O AN

O AN

Hiç rastladınız mı derdim yok diyene? “Çok şükür iyiyim ama…” ile başlayan çokça cümle duymuşsunuzdur. Ama ama ama… Bir cümle içinde ama barındırıyorsa öncesinin bir hükmü yoktur derler. Çok da doğru söylerler. Bu ama’lar uzadıkça uzar, biri biter diğeri başlar. İnsanoğlu ister de ister, elde etse doymaz, doysa da nankörlükten vazgeçmez, uslanmaz garip bir mahlukat…(Mearic, 19 – Adiyat, 6)

Kendi dertlerinin yanına hatta üzerine başkalarının daha büyük dertlerini koymak vardır bir de. İnsanı önce alevi gitmiş bir köze, sonra da uçuşup oraya buraya savrulan bir küle çevirir. Yandıkça yanar insan… Yangının acısından insanı koruyan şey ise imanıdır. Diğer bir deyişle iman ettiği şeyden emin olma durumu yani O’na güvenidir insanı diri tutan. Bu yanışın bir sonu vardır elbet ama süresi belli değildir. Kur’an ayetleri teker teker hücrelerimize sirayet ederken alevin çıtırtıları hoş bir melodi oluşturur insanın gönlünde. Dışarıya değil içeriye hem de en içeriye dönük bir melodi. Çevresindekilerin değil yalnız ama yalnız kendi benliğinin duyabildiği hiçbir nota kombinasyonuyla hiçbir enstrumanla ulaşılamayacak güzellikte bir ezgi…Kişi zihnen alev alevken bedenen soğuk bir küle dönmektedir ama farkında değildir. Ancak küle dönme sürecinin verdiği bir hafifleme de vardir. Sanki kafese kapatılmış bir kaplan gibi hissetse de kafesi sürekli büyümekte, özgürlüğüne kavuşmasa da hep daha da bir yakın hale gelme hissi oluşur. Umutlar artar, umut arttıkça direnme gücü de artar. Dertler de fırsat bu fırsat diyip çullanır insanın omuzlarına…Yine bu noktada iman devreye giret ve bilir ki insan bu yükü kaldırabilecektir. Aksi halde zaten bu dert onu bulmazdı. (Bakara-286)

İşte tüm bu süreçten sonra omuzlardaki yükün sonsuzluğa fırlatıldığı, dertlerin deryasinda dertsizleştiği bir “an” vardırki hazzının tarifi mümkün değildir. Artık görünmez bir kalkan insanı kuşatır. Derdi anlar, onunla mücadele eder ama adeta dert geçirmez bir yapıya bürünür. İşte benim “Nirvana”m da budur dostlar. Sonsuz, artmaz, eksilmez yalın bir huzur hali…


About the Author
Author

cagdasyavas

Leave a reply

Name (required)

Website