YAŞADIĞI ORTAMIN GERÇEKLERİNİ GÖREMEYENLER DOĞRU TAHMİNDE BULUNAMAZLAR.

Mustafa İslamoğlu nun Gelecek yüzyıl İslam’ın yüzyılı olacaktır başlıklı yazısını okuyunca, doğrusu geçmişten ders almadan, geçmişin analizini doğru yapamadan gelecek için doğru düşünülemeyeceğini bir kez daha anladım. Sayın İslamoğlu bakın özet olarak neler söylüyor? (20. yüzyıl ideolojilerin yüzyılıydı. İnsanlığa mutluluk ve esenlik vaat ederek çıktılar, kan, gözyaşı ve mutsuzluktan başka bir şey getirmediler. Yaktılar, yıktılar ve en sonunda kendileri de yıkıldılar. ) Yirminci yüzyıl için söylenenlere katılıyorum ama bu yüzyıl içinde ideolojileri ile savaşan bir Müslüman âleminin de olduğunu unutmadan. İnsanlığa mutluluk ve esenlik vadeden Avrupa’sı, Amerika sı, Rusya sı, İngiltere’si ve birçok güçlü devletleri sayabiliriz. Peki, İslam ülkelerinden hangilerini sayabiliriz? Onlar bu Dünyada yaşamıyorlar mıydı?

Bu dönem içinde birçok savaşlar oldu binlerce insan öldü. Tüm bunlara karşı Müslüman ülkeler neler yaptı? Tüm bunları seyretti mi ya da daha güzel düşüncelerle insanlığa çığır açmaya çalıştılar da Dünya mı görmedi? Yoksa hepsi bağımsızlık elden gitmesin diye aman bize kimse dokunmasın diyerek kabuğuna mı çekildi?

Yine yazıdan bir alıntı yapmak istiyorum önce. (Dünya jandarmalığı rolünü yüzyılın ilk yarısı kapanırken Birleşik Krallık (İngiltere)`dan devralan Birleşik Devletler (Amerika), ince ayar emperyalizmiyle yüzyıl biterken dünya imparatorluğunu ilan etti. Şimdilerde ABD tüm tanrısızlar için bir yarı-tanrı, Beyaz Saray ise tüm mabetsizler için küresel bir Parthenon. )

Doğrusunu isterseniz bu sözlere katılmamak elde değil. Dünyanın günümüzde Jandarmalığını alan Amerika çok yerinde bir tespitle İNCE AYAR EMPERYALİZMİ ile tüm Dünyayı yönetmeye çalışıyor. Amerika tanrısızlar için bir yarı tanrı mıdır bilmem ama Amerika o kadar ince ayar din emperyalizmi yapıyor ki bizlere karşı, yaptığı bu emperyalizmin bile farkında değiliz. İnce ayarın dozu o kadar hassas ki birçok kardeşimiz farkında bile değil.

Şimdi de bir başka alıntı yapalım yazıdan. (“Ben Müslüman ım” diyenleri gelecek yüzyılın hâkimi yapacak bir numaralı silah da işte budur: Ahlakın ve erdemin mümessili olmak. Çünkü dünyada ne azalırsa, onun değeri o oranda artar. Şu anda dünyadaki en değerli şey ahlak ve erdemdir. Çünkü Modern Batı Uygarlığı, bencilliğin, çıkarcılığın, ikiyüzlülüğün, haddi bilmezliğin, ahlaksızlığın `yükselen değerler` olarak takdim edildiği küresel bir sapmaya dönüştü. ) Sözler çok güzel ve doğru. Peki, ben müslümanın diyenleri gelecek yüzyılın hâkimi yapacağı silah günümüzde İslam âleminde var mıdır dersiniz? İslam âlemini bir düşünün birde diğer Ülkeleri zihninizde canlandırın. Acaba İslam ülkelerinde mi yaşam, özgürlük ve huzur daha güzel, yoksa diğer ülkelerde mi? Nasıl olurda gelecek, günümüzdeki daha yoksul, fakir ve birbirine düşmüş bir toplumun olur? Madem diğer ülkelerden yolca daha doğru yolda neden hala yoksulluğun ve savaşın pençesinde? Birileri bu Müslüman ülkeleri ince ayar emperyalizmiyle sömürecek ve inim inim inletecek, ondan sonra da gelecek, emperyalizmin pençesinde inleyenlerin olacak, bu nasıl bir mantık ve akıl doğrusu anlamak çok zor. İslam âlemini düşünün Dünyada insanları öldüren ve korku salan bir izlenimi nasıl sileceğiz? Kadınları ikinci sınıf insan olmaktan kurtaramamış bir İslam âlemi ile mi gelecek bizim olacak? Kadınlara hala insan sayıp oy verme hakkını vermeyen toplumlarla mı gelecek bizlerin olacak? Kadını istediğimiz kalıba sokup haramlar yaratıp, kendimize her şeyi helal gören bir zihniyetle mi gelecek bizlerin olacak? Birbirini ibadet ederken sırf mezhep farklılıklarıyla camide öldüren bir İslam topluluğuyla mı gelecekte en mutlu toplumlar olacağız? Hayır, hayır bizler eğer hala kafamızı kuma gömmeye devam ettiğimiz sürece asla.

Yazının sonundan bir alıntı yapalım ve acı ama gerçeklerden de bahsedelim. ( Duruşunuzu kontrol edin. Mevcut küresel sapmanın tek alternatifi olan bir inanç sistemine mensup olmanın gururunu yaşama hakkına ne kadar sahip olduğunuza siz karar verin. )

“Asra yemin olsun ki, insanlık hüsrandadır. Ancak iman ede(rek aklının güvenliğini garanti altına alan -çünkü akıl kendini güvende hissetmediği zaman çalışmaz-), güzel ve yararlı davranış ortaya koyan, hakikati tavsiye eden ve (bedelini ödemek gerektiğinde) hakikat üzerinde direnişe çağıranlar müstesna. ”

Yazıda geçen şu sözleri gerçekten o kadar çok düşündüm ki. Mevcut küresel sapmanın tek alternatifi olan bir inanç sistemine mensup olmanın gururu. Değerli arkadaşlarım acaba bu gururdan bahsederken ne söylemek istiyor olabilir? Mezheplere bölünmüş, parçalanmış ve asla inanç birliği yapamamış bir toplumdan mı bahsediyor. Aklın kendisini güvende hissetmediğinde çalışmayacağını söylemiş yazar, çok doğru bir tespit. Kuranı her kez anlayamaz diyerek düşünmeyi bile topluma çok gördüğünüzde o toplum Kuran yolunu bulması asla mümkün değildir. Çünkü Kuran aklını kullananlara hitap eder.

Yine yazıda şöyle yazmış (Acıları ve sancıları anlamlı kılan bir inanç sistemi, gelecek yüzyılı inşa için uygulamaya konulacak bir medeniyet projesinin en büyük güvencesidir. Bu da islam ve İslam`dır (“fıtrat ve Kur`an`dır” biçiminde de okuyabilirsiniz. ) Sözler çok doğru ama konuyu özetleyen fıtrat ve kuran dır şeklinde anlayabiliriz denmiş. Tüm İslam âlemi bu düşünce de yani Kuranda birleşememişler ki bunu Dünyaya anlatalım. Zaten bunu gerçekleştirmiş olsaydı hiçbir sorun olmayacaktı.

Gelelim sonuca, bizler eğer Kuran gerçeklerinin farkına varmayıp, tıpkı Yahudiler ve Hıristiyanlar gibi mezheplere bölünüp Kuran ın özünden ayrılırsak bırakın gelecek İslam’ın olmasını, gelecekte günümüzden daha kötü durumda birilerinin İNCE AYAR EMPERYALİZMİNDE inim inim inleriz Allah korusun. Onun içindir ki vakit kaybetmeden Kuranın gerçeklerine dönüp, beşerin İslam’ını değil Kuranın İslam’ını yaşayalım. Peygamberimiz o değerli Başöğretmenimiz Hz. Muhammet in izinden gitmediğimiz takdirde asla başkalarının boyunduruğundan kurtulamayız. Rahman peygamberimize onlara kuran ile hükmet emrini vermiş ve asla başka bir kaynağı onaylamamıştır. Kurana uyan her söz peygamberimizin sözüdür. Kuran süzgecinden geçmeyen sözler ise asla onun sözü değildir. Bilmediğin sözün ardına düşmeyin sorumlu olursunuz diyen Rabbim e ve elçisine uyalım. Hiçbir velinin ardına düşmeyin sizlerin veliniz yalnız benim diyen Rahmanın yolundan gidelim. Eğer arı duru din kuranda dır diyen Rabbim e uyarsak işte o zaman gelecek Kurana iman edenlerin, yani İslam’ın olacaktır. Bizler gerçekleri görmeden, geçmişten hala dersler çıkarmadan, içimizdeki boşluğun farkına varmadan boş sözleri tekrarlarsak, bize hiç farkında olmadan İNCE AYAR yapanlar çıkacaktır. Allah yardımcımız olsun. Çok zor günlerin içindeyiz, Allahın doğru yolu KURANDAN GEÇER. Eğer bizler hala Allah her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdim ki anlayasınız kuranda dediği halde, birilerinin Kuranda her şey yoktur dediğine inanıyorsak, bu yolun Allah yolu olmadığını artık bilmeliyiz. Tüm İslam âlemi Kuranda birleştiği takdirde gelecek İslam a inananların olacaktır. Rabbim kuran gerçeklerini görmemizi nasip etmesi dileklerimle.

SAYGILARIMLA
Haluk GÜMÜŞTABAK

Yazının linki:

http: //www. yoksulkul. com/yazar_3334_533_Gelecek-yuzyil-islamin-yuzyili-olacaktir. html

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website