Normalleşen Günahlar

“Ey inananlar, zandan çok sakının. Zira zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli şeylerini araştırmayın; biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemeği sever mi? İşte bundan iğrendiniz. O halde Allah`tan korkun, şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul eden, çok esirgeyendir. ” Hucurat Suresi, 12.


Bir inananın işleyeceği en sakıncalı eylemlerden birisi işlediği günahları olağan karşılamasıdır. Küçük ya da büyük, Allah`ın isteklerine aykırı her tavrımız vicdanen bizi rahatsız etmelidir. İnanan ancak bu şekilde doğrudan sapmamayı öğrenir. Öte yandan, günahların, günahkar tarafından normal karşılanması durumunda sorunlar giderek büyüyecektir.

Kuşkusuz normalleşen günahların başında zan ve gıybet gelir. İnsanlar -her nedense- sevdikleri insanları bile çekiştirmekten geri durmazlar. Kuran`da geçen ayetleri göz ardı ederek ölü kardeşlerinin etini yemeyi sürdürürler. Ve işin ilginci kafalarında bir yerde şu düşünce hakimdir: “Gıybetten kurtulmanın imkanı yok. Mecburen işliyoruz bu günahı. ”

Acaba öyle midir? Böyle bir düşünce Allah`ın insana kaldıramayacağı yük vermediği iddiası ile çelişmez mi? Evet, çelişir. Gerçekçi olursak çoğumuz, gerçekten de gıybetsiz bir hayat yaşanabilir mi, yaşanamaz mı test etmedik. Gayret edip de “gerçekten de gıybet hava gibi, su gibi yaşam için elzem bir eylemdir” diyenimiz var mı? Yoksa Gıybet bize kolay ve zevkli gelen bir eylem olduğu için mi onsuz yapamıyoruz?

Ne dersiniz, bir gün için denemeye değmez mi?

Yazar : Derya

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website