DİYANETİN NAMAZ KONUSUNDAKİ DÜŞÜNCELERİ VE KURAN GERÇEKLERİ…

Geçen gün Diyanete namaz konusu ile ilgili bir soru sordum. Konusu toplu namaz kılmak ya da tek başına namaz kılınması nın sevap bakımından farklılığının izahını yapmış cevabında. Tam olarak bakın şöyle yazmışlar. (Hz. Peygamber(s. a. v. ) cemaatle namazı teşvik sadedinde cemaatle kılınan namazın, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi veya yirmi beş derece daha faziletli olduğunu belirtmiştir. (Buhârî, “Ezân”, 30; Müslim, “Mesâcid”, 42). ) Tabi bu yazıyı okuyunca peygamberimizin bir sözünü hatırladım hemen. Ben öldükten sonra benim adıma birçok söz söylenecektir. Doğruluğunu anlayabilmeniz için Kuran ile karşılaştırınız diyerek bizleri uyarmıştır. Kuranı birçok kez okudum ama en küçük bir ayetinde bile, Yaradan namazlarınızı toplu kıldığınızda size ayrıca şu kadar daha fazla sevap yazarım dediğine rastlamadım. Peki, bu sözü peygamberimiz söyleye bilir mi önce bunu düşünelim. Yaptığımız iyiliklerin, güzelliklerin sevabını ölçen ve değerlendiren kimdir? Elbette Yüce Rabbim. Peki, kuranda böyle bir değer vermediğine göre yirmi yedi veya yirmi beş kez fazla faziletli, yani daha sevap olacağını peygamberimiz nasıl söylesin o zaman? Buna bizler nasıl inanıyoruz dersiniz? Bakın bu bilgiyi kuran vermemiştir ama kimlerden almışız, yazının sonunda yazıyor lütfen dikkat edin. Sizce bunu söylemek Rabbim in işine karışmak değil de nedir? Sanki Kuran unutmuşçasına bakın bahsedilen kitaplar nede güzel anlatmış bizlere(!) Kuran toplu namaz olarak yalnız Cuma namazından bahseder ve çağrıldığında işinizi bırakın gidin diye de özellikle söyler. Namaz bittiğinde de hemen işlerinize dönün diye de belirtir. Peki, sizce Rabbim in işine karışırcasına ve değer yargısına müdahale edercesine yapılan bu sözlerle ne amaçlanıyor olabilir? İşte politik ve çıkar çatışmaları sonunda mezheplere ayrılan o güzel dinimizi ve ona inananları istediklerinde ellerinin altında tutabilmek ve istedikleri gibi yönlendirmekti tek amaçları. Bence bunu da çok iyi başarmışlardır, neyi kullanarak lütfen düşünün insanları Allah ile aldatarak. Kuranı siz anlayamazsınız diyerek ondan uzaklaştırıp gerçeklerin bilinmesini istemedikleri içindir bu yapılanlar.
Yazdığım yazıya cevap olarakta istediğiniz konu sitemizin İLMİHAL I İMAN VE İBADETLER bölümünden bulabilirsiniz diye yazmışlar. Bende tabii ki hemen girdim ve baktım, bakın namaz konusunda yazılanlara önce ona bakalım daha sonrada peygamberimizin söylediği gibi kuranla karşılaştıralım acaba doğrumu söylüyorlar. ( İslâm`ın başlangıç yıllarında namaz, sabah ve akşamleyin kılınan ikişer rekâttan ibaret iken, yaygın kabul gören görüşe göre, Miraç olayından sonra beş vakit namaz farz kılınmıştır. “Kendi nefsinde bir yakarış ve ürperiş için-de ve pek yüksek olmayan bir sözle sabah ve akşam Rabbini an; gafillerden olma” (el-Arâf 7/205) ayeti namazın başlangıçtaki durumuyla ilişkili görülmektedir. Yine yaygın kabule göre, Cibril’in Hz. Peygamber`e Kâbe`de, namazın vakitlerini göstermek üzere imamlık etmesi Miraç olayının ertesi günü olmuştur. ) Herhalde yazıyı okuyunca çok şaşırdınız eminim. Düşünebiliyor musunuz islamın başlangıç yıllarında namazın iki rekât olduğunu ayet örneğini de vererek yazıyorlar doğrudur, ama devamına lütfen bakın sanki Yaradan kuranda yazmayı unutmuşta daha sonra kuran dışından tebliğ etmiş gibi nasıl anlatıyorlar. Anlatıma göre Allah önce iki vakit namaz emrediyor daha sonrada fikrini değiştirip kuran ayetleri ile değil de dışarıdan peygamberimize bildiriyor, sizce kurandan hesaba çekileceksiniz ayetini atladılar herhalde bunları söyleyenler. Miraç konusunu hepimiz çok iyi biliriz asla kuranda geçmez ve de bahsedilmez. Bağlantı kurmak isteyenler İsra suresinin birinci ayetinden sonra olay gerçekleşti diye de anlatırlar. Ama her nedense her şeyi bahseden Rabbim nedendir bu kadar önemli bir konuyu kuranda anlatmamıştır bizlere, bunu da akılla mantıkla ve de kuran ayetleriyle hiç kimse açıklayamaz. Ama inanmaktan da vazgeçmeyiz her ne hikmetse. Diyanet İşleri başkanlığı yapmış Süleyman ateş ve de birçok İlahiyat profesörü miraç olayının kesinlikle kabul edilmesi kurana aykırıdır diye açıklama yapmışlar ve de sitelerinde yazmaktadırlar. Miraç olayını anlatacak değilim artık hepimiz çok iyi biliyoruz. Rabbimin bizlere elli vakit namaz emrettiğini daha sonra peygamberimizin birçok gidip gelmeler sonucunda yani uzun pazarlıklar neticesinde beş vakite indirdiği anlatılır. Buna inanmak bile günaha girmektir bakın neden. Rabbim ayetlerinde ne diyordu? (Kamer Suresi 22 Yemin olsun ki, biz, Kuran`ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Fakat düşünen mi var? ) (Bakara sur 286. ayet: Allah hiçbir benliğe, yaratılış kapasitesinin üstünde bir yük yüklemez/teklifte bulunmaz. ) (Nisa Suresi 28. Allah size hafiflik getirmek istiyor. Çünkü insan çok zayıf yaratılmıştır. ) ( Müminun suresi 62. ayet; Biz, hiçbir benliğe gücünün yeteceğinden daha azını yüklemenin dışında bir teklifte bulunmayız. Bizim katımızda, hakkı söyleyen bir kitap vardır. Onlara haksızlık edilmez. ) Buna benzer çok ayet var ama sizce bunlar ne anlatmak istiyor dersiniz bir bakalım. Rabbim bu kitabı öğüt almak için kolaylaştırdım diyor ama kitaptan bahsediyor orada geçmeyen bilgilerden değil. Rabbim sizlerin kaldıramayacağı bir yükü asla yüklemeyeceğini söylediği gibi sizlerin kaldıracağınızdan azını yüklerim diyor. Nedenini de söylüyor, çünkü bizleri o yarattı her şeyi en iyi bilen odur. Sizler çok zayıf yaratıldınız onun için Allah sizlere hafiflik getirmek istiyor diyor. Bu ayetleri okuyan ve bilen bir insan acaba rabbim in bir günde elli vakit namaz kılınmasını emredip daha sonra pazarlık sonucu beş vakte indireceğine inanabilir mi? Düşünün gece gündüz uyumayıp hiç çalışmadan 28 dakikada bir namaza durmayı nasıl emreder dersiniz Yüce Rabbim. Hani ayetlerinde gündüzü sizlere çalışmak için geceyi de dinlenmeniz için yarattım diyordu ne oldu bu ayetler hiç mi bir şeyler anlatmıyor bizlere? Bakın şu ayet ne diyor? ( Araf Suresi 170. ayet; Kitaba sımsıkı sarılanlara ve namazı dosdoğru kılanlara gelince, şüphesiz biz, iyiliğe çalışan (erdemli) kimselerin mükâfatını zayi etmeyiz. ) Ayet kitaba sımsıkı sarılanlara diye özellikle söylüyor ama bahsedilen miraç kitapta yok. Rabbim yazmamış ama bizlere kuran dışından gelen bir emir diyorlar. Şimdide kuran dışından gelebilecek sözler için ne söylüyor Rabbim onu da hatırlayalım. (İsra suresi 36. ayet: Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır. ) Bakın Yaradan özellikle nasılda dikkatimizi çekiyor. Bizlere aktarılan kuran dışı bilgilerin garantisini veren var mı aramızda dersiniz? Bu sözleri hatırlayın lütfen nasıl başlıyordu hepsi? Bir rivayete göre….. Eğer sizce bir rivayete göre sözü kuran gibi garanti bir söz ise güvenciniz tam ise, garantiliyse sözler bence hiçbir sakıncası yok. Herkes tek başına hesaba çekilecek ve sorumlu olacak isteyen istediğine inanmakta serbesttir, son pişmanlık fayda etmeyeceğini ve Rabbim in aklımızla düşünmemizi istediğini de unutmayalım. Her yıl birçok hadisin hurafe olduğunu söyleyip Diyanet iptal etmiyor mu, bunları da unutmayalım acaba yakında hangileri iptal olur dersiniz? Bakın şu ayete lütfen. (Nahl suresi 89. ayet; ….. Sana bu Kitap`ı indirdik ki her şey için ayrıntılı bir açıklayıcı, bir kılavuz, bir rahmet, Müslümanlara da bir müjde olsun. ) Sizce kuranın indiriliş sebebi ve içinde olanlar açık ve net anlaşılmıyor mu bu ayette? Bizlere indirilen ayrıntılı açıklayıcı denilen kılavuzda bahsettikleri yok, peki kime inanmamız gerekiyor bu durumda? Yaradan a mı? Yoksa yukarıda isimleri yazılanlara mı? Karar sizlerin. Diyanetin sitesinde namaz konusundan alıntı yaptığım kısmın bir bölümüne yukarıda hiç değinmedim sonuna bıraktım. (yaygın kabul gören görüşe göre, Miraç olayından sonra beş vakit namaz farz kılınmıştır. ) Değerli arkadaşlarım dikkat edin Rabbim bizleri kurana uymamızı yüzlerce ayetinde söylerken, bakın bizler yaygın kabul gören görüşlere inanarak iman ediyoruz. Hani her şeyden nice örnekler vermişti kuranda, hani hiçbir eksik yoktu, hani bizlere kuran kılavuzdu rahmetti ne oldu tüm bu ayetler? Bakın son olarak bir ayeti daha hatırlatmak istiyorum. (Zühruf Suresi 44: Gerçek şu: Bu Kuran sana ve toplumuna elbette ki bir hatırlatıcı/bir düşündürücü/bir şeref/bir öğüttür. Bu kitaptan sorumlu tutulacaksınız? ) Değerli arkadaşlarım bu sözler Rabbim in sözleri size Yaradan şaka yapıyor gibi mi geldi? Bu kitaptan sorumlu tutulacaksınız diyor artık lütfen uyanalım. Kış uykusu bu kadar uzun sürmez. Düşmanlara yem oluruz yani yok oluruz eğer uyanmazsak.
SAYGILARIMLA.
HALUK GÜMÜŞTABAK

Yazar : Haluk GÜMÜŞTABAK

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Comments (1)
Leave a reply

Name (required)

Website