BENİM YAZDIKLARIM KURANA YORUM YAPMAK MIDIR, YOKSA BİZLERE AKTARILAN SÖZLERİ KURAN SÜZGECİNDEN GEÇİRMEK Mİ?

Bazı arkadaşlar yazdığım yazılar hakkında sen kuran ayetleri üzerine yorumlar yapıp hüküm veriyorsun diyorlar. Hâlbuki benim yaptığım kurandan aldığım ayetleri bize öğretilenlerle karşılaştırıp, bize öğretilenlerin doğru olup olmadığını ölçmekten başka hiçbir şey yapmıyorum, yani kuran süzgecinden geçiriyorum, çünkü ayetleri okuyup eğer açıkça belirtilmemiş bir konu hakkında, aslında ALLAH burada gizli bir anlamla şunu da anlatmak istiyor dersem, o zaman işte yorum yapmış, hatta hüküm vermiş, hüküm çıkarmış olurum. ALLAH korusun buda şirktir. Hükmü yalnız ALLAH verir, bize düşen onu okumak, anlamak ve uygulamaktır. Çünkü ALLAHın açıkça belirtmediği bir sözü söylemiş gibi göstermek, kuran ayetinin açık olmadığını söyleyip, açıklıyorum demek olur ki, ne yazık ki günümüzde bu yapılıyor, bunlar ALLAHın affetmeyeceği günahlardandır. Şimdi bakalım ben hüküm verip yorum mu yapıyorum, yoksa ayetleri okuyup bize öğretilenlerle doğruluğunu karşılaştırıyor ve Rabbim`in ne söylediğini mi anlamaya çalışıyorum? Size bazı örnekler vermek istiyorum dikkat edin hiç fikir yürütmeden, yalnız Rahman`ın ayetlerini yazacağım daha sonra da geleneksel İslam’ın bizlere öğrettiği konuları yazacağım, kararı sizler verin tabi birilerinin öğrettiği gibi değil, aklımızı kullanarak, çünkü ben yalnız bunu yapıyorum. Önce ALLAH ın bizlere tavsiye ettiği yöntemi ayetlerinden hatırlatmak istiyorum.

(Sad sur. 29: (Resulüm!) Sana bu mübarek Kitab`ı, ayetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik. Sad sur. 87: Bu Kuran, ancak âlemler için bir öğüttür. ) ALLAH kuranı göndermesinin sebebini bakın nasıl açıklıyor. Ayetleri düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik diyor. Diğer ayette ise tüm âleme bu kitap bir öğüttür diyor. Ama birileri çıkıyor biz bu kitaptan hüküm çıkaramayız, anlayamayız, veli ve âlim insanlar bize anlatmalıdır diyebiliyor. Âlimlere elbette görev düşecektir, müteşabih ayetler için, ama biz kuranın anası olan ALLAHın açıkça bildirdiğini söylediği muhkem ayetlerden bahsediyoruz. ALLAH aklı olan düşünsün ve öğüt alsın diye indirdiğini söylüyor, birileri sanki adeta bizim aklımız yok, biz düşünemeyiz dercesine söylenenlere inanabiliyor. Bakın kurandan bazı ayetlerin sonunda bizlerin nasıl düşünmesini istiyor Rabbim. (Hâlâ düşünmüyor musunuz? “, Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz, Öğüt alan yok mudur, Yemin olsun ki, biz, Kuran`ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Fakat düşünen mi var, Ayetleri size açık-seçik bildiriyoruz ki, aklınızı işletebilesiniz. ALLAH, ayetleri size işte böyle açıklar ki, derin derin düşünebilesiniz. ) Şimdide sizlere vereceğim örneklere lütfen bakınız, acaba ben yorum yapıp hüküm mü çıkarıyorum, yoksa Rahman`ın sözlerini, bana söylenen beşerin sözleri ile doğruluğunu mu karşılaştırıyorum? Karar sizlerin.

ALLAH ardına düştüğümüz ve bizleri doğruya, ALLAH a yaklaştıracağına inandığımız inançlar ve veliler için bakın ne diyor.
(Araf suresi 3; Rabbinizden size indirilene uyun; O`nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz. ) (Zümer sur. 3: Gözünüzü açıp kendinize gelin! Arı-duru din yalnız ve yalnız ALLAH`ındır! O’nun yanında birilerini daha veliler edinerek, “Biz onlara, bizi ALLAH`a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk etmiyoruz. ” diyenlere gelince, hiç kuşkusuz, ALLAH onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir. Şu bir gerçek ki, ALLAH, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz. )

Yukarıdaki sözleri söyleyen Rabbim bu sözleri söyledikten sonra, bir velinin ardına düşün, sizi bana o yaklaştıracaktır der mi? Bunları söylemekle ben ayetlere yorum mu yapmış oluyorum yoksa birazcık çok değil ALLAHın söylediği gibi aklımı mı kullanıyorum?

Şimdide kuranın yeterli olduğunu ve bundan başka bir kaynağa güvenilmemesini, her şeyden kuranda bahsedildiğini bakın hangi ayetlerle söylüyor bizlere Yaratan?

(Enam sur. 97. ayet: Karanın ve denizin karanlıklarında, kendileriyle yol bulmanız için yıldızları hizmetinize veren O`dur! Bilgiden nasipli bir topluluk için ayetleri gerçekten ayrıntılı kılmışızdır)(Enam sur. 98. ayet: Sizi bir tek canlıdan vücuda getiren O`dur! Bu oluşumda bir karar kılma yeri var, bir de emanet olarak kalma yeri. İyice araştırıp kavrayan bir topluluk için ayetleri biz tam bir biçimde ayrıntılı kıldık. ) (Kehf Sur54. ayet; Yemin olsun, biz, bu Kuran`da, insanlar için her türlü örneği değişik ifadelerle gözler önüne koyduk. İnsan ise varlığın, tartışmaya en çok tutkun olanıdır. ) (İsra suresi 89. ayet; Yemin olsun, biz bu Kur`an`da, insanlar için her benzetmeden nice örnekler sıraladık. Ama insanların çoğu inkâr ve nankörlükten başka bir şeyde diretmediler. ) (. Kehf Sur54. ayet; Yemin olsun, biz, bu Kuran`da, insanlar için her türlü örneği değişik ifadelerle gözler önüne koyduk. İnsan ise varlığın, tartışmaya en çok tutkun olanıdır. ) (Nisa Suresi 174. ayet; Ey insanlar! Size Rabbinizden apaçık, çok parlak ve güçlü bir kanıt gelmiştir. Biz size, her şeyi açık seçik gösteren bir ışık gönderdik. 175. ayet; ALLAH`a inanıp O`na sarılanları O, kendisinden bir rahmetin ve lütfun içine sokacak ve onları kendisine ulaşan dosdoğru bir yola kılavuzlayacaktır. ) (Araf Sur. 174. ayet: Biz, ayetleri işte bu şekilde ayrıntılı kılıyoruz ki, hakka dönebilsinler. )

Sizlere soruyorum bizlere kuranda her şey yoktur, kuran özet bilgileri içerir demiyorlar mı? Yukarıdaki ayetlerle yani ALLAHın sözleri ile uyuşuyor mu beşerin bu öğretisi? Bakın şu ayete lütfen, ALLAH kuran dışından bir başka kaynağa bizi yönlendiriyor mu şu ayete bakar mısınız lütfen: (Ankebut Sur. 51. Karşılarında okunup duran bir kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan bir toplum için elbette ki bir rahmet ve bir öğüt vardır. ) ALLAH karşınızda okunan kuranın bizlere yeteceğini kızarak söylemesine rağmen, Rahmanın ayetlerini hatırlatıp, bize öğretilenlerle uyuşmadığını söylemem mi yorum yapmak, ya da kurandan hüküm çıkarmak ne dersiniz?

ALLAH kuranda tek hüküm verici benim diyor ayetlerinde.
(Yunus sur. 109. Sana vah yedilene uy ve ALLAH hüküm verinceye kadar sabret. O, hâkimlerin en hayırlısıdır. ) (Enam suresi 57. ayet: De ki: “Ben Rabbimden gelen bir beyyine üzerindeyim. Ama siz onu yalanladınız. Acele istediğiniz şey benim yanımda değil. Hüküm yalnız ve yalnız ALLAH`ındır. Hakkı o anlatır. Ayırt edip çözüm getirenlerin en hayırlısı O`dur. )

Bu sözleri özellikle peygamberimize söyleten Rabbim acaba hüküm yalnız ALLAHın dır dedikten ve birçok ayetinde de hüküm vermemi bekleyin sözleriyle de tastikledikten sonra, acaba hüküm verme yetkisini elçilerine de verir mi? Tüm bunları iyi düşünelim, aklımızı çalıştıralım, daha sonra bize öğretilenlerle uyuyor mu buna bakalım. Aklımızı çalıştırarak bize öğretilenlerle kuran ayetlerinin uymadığını anlamak yorum yapmak mı, yoksa aklımızı çalıştırıp doğruyu bulmak mıdır?

ALLAH helal ve haram konularında kuranda neler söylüyor lütfen dikkatlice okuyun?
(Enam Suresi 145. De ki: “Bana vahyolunanlar içinde, bu haram dediklerinizi yiyecek birine yasaklanmış bir şey bulamıyorum. Yalnız şunlardan biri olursa başka: leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o bir pisliktir- ALLAH`tan başkası adına boğazlanmış bir murdar. “…. ) (Maide Suresi 87. Ey iman sahipleri! ALLAH`ın size helal kıldığı şeylerin temiz ve güzel olanlarını haramlaştırmayın; azıp sınırı aşmayın; ALLAH azıp sınırı aşanları sevmez. ) (Hac sur. 30: İşte böyle. Kim ALLAH`ın yasaklarına saygılı olursa bu, Rabbi katında kendisi için çok hayırlı olur. Karşınızda okunarak açıklananlar hariç, tüm hayvanlar size helal kılınmıştır. Artık putların pisliğinden, yalan sözden uzak durun. ) (Yunus Suresi 59. De ki: “Ne oldu size de ALLAH`ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir haram yaptınız bir de helal? ” De ki: “ALLAH mı size izin verdi, yoksa ALLAH`a iftira mı ediyorsunuz? “) (Sur. 116. ayet; Yalan düzerek ALLAH`a iftira etmek için, dillerinizin uydurma nitelendirmeleriyle “Şu helaldir, şu da haramdır!” demeyin. Yalan düzerek ALLAH`a iftira edenler kurtulamazlar. )

Yukarıda sizlere ALLAHın ayetlerini hatırlattım ve açıkça görülüyor ki yasak dediklerimden başka tüm temiz hayvanlar sizler için helaldir demiş. Hatta Yunus sur. 59. ayet çok daha dikkat çekici, ALLAHın rızık olarak indirdiklerinizden bir haram yaptınız birde helal diyor ve bakın ne diyor. Deki, ALLAH mı size izin verdi, yoksa ALLAH a iftira mı ediyorsunuz. Sizlere soruyorum kuranda geçmeyen, bizlere haram denilen yiyecekleri nasıl olurda peygamberimiz haram kılmıştır diyebiliyoruz, bu açık ayetler varken? Tevrat a bir göz atın bize öğretilen haram yiyeceklerin hepsini orada bulacaksınız. Şimdi tekrar soruyorum ben yorum yapıp kurandan hüküm mü çıkarıyorum, yoksa ALLAHın aklınızı çalıştırınız diye emrettiği, doğruyu yanlışla karşılaştırıp gerçeklerimi arıyorum ve ortaya çıkarmaya çalışıyorum?

Bizlere öğretilenler arasında kuranda olmayan birçok konularda peygamberimiz de ilaveler yapmıştır ve bu yetkiye sahiptir diye öğretildi. Bakın bakalım ALLAH gönderdiklerimize bir ekleme yapmış olsaydı ona (Elçiye) ne yapardık diyor?
(Hakka Suresi 44; Eğer bazı lafları bizim sözlerimiz diye ortaya sürseydi, 45 Yemin olsun, ondan sağ elini koparırdık. 46 Sonra ondan can damarını mutlaka keserdik. ) Böyle ikaz edilmiş, dikkati çekilmiş bir elçi, acaba kuranda olmayan bir bilgiyi daha sonra kendisi ilave edip bizlere aktarır mı dersiniz? Aktarır diyenlere şu ayeti örnek göstermek istiyorum bakalım bu ayete dahi uyuyor mu?

(Zühruf Suresi 44: Gerçek şu: Bu Kuran sana ve toplumuna elbette ki bir hatırlatıcı/bir düşündürücü/bir şeref/bir öğüttür. Bu kitaptan sorumlu tutulacaksınız. ) Sizlere soruyorum ALLAH bizleri bu kitaptan, yani kurandan sorumlu tutacağını açık ve net söyledikten sonra, birilerinin öğrettiği gibi peygamberimiz kuran dışından ilavelerde yaptığını söylemek ALLAHın bu ayetine uyuyor mu? Rahman hem kurandan sorumlusunuz diyecek, hem de kuran dışından ciltlerce dolusu tevatür yoluyla gelen ve doğruluğunun hiçbir garantisi olmayan sözlerden bizleri sorumlu tutacağını nasıl söyleriz. Bunları söylemem kuran ayetlerine yorum yaparak hüküm çıkarmak mı, yoksa çok değil birazcık aklımızı kullanmak mı?

Bize her kez kuranı anlayamaz diyorlar, kurandan hüküm çıkaramaz bunu yapabilecek veli kişilerdir deniyor. Hâlbuki Rahman hiçbir velinin ardına düşmeyin dedikten sonra, bakın yemin ederek bu kuranı nasılda kolaylaştırdığını tekrar ederek söylüyor. Ayrıca kimsenin hüküm çıkarması da zaten mümkün değildir, hükmü yalnız ALLAH ben veririm diyor, onu da açıkça kuranda bildirdim diyor.
(Kamer Suresi 17. Andolsun biz, Kuran`ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?
Kamer Suresi 22 Yemin olsun ki, biz, Kuran`ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Fakat düşünen mi var? )

Sizlere soruyorum ALLAH aşkına kendinize şu soruyu sorun lütfen, bu arkadaş hala kuran ayetlerine yorum yapıyor diyebiliyor musunuz? ALLAH yemin billâh bu kuranı öğüt ve ibret almak için kolaylaştırdığını söylüyor, hatta bir ayetinde de bu kitaptan sorumlu olduğumuzu da söylemişti hatırlayınız. Lütfen kendinize tekrar sorunuz, yemin ederek kuranı öğüt almamız için kolaylaştırdığını söyleyen Yüceler yücesi Rabbim, bizlerin anlamayacağı bir kitap gönderip, daha sonrada sorumlu tutar mı hiç? Bunları kurandan açık delillerle sizlere sunmam benim kurana yorum yapmam mıdır? Yoksa biraz aklı olanın düşünüp bulacağı şeyler midir?

Şimdi vereceğim ayet örneğine bakınız önce. (Bakara suresi 222. ayet; Sana âdet halini de sorarlar. De ki: “O, insana rahatsızlık veren bir haldir. hayızlı oldukları sırada kadınlardan uzak durun ve onlar temizleninceye kadar kendilerine yaklaşmayın. İyice temizlendiklerinde, ALLAH`ın emrettiği yerden onlara gidin. ” Şu bir gerçek ki ALLAH, çok tövbe edenleri sever, iyice temizlenenleri de sever. )

Bu ayeti okuduğunuzda ne anladınız diye sizlere sormak istiyorum önce, hiç etki altında kalmadan yazının devamını okumadan tekrar okuyun ayeti. Herhalde şunu anladınız sanırım çünkü ALLAH ayetleri açık ve anlaşılır gönderdiğini birçok ayetinde söylediğine göre, sözlerinin ardına gizli bilgiler saklaması da mümkün değil. Eğer bir gizlilik olduğunu söylersek işte o zaman yorum yapmış en kötüsü, olmayan bir hükmü bizler vermiş oluruz. Ayeti okuduğunuzda kadınlarının adet günlerinin onlara rahatsızlık veren durumlarıdır diyor, bu durumlarda kadınlarınızdan uzak durarak onlarla cinsel birleşme yapmayınız, adet hali bittikten ve temizlendikten sonra ALLAHın emrettiği yerden onlarla beraber olun diyor. Buraya kadar yorum var mı, söylenen sözlerin ne olduğunu tekrarladım. Şimdi gelelim bazı kişiler, bu ayet üzerinde hiç bahsedilmeyen anlamları çıkaracak, yorumlar yaparak bakın nelerin yasaklandığını çıkarıyorlar. Kadın adet halinde ibadet edemez. Yani namaz kılamaz, oruç tutamaz. Peki, soruyorum sizlere siz okuduğunuzda böyle bir emrin verildiğini anladınız mı? Müneccim olsanız yine anlayamazsın. Bu ayetten bunu anlamak için istediği kadar yorum yap, hüküm çıkarmaya çalış asla çıkaramazsınız. İşte bakın ben hiçbir yorum yapmadan yalnız Rahman ın sözlerini aktardığım halde, bak yorum yapıyorsun hükümler çıkarıyorsun diyen arkadaşlarım var. Ama gerçekten kuranda olmayan yorumları yapıp, hükümler çıkaranlara hiç sesleri çıkmıyor ne yazık ki. Şunu hatırlatmak isterim ALLAH ben her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdim ki anlayasınız diyor da, asla kadınlar ay halinde ibadet edemez demiyorsa, bunu hiçbir beşer söyleyemez. Daha önce okuyan arkadaşlarım varsa kadınların bu hallerinde ibadet edemeyeceği konusunu Tevrat’tan alıntı yaparak çok güzel bir yazımda göstermiştim, bu inanç Tevrat’ta geçer. Kuran tek bir kelime dahi bahsetmez, hani Rahman bizleri kurandan sorumlu tutacaktı? Hani bizleri ilgilendiren her şey vardı kuranda? Eğer sorumlu olduğumuz kuran ise ve o kitapta kadınlar ay halinde ibadet edemez diye tek bir söz dahi yoksa lütfen artık kurana yorum yapanlara ve olmayan bir hükmü çıkaranlara karşı aklımızı birazcık kullananlım derim. Şimdi ben kuranda olmayan bir emri söylemekle yorum mu yapmış oldum, yoksa yorum yapıp ALLAHın hüküm vermediği bir konuyu sizlere hatırlatmış mı oldum, karar sizlerin, akıl sizlerin. Bakın lütfen şu ayete. ( Enam Suresi 38. Yeryüzünde debelenen hiçbir canlı, iki kanadıyla uçan hiçbir kuş istisna olmamak üzere hepsi sizin gibi ümmetlerdir. Biz bu Kitap`ta, herhangi bir şeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık. Onlar, sonunda Rableri önünde hasredilirler. )

ALLAH bizleri ilgilendiren her şeyin olduğunu söyleyip, fazlalık da koymadık demesine rağmen, hala HÂŞÂ kitabın eksikliğini tamamlamaya çalışanlar mı kurana yorum yapıp hüküm veriyor, yoksa ben asla yorum yapmadan yalnız ve yalnız Rahman ın ayetlerini beşerin sözleriyle karşılaştırıp, bize aktarılanları onun süzgecinden geçirmekle mi yorum yapıp, hüküm veriyorum doğrusu yorum sizlerin.

Gelelim o güzel huylu, örnek ve adalet timsali peygamberimize. Onun hayatı, yaşam tarzı, olaylar karşısındaki örnek kararları bizler için eşi bulunmaz bir örnek teşkil etmektedir. Onun sözleri diye aktarılan hadisleri kuran ile karşılaştırıp, daha sonra kabul etmeliyiz, çünkü o güzel örneklerde bizlerin faydalanacağı çok özel davranış ve yaşamı vardır, bunlardan vazgeçilmesi de zaten mümkün değildir. Eğer peygamberimiz sağlığında hadis yazımını yasaklamışta şu sözü söylemişse demek ki çok özel ve de tahmin edemeyebileceğimiz konular var demektir.

(ALLAH’ın elçisinden sözlerini yazmak için izin istedik, bize izin vermedi. Tirmizi, Es Sunan, K. İlm 11)

(Biz hadis yazarken Hz. Peygamber yanımıza geldi ve “Yazdığı-nız şey nedir? ” dedi. “Senden işittiğimiz hadisler” dedik. Hz. Peygamber: “ALLAH’ın kitabından başka kitap mı istiyorsunuz? Sizden evvelki milletler ALLAH’ın kitabı yanında başka kitaplar yazdıkları için yoldan çıktılar. ” El Hatib, Takyid 33 )

(ALLAH’ın kitabında helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır. Hakkında sustuğu ise serbesttir. ALLAH’ın serbest bıraktıklarını kabul edin ve bilin ki ALLAH hiçbir şeyi unutucu değildir.
Ebu Davud K. Etime 39/Tırmizi K. Libas 6 İbni Mace K. Etime 60/ El-Müracaat sayfa 20 )

İbn Abbas’dan rivayet edildiğine göre o, Kur’an ve mektuplar dışında bir şey yazılmasını hoş karşılamazdı. [Züheyr b. Harb, 90]

Değerli arkadaşlarım hiç kimse peygamberimizi devre dışı bırakmaya teşebbüs edemez, zaten bunu da yapmaya kimsenin gücü yetmez. Ama lütfen kuran ayetleri apaçık dururken bu sözlere uymadığı ve tezat teşkil ettiği halde peygamberimizin asla söylemeyeceği sözleri kabul etmeyelim. Bakın Diyanette bu konuda güzel çalışmalara imza atıyor ve aralıklarla yüzlerce hadisi hurafe ve kurana uymuyor diye iptal ediyor. Şunu hiç unutmayalım ileride acaba daha kaç hadis hurafe diye iptal edilecek, bunu da aklımızdan çıkarmayalım ve iman adına sorumlu olacağımız kurana ve onun ipine sarılalım. ALLAH bakın bizlerin rehberi olarak neyi gösteriyor? Acaba herkesin anlayamayacağı bir kitap olsa rehber ve kılavuz olur muydu dersiniz? (Casiye sur. 20: Bu Kuran, insanların kalp gözlerini açacak ışıklardan oluşur. Gereğince inanan bir toplum için de bir kılavuz ve bir rahmettir o. ) (Sebe sur. 50: De ki: “Eğer saparsam, kendi zararıma sapmış olurum. Eğer yolu bulursam, bu da Rabbimin bana vah yettiği (Kuran) sayesindedir. Şüphesiz O, işitendir, yakındır. ) (Araf Sur. 174. ayet: Biz, ayetleri işte bu şekilde ayrıntılı kılıyoruz ki, hakka dönebilsinler. )

Tekrar düşünmenizi rica ediyorum, ben ALLAHın ayetlerini sizlere hatırlatıp, bizlere öğretilenlerle mukayese etmenizi sağlamaktan başka ne yaptım? Kendim yorum yapıp, aslında ALLAH burada bunu da anlatmak istiyor diyerek, kendi yorumumu kattım mı, yoksa böyle yapanların yanlışını mı anlatmaya çalıştım? Bize aktarılanları kuran süzgecinden geçirebilmemiz için kuranı anladığımız dilden bol bol okumalıyız, Rahman ın bizlere çizdiği doğru yolu ancak bu şekilde ve ilk elden böyle anlayabiliriz. Bunu yapmazsak söylenenlerin doğru olup olmadığını asla anlayamayız. Ben biliyorum ki eğer kuranda bahsedilmeyen sözleri sarf edersem kurana şirk koşmuş olurum ve Rabbim beni asla affetmeyip, cehennemin kalıcı odunu yapacağını çok iyi biliyorum, birazcık aklı olanda buna teşebbüs bile etmez. ALLAH gönül gözleri açık, gözlerine perde inmemiş ve kulakları mühürlenmeyen kulları arasına bizleri alması dileklerimle.

SAYGILARIMLA
Haluk GÜMÜŞTABAK

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website