Allah’ın Tek Dini İslam’a Son Davet KUR’AN !

Rahman ve Rahim olan Allah’ın Adıyla.

Bundan yaklaşık bin dört yüz yıl önce, Arabistan Yarım Adasın’da, Mekke’de;

İnsan ve toplumu bozulmuş ve iyice azmışken, birgün beklenmedik bir şey oldu. Bir ses duyuldu ;

1- Ey insanlar Rahman / her şeyi sevgi ile yaratan ve Rahim / sevgi ve merhameti oldukça bol olup, bütün yarattıklarına “Hakkın dağıtınmında adaleti uygulayan” Allah’ın adıyla başlıyorum.

2- Bütün hamdler / şükürler ve minnet duyguları, tek Allah olan canlı, cansız, görünen ve görülmeyen tüm alemlerin Rabbi’ne / tek yaratıcısına yapılacaktır.

3- Çünkü Rahman ve Rahim olan O’dur.

4- Ayrıca Din gününün sahibidir O.

5- Ve sadece O’na ibadet / kulluk edilecek olan ve sadece O’ndan ilahi yardım istenecek olandır O.

6- Bizleri de itidal / doğru olan orta yola / sıratal müstakiyme iletendir O.

7- Ayrıca da bizleri nimet verilenlerin doğru yoluna ve delalete / Allah’ın bildirdiği muhkem-kesin hükümlere uygun ameller gerçekleştirmeyecek yanlış yola sapmış ve bu nedenle de azaba uğratılacakların yoluna yönlenmekten de koruyan Allah’tır O.

Fatiha Suresi 1-7

O gün bu mesaj ile başladı herşey. Daha sonra Allah O güzel insana öğretmeye devam etti. O’da diğer insanlara. Durmadan, gece gündüz demeden çalıştılar. Beraber emrolunduğu gibi “Salat” ettiler. (Salat etmek şimdi neredeyse herkes tarafından yalnızca namaz kılmak olarak anlaşılır. Ancak bence aslı öyle değildir. Namaz işin yalnızca sembolik olan kısmı ve dua kısmıdır. En doğruyu Allah bilir. İşin aslı bence…) Ders çalıştılar. O Vahyi okudular, öğrendiler, ezberlediler ve her hücrelerine kadar O Vahyi hayatlarına uyguladılar. Çoğaltmadan ve eksiltmeden. Allah’ın mesajını yaydılar. Zorlamadan, anlatarak. Zulüm gördüklerinde kanlarının son damlasına kadar da savaşarak. Peki sonra…

Ve yine insan; kibirli, azan, bencil ve riyakar insan. O güzel mesajı kendi çıkar ve koşullarına göre değiştirdi. Bazen ekledi bazen çıkardı. Böldü ve bölüştürdü. Mezhepler, tarikatler, politikalar, bizler, sizler yaptı. O gerçek mesajın anlaşılmaması için sanki ne gerekiyorsa yapıldı.

Allah Kitap budur dedi, İslam budur dedi, bu Kitap’a uyun dedi, bu Kitap dışında kendinize başka kaynaklar aramayın dedi, bu Kitap detaylıdır, herşeyi anlatır, bu Kitap’ı okuyun, düşünün, anlayın ve öğüt alın dedi… Ama insan yine dinlemedi. Ve yine bozuldu ve yine azdı…

Allah benden başkası hüküm koyamaz dedi. İnsan başka insanları araya koydu. Hatta yirmi üç yılını bu Kitap’ı anlatmak, öğretmek, yaşamak ve yaşatmak için veren O güzel insana en büyük saygısızlığı yaparak, O’nuda bu işine ortak etti. O’ nun adına sözler yazdı. O’ nu dinde hüküm sahibi yaptı ki O Kitap’ta bende insanım ve bana Allah ne derse onu yaparım demesine rağmen. Allah İslam’da ruhban(rahip, imam vs..) sınıfı yoktur dedi. İnsan yetinmedi imamları, şeyhleri, şıhları, hocaları hüküm sahibi yaptı. Eline Kitap’tan önce onların kitabını aldı. Allah beni koyduğum kurallara uyarak, yaptığınız güzel işlerle, çalışmalanızla, sabrınızla, öğrendiğiniz ilimle beni tesbih edin (anın yüceltin) dedi, onlar elinde tesbih sabah akşam papağan oldu. Allah peygambere salavat edin dedi(bence burada salavat desteklemek yardım etmek demektir ki yaşadığı dönem için insanlara söylenmiştir. En doğruyu Allah bilir. ) biz 1000 tane yetmedi 5000 tane salavat getirme yarışlarına girdik. Allah helal dedi onlar Haram. Allah Haram dedi onlar helal. Allah 2+1(bence yalnız cuma. En doğruyu Allah bilir.) dedi onlar 5. Artık onlar ne derse o oldu..

Sevgili dostlar; O Kitap, papağan gibi bilmediğimiz bir dilde değil, kendi dilimizde okumamız, düşünmemiz, anlamamız, öğüt almamız ve içinde geçen tüm muhkem-kesin emir ve yasaklarıyla kabul etmemiz ve uygulamamız için bizi gerçekten insanın fıtratına uygun olan en doğru yola iletmek için gönderilen bir kitaptır. Bence Dinin direği “Namaz” değil “Salattır” Gerçek Salatta budur.

En doğruyu Allah bilir.

Ps: Allah’a şükürler olsun, Kitab’ı koruyacağını bildirdi. Ana dilim arapça olsun isterdim.Belki o zaman kimseye ihtiyacım olmazdı. Bunu fikir ya da görüş almazdım anlamında söylemiyorum. Ama şükürler olsun günümüzde Allah’tan korkan, gerçek ilim sahibi, mesajı ilk günkü gibi, kendi anladığı haliyle, temiz, önyargısız, akla, kalbe, tarihe, bilime uyan, dayatmayan, fikir veren ve verirken de yine Kitap’tan sebep sonuç ilişkileriyle kanıtlar sunan güzel insanlar var. Allah onlardan razı olsun. Allah bizi Kitap’ı en doğru haliyle anlayan ve tüm hayatına uygulayan kullarından yapsın.

Tavsiye : Prof. Dr. Gazi Özdemir / Allah’ın Tek Dini İslam’a Son Davet KUR’AN

İkinciben

 


About the Author
Author

ikinciben

Leave a reply

Name (required)

Website