DİNDE HARAMLAR VE HELALLER

Çevremizde dinle ilgilenen insanlarla konuştuğumuzda haramlar, helaller ve bunların nasıl belirleneceği yani haramların, helallerin kaynağının ne olması gerektiği konusunda bazı insanların görüşlerinde bir muğlâklık bazılarında ise keyfiyetçi bir tavır görüyoruz. Yani bahsettiğimiz kişilerden bazıları haramların, helallerin, yani aslında dinin, kaynağı konusunda tam bir fikir sahibi değiller. Haram ya da helal olarak bildikleri pek çok şeyin gerçekte kaynağının ne olduğunu bilmemekteler. Yani Allah’ın dini hükmü olduğunu düşündükleri şeyin Kuran’da mı hadislerde mi yoksa başka kaynaklarda mı geçtiğinden bihaberler.


Bahsettiğimiz diğer bir grup insan ise dini hükümler konusunda keyfi davranmaktalar. Yani kısaca “ne olur canım bu da haram oluverse?” ya da “ne olur canım bu da helal oluverse?” tavrındalar. Bu yaklaşımları olsa olsa din konusunda gerekli ciddiyete sahip olmamaları ya da Kuran’da dini hükümlerin kim tarafından ve nasıl belirlendiği ve belirlenmesi gerektiği konusundaki net, kesin ayetlerden haberdar olmamalarından kaynaklanıyor olabilir. Kuran’ı baştan sona dikkatle okuduğumuzda çok açık bir biçimde dini hükümlerin yani emirlerin, yasakların, helallerin Allah tarafından belirlendiği; Allah’ın bu yetkisini peygamberler dahil kimseyle kesinlikle paylaşmadığı açıkça görülmektedir. Yine Kuran’a göre Allah’ın dinde kural koyma, emirler, yasaklar getirme işini sadece Kuran aracılığıyla yaptığı pek çok ayette açıkça görülmektedir.

59. De ki, “ALLAH`ın size indirdiği rızıkların bir kısmını helal, bir kısmını da haram ettiğinizi görmez misiniz?” De ki, “ALLAH mı size izin verdi, yoksa ALLAH`a iftira mı ediyorsunuz?”
60. ALLAH adına yalan uyduranlar diriliş gününü düşünmezler mi? ALLAH insanlara karşı bol lütuf sahibidir; ancak onların çoğu şükretmez.
10 – Yunus Suresi – 59, 60

Örneğin yukarıdaki 2 ayette Allah insanları verdiği rızıkları haram ve helal ettikleri için kınamakta, dahası bu davranışı Allah’a iftira etmek olarak tanımlamakta ve bu davranışlarının hesabının ahirette sorulacağını ifade etmektedir. Gerek peygamberimizin ölümünden sonraki yüz yıllarda gerekse günümüzdeki din adamları Kuran’da Allah’ın belirttiği emir ve yasaklar dışında yenilerini ortaya koymayı dinde takva (korunup sakınmada daha üst bir seviyeye çıkma) olarak düşünmüşlerdir ya da insanları günahtan sakındırmak için bir nevi tedbir olarak görmüşlerdir. Bu insanlar ya yukarıdaki gibi ayetlerden habersizler ya da bunları umursamamaktadırlar. Yine yukarıdaki ayette ifade edildiği gibi kuşkusuz Allah bu şekilde davranan yani kendilerini dinde hüküm koyma konusunda Allah’a eş gören kişilere ahirette hesap soracaktır.

Yazar : ferhat

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website