BAKARA 57. Ve bulutu üstünüze gölgelik yaptık ve size kudret helvasıyla bıldırcın indirdik: “Rızık olarak size verdiklerimizin, en temizlerinden yiyin. ” Dedik. Onlar zulmü bize yapmadılar, onlar kendi benliklerine zulmetmekteydiler. 58. Şöyle demiştik: “Girin şu kente; orada, dilediğiniz yerde bol bol yiyin. Kapıdan secde ederek girin ve `affet bizi` deyin ki, hatalarınızı bağışlayalım. Biz güzel davranıp, güzellik üretenlere daha fazlasını
(daha&helliip;)
Bu makalemde, sizleri üzerinde düşünmeye davet etmek istediğim konu, HZ. ÂDEM VE EŞİNİN CENNETTEN KOVULMASI KONUSU ÜZERİNE OLACAKTIR. İlginçtir, bizlere Hz. Âdem ve eşinin cennetten kovulmasına sebep olan, Âdem’in eşi olduğu anlatılır. Onun içinde FIKIH inancının öğretisinde, kadın aşağılanır ve adeta şeytanla eş tutulur. Bu bilgiler gerçekten doğru mudur? Asla doğru değildir, bu inanç Kur’an’a iftiradır. Önce şunu söylemek isterim.
(daha&helliip;)
Günümüzde çok konuşulan bir kelime vardır, DİNDAR OLMAK. Peki, bizler bu kelime ile neyi kastettiğimizi, gereği gibi biliyor muyuz? Önce şunu hatırlatmak isterim, dindar kelimesi Kur’an da geçmez. Bu kelime, Arapça “din” kelimesi ile Farsça “tutan, sahip olan” anlamlarına gelen “dar” kelimesinin birleşimi ile dilimize girmiştir. Dilimize Arapçadan ve Farsçadan giren birçok kelime vardır ama dilimizde tam karşılığı olmadığından rahatlıkla
(daha&helliip;)
KURANA GÖRE KADIN DÖVÜLEMEZ?(2) . 1)Tartışılan Nisa 34’ün konusu nüşuzdür (N-Ş-Z). Nüşuz, kadın veya erkeğin eşini terk etmesidir. Çünkü Mücadile 11’de ‘Ey iman edenler, size yer açmak için meclislerde … NÜŞUZ edin denildiğinde NÜŞUZ edin (ki yer açılsın)’ buyrulur. Yani ayağa kalkıp yerinizi değiştirin ki alan açılsın. Kelimenin kök anlamı budur. O halde karı-koca ilişkisindeki nüşuz, erkek veya kadının eşinin
(daha&helliip;)
Bizler Kur’an’dan öyle habersiz konuşuyor ve yaşıyoruz ki, hesabın görüleceği o çetin gün, kendi ellerimizle yaptıklarımız, söylediklerimiz bizlerin şahidi olacaktır. Hiç birimizin, beni bilmem kim kandırdı, ben doğru yoldaydım türünden bahaneler uyduramayacağını, çok açık bir şekilde bizlere Kur’an bildirmiştir. Allah, biz Kur’an’ı sizler için kolaylaştırdık ve hiçbir eksik bırakmadık, anlayasınız diye nice örneklerle izah ettik, açıkladık dedikçe, ne yazık ki
(daha&helliip;)
Genelde sorulan ve toplumun kafasını karıştırmaya çalıştıkları bir konu vardır. “Kur’an meallerinin hepsi farklı tercüme edilmiş, birçok yanlışlarda var. Bir tane doğru tercüme gösterin bana. Bu bilgilerle mi Allah’ın mesajlarını anlayacağız ve İslam’ı yaşayacağız.” Bu sözler üzerinde, eğer düşünmeden karar verir de, Kur’an’ın uyarılarını referans almazsak, bu sözlere hak verebiliriz. Sizleri bu düşüncenin, söylemlerin, doğru olup olamayacağı konusunda, düşünmeye davet
(daha&helliip;)
“Bedeviler(Araplar): “İman ettik.” dediler. De ki: “Siz iman etmediniz. Ancak “Müslüman” olduk deyin. İman sizin kalplerinize girmemiştir. Eğer Allah’a ve resulüne itaat ederseniz Allah, yapıp ettiklerinizden hiçbir şey eksiltmez. Çünkü Allah Gafûr’dur, Rahîm’dir.”(Hucurat 14) ”İnanan” bir insan modunu aşıp Özüne güvenen ve topluma Güven veren mümin olabilmek. İman ve inanç kavramı arasında bir fark olmalı. İmanı inanç ile karıştırmamak! Bedevilerin(Arapların)
(daha&helliip;)
54. Kamer Suresi, 17. Ayet: Andolsun ki, biz Kur’an’ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Fakat düşünen mi var?! Din hakkında bazı konularda Kur’an dan Ayetler ile örnek vererek görüşünü belirten insanlara, bazı kişiler şu örneği verirler; mesela sen avukatlık ya da doktorluk yapabilir misin? Bu aslında şu demektir senin bu konuda konuşma yetkin yok! Şuna dikkat çekmek istiyorum eğer bu
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 11
- 12
- 13
- 14
- 15
- …
- 108
-