Dünya Hayatı

Dünya Hayatı

Dünya ve Ahiret yaşamları birbirinin devamı olan ama birbirine çoğu konuda zıt olan iki yaşantıdır. Dünya hayatımızda yaptıklarımız Ahiret hayatımızı etkiler ve durumda birbirini etkileyen iki yaşantı da ortaya çıkmış olur. Aslen Rabbimiz Allah’ın fiziksel varlığı, sınandığımız yere uzak olsa da O’nun, bizlere şah damarlarımızdan daha yakın olduğunu, bizi her an gördüğünü ve işittiğini, koruyucumuz olduğunu ve inkarcı ve teslim olan ayırmadan tüm insanları dünya hayatında rızıklandırdığını biliyoruz. Mutluluk Allah iledir, mutsuzluk ise Allah’ın olmadığı, O’nun anılmadığı her yerdedir. Rabbimiz ise unutkan değildir ve bilgisiyle her şeyi kuşatandır.
Dünya hayatını Ahiret hayatına yeğleyenler yoldan tam olarak saparlar ve kurtuluşa eremezler. Biz onları sözlerinden ve yaptıklarından tanıyabiliriz ve Allah her şeyi hakkıyla bilir. Bilgisizce kişisel görüşleriyle din anlatanlar ve bir delile dayanmayanlar, adalet ile değil duygularıyla hükmedenler, ikiyüzlüler, Allah’a yalan yakıştıranlar ki bunlar;kitaptan olmayanları kitaptan sansınlar diye her türlü numarayı çevirebilirler, gözleriyle gördüklerinden korunmaları ve kolayca inandırabilmeleri için yemin ederler, kurtuluşa ermemiz için gereken herşeyin olduğu Kuran’dan saptırmak isterler, doğru yol olan Allah’ın yolunu değiştirmek isterler ve bizim yolumuz kesinlikle doğru derler,mülkün sahibi olarak kendilerini görürler, bu kişilere Allah yetmez ve özellikle din adına O’ndan başkalarından korkarlar;anlatılan her söylentiye inanırlar,inananlarla alay ederler… İşte bu gibi insanlar çok dindar görünseler bile işin gerçeği şu ki onlar dünya hayatına gerçekte çok bağlı insanlardır ve bu Kuran’da Rabbimiz tarafından kınanır. Para,arabalar,evler,hayvanlar,bitkiler,kadınlar,çocuklar,ana,baba,altın… bu dünya hayatının bazı sınavlarıdır ve bize Allah’ı anmayı unutturmamalıdır.
Dünya hayatına çok bağlı ve ahireti arzulamayan bir insan görürseniz biliniz ki o Kuran’ın mesajından habersiz yaşıyordur ve Rabbimiz Allah ile karşılaşmayı ummuyordur. Halbuki bu dünya hayatı geçici bir zevktir ve dönüş her şeye egemen olan Rabbimiz Allah’adır. Rabbimize ortak koşulması durumunda kişinin dünya hayatında yaptıkları boşa çıkar ve bu örneği sadece dünya hayatının zevkini ve lüksünü aramak ile bağdaştırabiliriz. Ahiret ile kıyasladığında dünya hayatının nimetleri pek azdır ve bir geçimlikten ibarettir. Bizler; sözün güzeline uyan, yalnızca ; Yaşayan ve Sürekli Diri olan Allah’a teslim olanlar, Rabbimizin kelimelerine tam güven duyarız.
Dünya hayatında Allah’ın yasakladığı cana kıymamalıyız. Aramızda yaşayan ama inanışı bizden farklı olan insanları dışlamamalıyız ve onları kovmamalıyız. Kitabın tümüne inanmalı ve onunla hükmetmeliyiz. Tüm emirlere uysak ama bize gerçek belli olduğu halde hak bir emre bilerek ve isteyerek uymazsak, Allah’ın mescitlerinde O’nun adının anılmasına engel olmak ve o mescitleri yıkmaya çalışmak ile, ki bu yıkımdan maksat günümüzde ne olabilir bunu ayrıca düşünmemiz gerekir, dünya hayatında rezilliğe mahkum olacağımızı bilmeliyiz.
Kendime şimdi bir soru sordum: ben ilkte ve sonda mutluluğu hak ediyor muyum? Gökler ve yer durdukça Rabbimizin söz verdiği cennette kalmayı hak ediyor muyum? Sizler de sorun bu soruları kendinize, bunlar güzel sorulardır sorgulayın her şeyi, dinden çıkmazsınız belki de Allah’ın dinine daha da yaklaşırsınız korkmayın, zebralar gibi aslan’dan kaçmayın. Yalnızca onurlu ve görkemli olan rabbimizden korkun. Bu dünya hayatında Rabbimizin rızasını arzulayıp cennet için çabalamamız gerekiyor.
Hak din İslam’dır, İslam’dan dönenin bu dünya hayatında yaptıkları Rabbimiz Allah tarafından boşa çıkarılır kardeşlerim. “İslam’da olan temel madde şudur ki:Allah’tan başka ilah yoktur.” Karışık bir mesele değil bu aslında aklını kullanan ve ikiyüzlü olmayan bir insan için çok sade ve gerçeğin kendisi.Tek yasa koyucu olarak Allah’ı kabul ettiğinizde O’nun bu dünya hayatımızda tüm emirlerine de uymak zorunda olduğumuz gerçeği ile karşı karşıya kalırız.Bir kaç örnek vermek istiyorum:yaptığımız yardımları başa kakmamalı ve insanlara eziyet etmemeliyiz,kendi zararımıza dahi olsa adaleti savunmalı yüce Allah’ın ayetlerini inkar etmemeliyiz,kendimizi kandırmamalıyız,Allah’ın haram etmediklerine şunlar haramdır dememeliyiz…
Kuran’ı okumakla emrolunduk ama unutmamalıyız ki;okuduklarımızın gereğini yapmazsak bu dünya hayatında Rabbimiz Allah, kitap yüklü eşekleri asla doğruya ulaştırmaz.
İbrahim 27: Allah inananları dünya hayatında da, ahirette de kanıtlanmış sözle destekler. Allah zalimleri ise saptırır ve Allah dilediğini yapar.
Dünya hayatının örneği olarak Kuran’dan bazı ayetler:
Kehf 45: Onlara dünya hayatının örneği olarak, gökten indirdiğimiz suyla beslenen ve sonra rüzgarın savurduğu çer çöpe dönen yeryüzünün bitkisini ver. Allah her şeye gücü yetendir.
Yunus 24: Dünya hayatı, tıpkı şu örnek gibidir; gökten indirdiğimiz su insanların ve hayvanların yediği bitkilerin yapısına karışır. Bu durum, yeryüzünün süslenip bezendiği ve halkının da artık doğaya egemen olduklarını sandıkları ana kadar sürer. Nihayet geceleyin veya gündüzün ona emrimiz gelir. Sanki bir önceki gün hiçbir şeye sahip değilmiş gibi onu kökünden biçilmiş bir duruma sokarız. Düşünen bir toplum için ayetleri böyle açıklarız.
Hadid 20: Bilesiniz ki dünya hayatı bir oyun, eğlence, süs, aranızda övünme, para ve çocuk çoğaltma yarışından ibarettir. Bu, inkarcıların hoşuna giden bir bitkiyi yetiştiren bir yağmura benzer. Ne var ki daha sonra o bitki kurur, sararır ve sonunda çer çöp olur. Ahirette ise Allah’tan çetin bir azap, bir bağışlanma ve hoşnutluk vardır. Dünya hayatı, kandıran, geçici bir zevkten ibarettir.
Enam 32: Dünya hayatı ancak bir oyun ve eğlence. Erdemliler için ahiret yurdu daha hayırlı. Düşünmez misiniz?
Selam üzerinize olsun.
Salim Çalıkuşu


About the Author
Author

calikusu

Leave a reply

Name (required)

Website