ALLAH’A KARŞI NE KADAR SAMİMİYİZ?

Geçenlerde bir arkadaşım birkaç aylığına yurtdışına gitti. Bir süre orada kaldıktan sonra bana, camilerinde ezan okunan, etraftaki insanların ve arkadaşların müslüman olduğu bir ülkede yaşamanın kıymetini daha önce farkedemediğini ve şu anda çok daha iyi anladığını söyledi. Orada yaşayan Türklerle konuşup vakit geçirdiğinde, daha önceden ibadetlerini titiz bir şekilde yerine getiriyor olsalar dahi, zamanla oradaki “modern kültürün” de etkisiyle Allah’ın sınırlarını gözetmekten ne kadar uzaklaştıklarını ve onların yaşam tarzları ile rahatlarına artık tamamen kendilerini kaptırmış adeta farklı kimliklere bürünmüş olduklarını söyledi.


Aslında bu yurtdışına dahi gidilmeden de karşılaşabildiğimiz çok acı bir gerçektir. Allah’a olan samimiyetimizin derecesi işte bu noktada karşımıza çıkar ve aslında bu bizim için bir imtihandır. İnsanların normal şartlar altında gözettiği dini sınırları, arkadaşlarından yahut yakın çevresinden gelen baskılar karşısında fazla direnemeden kolayca ezip geçebildiklerine sıkça şahit oluyoruz. Hele bir de aradan belli bir süre geçip, sınırların aşılması sıkça tekrarlanmaya başlandıysa geri dönüşü imkansızlaşıyor. Örneğin içki içmeyen bir insanın arkadaşlarının baskısıyla, ilk başta sadece birazcık diye kandırılması ve zamanla baskıların sıklaşması, zinadan uzak duran bir insanın karşısına çok hoşlandığı biriyle zina yapma şansı doğması, namaz kılan bir insanın arkadaşları dalga geçtiği için veya eşi, ailesi kızdığı için namazı kılmamaya başlaması. Bütün bu örnekler bana bir geminin kaza yapması sonucu ilk başta ufak bir delik açılarak su almasını, daha sonra baskıyla deliğin genişleyerek alınan su sonucu geminin batmasını hatırlatıyor. Bu örneklerdeki insanların da aslında şahsiyetleri tam oturmamıştır. Ufak bir baskıyla kendi değerlerinden rahatlıkla ödün verebilirler ve tıpkı su gibi girdikleri kabın şeklini alırlar.

Sonuçta terazinin bir kefesine Allah’ın rızasını, diğerine de örneklerde verdiğimiz gibi bizim için önemli insanların keyiflerinin olması, haram yoldan hoşumuza gidicek birşey yapma fırsatı doğması ve daha niceleri konulduğunda kesinlikle ağır basan Allah’ın rızası ve onu kaybetmemektir. Çünkü dünyadaki bütün insanların gözünde iyi de olsak, Allah’ın gözünde kötüysek aslında bir hiçizdir.

Yazar : Ali Uygur

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website