeyhinin, gavsının eteklerinde medet umuyor…

Eee, tabii o harika bir Müslüman sonuçta meal okumuyor değil mi?

Kur’an bize hak ile batılı ayırt etmemiz için indirilmiştir; ölüye okunmak için, büyüden, nazardan korumak için değil!

Biz bunları ancak Kur’an’ı anlayarak (meal) okuduğumuz zaman bilebiliriz.

Yahut buna biraz ekle. Kur’an’ı ağır ağır, tane tane oku. (Muzzemmil Suresi,4)

Bu yazıyı Mehmet Akif Ersoy’un bir şiiriyle bitirmek istiyorum,selametle…

Çünkü biz bilmiyoruz dini. Evet, bilseydik,

Çare yok, gösteremezdik bu kadar sersemlik.

Böyle gördük dedemizden!” diye izmihlali

Boylayan bir sürü milletlerin olsun hali,

İbret olmaz bize, her gün okuruz ezber de!

Yoksa bir maksat aranmaz mı bu ayetlerde?

Lafzı muhkem yalnız, anlaşılan, Kuran’ın:

Çünkü kaydında değil hiçbirimiz mananın

Ya açar Nazm-ı Celil’in, bakarız yaprağına;

Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına.

İnmemiştir hele Kur’an, bunu hakkıyla bilin,

Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için.

Mehmet Akif (Safahat, s. 153 )


About the Author
Author

Zenci Musa

Comments (2)
Leave a reply

Name (required)

Website