101. Çevrenizdeki Bedevî Araplardan münafıklar var. Medine halkından da münafıklığa iyice alışmış olanlar var. Sen bilmezsin onları. Ama biz biliriz onları. İki kez azap edeceğiz onlara, sonra da çok büyük bir azaba itilecekler.
9 – Tevbe Suresi
Yukarıdaki ayet çok açık bir biçimde o dönemki Arap toplumu içinde münafıkların yani ikiyüzlülerin olduğunu ifade etmektedir. Dahası Peygamber’imize hitaben Peygamber’in bu münafıkları bilemeyeceği ancak Allah’ın onları bildiği ve onlara azap edeceği bildirilir. Bu ayet çok açık bir biçimde Peygamberimizle aynı dönemde münafıkların yaşadığını söylerken; sahabeler olmadan nakledilmesi ve yazılması mümkün olmayan hadislere nasıl güveneceğiz? Ağızdan ağıza nakledilen ve Peygamberin ölümünden yüz yıllar sonra yazılan sözler nasıl dine kaynaklık edebilir? Hele hele bu sözleri Peygamber’den nakledenler arasında münafıkların olduğu da düşünülürse iş iyice içinden çıkılmaz bir hal alır.
Kuran boyunca Peygamber’imizin peygamberlik döneminde yaşadıklarıyla ilgili anlatılanlar göz önüne alındığında Peygamber’in çevresindeki münafıkları bilememesinin de normal karşılanması gerekir. Çünkü Kuran’ın çeşitli ayetlerinden anladığımıza göre Peygamber’imiz de insanüstü bir varlık değil, diğer insanlar gibi yaşayan ancak üstün meziyetlere sahip bir insandır.
Sonuç olarak hadislerin dine kaynaklığı konusunda hadis nakil zincirinde Peygamberimizden sonra ilk halkada yani sahabelerde güvenilirlik konusunda ciddi sorun yaşanmakta; adeta bütün hadis mantığı çökmektedir. Hadis yazıcıları ve hadisin dinin kaynağı olabileceğini savunanlar, aslında Kuran’da açıkça Peygamberimizin bile kendi dönemindeki münafıkları bilemeyeceği söylenmesine rağmen, kendilerini hem de Peygamber’in döneminden yüz yıllar sonra yaşamalarına rağmen; sahabelerin güvenilirliğini test etme konusunda Peygamber’den daha üstün görmektedirler.
Yazar : Ferhat