GERÇEK HAKİM

Bilim,insanların çevresinde olup biten olayları merak edip açıklamaya çalışmasıyla ortaya çıkmış ve insanoğlu buldukça merak etmiş,merak ettikçe araştırmıştır.fakat,bilimin ‘’gerçekler’’ diye ileri sürdükleri sadece insan hafızasının tatminini sağlayan mekanizmalardır.Atomu görmeden onu tanımlayan, yanlış ama mantıklı birçok model ortaya koyan bilim bunun gibi her doğa olayının sadece ‘’nasılını’’ sorgulamıştır.Yalnız bu sorunun bir adım ötesine göçememiştir:NEDEN?

Çoğu insan günlük hayatın kendisini bir girdap gibi çektiği koşuşturmaların içinde kaybolup gider.Kendisine sorsanız bahane hazırdır:’’Zamanım yok.’’Oysa zamandan daha değerli olan bir şey varsa o da gerçektir.Yeryüzünde hep var olan gerçeğe ulaştığımızda kısa sürede geçip giden hayatımıza bir anlam katabilir,bize lütfedilen yaşamın hakkının verebiliriz.
‘’Bırak onları,kendilerine vaat edilen günlerine kavuşuncaya değin dalıp gitsinler,oynayıp oyalansınlar.’’(ZÜHRUF-83)
Etrafımızda dikkatle incelendiğinde hayret veren,insanı düşünmeye yöneltecek o kadar çok olay vardır ki:Sürekli genişleyen ve her an değişen bir evren,her biri kendine ait yörüngesinde ilerleyen ve sapmaya uğramayan sayısız galaksiler ve yıldızlar,Güneş’e olan uzaklığı ve atmosferindeki gaz oranı ince hesaplarla belirlenmiş ve insanın yaşamasına elverişli dünyamız,buradaki yağmur,denizler,toprak ve canlıların inanılmaz çeşitliliği ve bunlar arasında bize en yakın olan kendimiz…İnanmak isteyene bir tanesinin bile yeteceği,kalp gözü kapalı olanlara ise belki hiçbir mana ifade etmeyen bu mucizeler bilgi sahibi oldukça Allah’ın ilminin sınırsızlığını,kudretinin sonsuzluğunu ve yüceliğini daha iyi anlatır.
‘’Andolsun, biz bu Kuran’da insanlara her türden örnekler verdik ki düşünüp öğüt alabilsinler’’(ZÜMER-27)
Bilgi sahibi olanın Allah’ın varlığını daha kolay anlaması umulurken bilimin zamanla Allah’ın yerine konulmaya çalışılması ve bilimle Allah’ın apayrı kulvarlarda gösterilmesi ne kadar ilginçtir!Küçük bir çocuk kendisine gösterilen ilgiden,her ihtiyacının karşılanmasından dolayı şımarır.Elindeki oyuncaklarla oynarken kendisini her şeyin merkezinde sanarak dış dünyayı önemsemeyen bir hal alır.Bilim de kendince pek çok şeyi açıklayabildiği için,her şeyi bu yolla anlatabileceğini sanarak incelediği olayların ardındaki incelikleri göz ardı eder,burnunun dibindekini göremez.Birçok insan da bu yüzden Allah’ın tek yaratıcı olduğunun,insanlara lütfettiği nimetlerin sınırsızlığının farkına varamaz.Küçük çocuk ben-merkezli yaşamına devam eder.Oysa ona öğüt alması için uyarıcılar gönderen,onun her ihtiyacını bilen ve hepsini karşılayan bir koruyanı vardır:ALLAH!Allah’ın kurduğu düzen öyle muhteşemdir ki en küçük ayrıntı bile unutulmamıştır.O’nun Kuran’da verdiği örnekler ise anlatılan durumu en iyi açıklar.Ad kavmine gönderilen kasırganın insanları köklerinden sökülmüş hurma kütükleri gibi kaldırıp atması,Semud kavminin de tek bir sesle ağılcının serptiği kuru ot gibi ufalanması..Bu ve bunun gibi örnekler ancak her şeyi bilen ve evreni yaratan tarafından verilebilir.


Artık küçük çocuğun olgunlaşma vakti gelmiştir.Bilimin gerçeği anlamada sadece bir araç olduğu ve bize verilen tüm bu güzelliklerin Allah’ın bir lütfü olduğu anlaşılmalı,insana yüklenen sorumluluklar ve kendisini bekleyen ayrım gününün ne kadar önemli olduğu herkese anlatılmalıdır.Artık bilim elde ettiği onlarca gerçeğin ardındaki gerçek hakimi görmelidir.

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website