Allahın beyti kabe midir?(2)

Evet Allahın beyti kabe midir?


sorusunun cevabının ne olduğunu anlama çabamıza kaldığımız yerden devam ediyoruz, sevgili dostlar Beytin kabe olduğunu sorgularken bizi bu cevaba ulaştıracak köprülerden geçmemiz gerekiyor.. en azından bana göre öyle.. hani bu şudur diyerek “başı sonu belirsiz“bir yanıt vermek erdirici olmasa gerek.. kabe konusuyla direkt ilgili ikinci köprümüz hicrettir.. Hani İbrahim, beyti hicret edenler ruku secde edenler için temizliyordu..

o zaman hicret köprüsüne gelip başında duralım, bakalım geçebilecemiyiz..

Bismillah..

İçinizden varlık ve servet sahibi kimseler yakınlarına, düşkünlere ve Allah yolunda hicret edenlere, vermeyeceklerine yemin etmesinler. Onlar affetsinler, vazgeçip iyi muamelede bulunsunlar. Allah’ın sizi bağışlamasını arzu etmez misiniz? Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. 24/22

Bu ayeti nasıl anlıyorsunuz arkadaşlar. .? ?

şimdi konumuzla ne alakası var diyebilirsiniz, demekte serbestsiniz, buyrunuz deyiniz..

Yaptığım anlama eyleminin bana veri olarak sundukları tamama ermeden istedim ki sizin de katkınız olsun, olur ki biz yanlış anlamayalım..

Kuranda “hicret` kelimesine karşılık gelen muharicun ve türev kelimeleri hem zihin göçü hemde mekan değişimi olarak karşımıza çıkmaktadır.

ve ben elçinin, bulunduğu şehirden “kaçış“anlamında asla çıkmadığına iman ediyorum..

elçi medineye bir çıkış yapmışsa bu çıkış bir kaçışla değil bir emirle gerçekleşmiştir.. fakat elçinin yaptığı bu çıkış bir hicret değildir, bunun adı İnsanlara Ensar olmaktır.

Ben Rabbime hicret edeceğim“ayetinin de bana gösterdiği gibi, “hicret“ kelimesiyle ifade edilenin “zihin göçü“/anlayışta yer değişimi mekan değişimi ve olumlu sonuçlara gark olmak“ olduğunu düşünüyorum,

İman edenler, hicret edenler, Allah yolunda cihad edenler; şüphesiz bunlar Allah’ın rahmetini umarlar. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. 2/218

ve dikkatimi çeken bir nokta daha var..

“önce iman sonra eylem“

ee adam iman edebilir lakin “eyleme geçmez..

önce iman sonra hicret? ?
Hicret çok önemli, hicretsiz imanda bir işe yaramıyor.. iman ettikleri ancak hicret etmemeleri sebebiyle,
ve tek mazeret, “imkan yol bulamayanlar“.. fakat onlarda “din hakkında sorup pekiştirerek eyleme geçisin tetikleyicisi olan zihinsel göçle/mekan değişimini gerçekleştirebilirler…

ve misal, imanlarını ispat edenlerle karşıtların aralarında velev ki bir antlaşma olsa bu ispat edenler, hicret etmeyenlere bir koruma/kollamada bulunamıyor ve ispat edenlerin ispat etmeyenlere karşı, ispat etmedikleri sürece tek sorumlulukları; dinde sorduklarına cevap vermek…

Kuru imanın eylemle isbatı olmasın sakın hicret. .? ? veya zulm altında kalmaya Rabbin razı olmaması nedeniyle mekan değişimi? ?
bilmem sizler neler söylersiniz?

Geçici bir süre için mekan değişimine göç değil taşınma denir,
Göç, artık geri dönülmez şekilde mekan değişimidir.

Muhacirun Allaha zihnen göç edenler, Allah için zulm yurdunu terk edenler.
Ensar ise yardımcılarıdır.

Geleneksel islamda medine inanırlarına verilen bir sıfattır ensar,
oysa Allahın dininde ensar, hem Hakka hemde batıla dalanlara yardım edenlerin sıfatıdır,

Yani Ensar; esas anlamı itibarıyla “yardımcı“demektir.

Siz bir kardeşinize, O insanın talebiyle para yardımı yaptığınızda Allah nazarında o kişinin ensarı olmuşsunuzdur, o paraya ihtiyacı olup da size yönelen muhacirdir ve umutsuzluğa düşmüş bir insana rahmet olduğunuzda siz Allah nazarında onun da ensarı olmuşsunuzdur.. yolda çarpılmış bir hayvanı görmüşseniz o size muhacir ve tedaviye götürmüşseniz, sizde o hayvanın ensarı olmuşsunuzdur,
İnananların ensarı hem birbirleridir hem de Allah, Allah inananların ensarıdır..

Geleneksel islamda hicret ve bu kavramla kopmaz olduğu düşünülen cihad kelimelerinin yanlış anlaşıldığını düşünüyorum,

Hicretin geleneksel anlayışta; esas itibariyle mekan değişimi olduğunu ve bu yapılırken `güçlü değil zayıf olunduğu göz ardı edilmiştir..

Ey iman edenler zayıf ve güçsüzler için seferber olun emrinden ben,

varsa bir mekan değişimi; bu değişimi yapanların güçlü, diğerlerinin ise yardıma muhtaç olduklarını düşünüyorum..

Bu durumda; yardım amacıyla mekan değiştirenler ensar olurken, kendilerine kendi mekanlarına gelinenler muhacir olmaktadır..

Burada yardım isteyenler ve yardım edenlerin konumları göz ardı edilmemelidir.

Yani muhacir ve ensar oluşların mekan/yer değiştirmeyle kazanılan sıfatlar olmadığı unutulmamalıdır..

Yardım dileyen/yardım uman olarak gelmek, yol almak/mekan değişimi..

Misal; Babanız hasta olduğunu size bildirdi siz istanbulda babanız ığdırda.. babanız muhacir,
siz ise ensar olmuşsunuzdur..

Iğdıra giderek babanıza, ığdırda tedavi için koşturabilir veya olmadı en iyi tedavi istanbulda ise alıp babanızı istanbula getirirsiniz..

Bu durumda siz yine ensar, babanız yine muhacirdir.. velhasılı muhacir ve ensar kelimelerini kuranda anıldığı gibi anlamak gerekir..

velev ki geleneksel islama göre anladık, o vakit her önümüze gelen; “Ey iman edenler Allah yolunda hicret edin“ayetiyle karşılaşıp,

yav ben kim hicret kim? hem bunun yolu yordamı da nedir? diye düşünüp, bir çıkar yol bulamamak,

ve bazılarının yaptığı gibi misal Afganistana gidip abd deyle savaşarak hem hicret hemde cihadı bir arada kotarma amacıyla işin içinden çıkma çabalarına rastlarsınız..

Allah yolunda hicret edin“demek,

Allah için artık batılı terk edin arının ve muvahhidler olarak kalabileceğiniz yurda gidin ve yalnız Allahtan umun ümit edin demektir.. ve

“Ey iman edenler Allahın Ensarları olun“

yani Allahın dininin doğru anlaşımasına, zayıf düşmemesine batıla boğulmamasına, dinin GERÇEK tedrisatının batıl önünde yenilmemesine engeller olun ve böylece yardım etmiş olun..

“Ya eyyuhellezîne amenu kunu ensarallah“

Ve en basitinden bir örnekle;

bizler en azından bu yazılarla birbirimize muhaciriz
bizler en azından bu yazılarla birbirimize ensarız.

Yazar : Yener

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website