niçin ibadet etmeyeyim?

Çevremizdeki hemen herkesin “Elhamdülillah Müslüman’ız” dediğini ya da başları sıkıştığında, ihtiyaçları olduğunda “İnşallah” dediklerini duyarız. Bu insanlar muhtemelen inanıyorlardır da. Ancak konu Tanrı’nın bizden istediklerine geldiğinde aynı insanların “İnanıyoruz ya. Ötesine ne gerek var.” gibi bir tavra sahip olduğunu da görürüz. Ki bu da bir insanın kendi içinde yaşayabileceği en büyük çelişkilerdendir. Eğer siz bir inanca sahipseniz o inancın gereklerini (daha&helliip;)

Ne kadar da az şükrediyorsunuz!

O kadar nazik bir arkadaşım var ki, adını değiştiriyim adı Ayşe olsun. Ayşe camdan halı silkelemez, toplum içinde yüksek sesle konuşmaz, otobüste büyüklerine yer verir ve teşekkür etmeyi hiç unutmaz. Örneğin, su getirilmesini istediği garsondan yada annesinden (kişi önemli değil kim olursa) hemen teşekkür eder, ya da biri ona yer verdiği zaman hemen teşekkür eder. Çevremizde Ayşe gibi kişilere çok (daha&helliip;)

DİNDE İSTİKRAR

İnsanların genelde din için yaptıkları yorumları 2 grupta toplayabiliriz. İlki din, namaz niyaz işleri bir zamanlar yapılmıştı bir modaydı bir trenddi geçti gitti şimdi artık daha önemli dünyevi işler var, bunlarla ilgili vakit harcanmaz, hem biz hala oralarda mıyız, başka işimiz mi yok ki dinle ilgilenmeye devam ediyoruz, bunlar boş işler. İkinci grupsa ki daha yaygını bunlardır, dinin belli bir (daha&helliip;)

DIŞ GÖRÜNÜŞ

Allah Kuran`ın Rum suresi 7. ayette “Onlar basit ve iğreti hayattan, bir dış görünüş bilirler. Ama ahiretten tam bir gaflet içindedir onlar… “der. Biz Kuran`ın her ayetini çok dikkatli bir şekilde okumalıyız. Allah`ın bizden istediklerini, yapmamız ve yapmamamız gerekli şeyleri iyi kavramalıyız. Allah ahirette hüsrana uğrayacaklar için genelde gaflet içinde olanları söylüyor. Etrafımıza baktığımızda görüyoruz ki Allah`ı unutanların hatırlamayanların ortak (daha&helliip;)

İNSAN NİMETTEN SORGUYA ÇEKİLECEK

Kuran`da Tekasür suresi 8 de “Sonra o gün, nimetten kesinlikle sorguya çekileceksiniz. “der. Alah her insana bu dünyada kullanmak ve ahirette hesabını sormak için sayısız nimet verir. Bunları saymaya kalksak zamanımız yetmez derler ya aynen öyle. Önemli olan Allah`ın bize bağşettiği bu nimetleri nasıl kullandığımız. Allahın bize verdiği konuşma yeteneğinin ne kadarını onun dinini anlatmaya kullanıyoruz, verdiği zekayla onun yolunda (daha&helliip;)

İNSANIN EN BÜYÜK YANILGISI

İnsan doğrularıyla yanlışlarıyla yaşayan bir canlıdır. Onu diğer canlılardan ayıran belli başlı özellikleri vardır. Düşünüp akletmesi, gururu, nankörlüğü, kendini beğenmesi, egoları insansal özellikleridir. Allah`a inanıp iman edenler insanın kötü özelliklerinden kendini arındırmak zorundadır. İman edip ibadetlerini yerine getiren kimse ben oldum, yaptığım yeterli, herkes kendine baksın diyemez. Çünkü insanın Allah için yaptıklarını yeterli görme gibi bir lüksü yoktur. Dünyevi bir (daha&helliip;)

ALLAH HERKESİN İÇİNDEN GEÇENİ BİLİR

İnsanların çoğunda karşı tarafa karşı kendini savunma ve olduğundan daha çok gözükme hissi vardır. Bu his insanın genel özelliklerinden biri olunca hayatın içinde olan dinde de kendini gösteriyor. İnsanların bir bölümü dini konular açılınca yanımızdan uzaklaşıyor ya da konuyu değiştiriyor. Bazıları dini yaşayamamalarının nedenlerini kendilerince savunmaya kalkıyorlar; vaktimiz yok, sağlığım yetersiz, kendime bile harcayacak param yok. Bunlar en çok kullanılan (daha&helliip;)

KONUŞMA-YAZMA

Konuşma ile ilgili olarak enteresan şeyler söylenir. Sanki ilk çağlarda yaşayan insanlar arasında herhangi bir konuşmanın olmadığına dair izlenimler vardır. İlk insanların kendi aralarında bağırtı halinde ya da işaretleşerek anlaşıldığı zannedilir oysa Kuran`da Bakara 31de “Ve Adem`e isimlerin tümünü öğretti… ” der Allah. Burdan şunu da anlıyoruz ki insanlar dünyadaki ilk günlerinden itibaren kendi aralarında konuşmaya da başlamışlardır. Genel olarak (daha&helliip;)