MUHAMMED SURESİ 2. VE 3. AYETLER BİZLERİ NASIL UYARIYOR?

Bizler ne yazık ki inancımızı, imanımızı Rabbin rehberinden direk birebir almak yerine, aracı koyarak bir başkasından almanın, öğrenmenin daha doğru olduğuna inandırılmışız. Çünkü bize Rabbin kelamını okuduğumuzda anlayamayacağımız öğretildi. Bu da yetmemiş Rabbin sizlere rehber olsun, bir güneş olsun diye gönderdim dediği kur’an için, orada her şey yazmaz İslam ı tam ve doğru öğrenmek için fıkıh kitaplarına ihtiyacımız vardır diyerek, Rabbin rehberini yeterli görmemişiz, Allah bizleri affetsin. İşin kötüsü her mezhep kendi fıkhını yarattığı için de, Rabbin rehberliğinden uzaklaşan bizler hangi kapıya sığınacağımızın telâşesinde imanımızı yaşar olmuşuz. Bunu söyleyenlere, hatırlatanlara da, sen onca âlimi devre dışımı bırakıyorsun, sen onlardan daha mı akıllısın türünden sert cevaplar verilmektedir. Hâlbuki unutulan en önemli konu ise Rabbin rehber olsun diye gönderdiği açık ve anlaşılır olduğunu da özellikle belirttiği halde, kur’anı yeterli görmediğimiz gözden kaçmakta beşerin kitaplarının dini, İslam ı açıklayabileceğini söyleyerek Rahmana yaptığımız saygısızlığın farkında bile değiliz. Rabbin hadi bir benzerini getirsinler dediği kitabın açık olmadığını ve herkesin anlayamayacağının söylenmesi, sizce günahların en büyüğü değil de nedir? Rahman sizleri bu kitaptan sorumlu tutacağım dedikten sonra, acaba bizleri yemin ederek kolaylaştırdığını söylediği kitabı, tam tersini yapıp anlaşılması zor yaparak, bizleri zor anlaşılan bir kitaptan mı hesaba çeker? Birazcık düşündüğümüzde yaptığımız saygısızlığın farkına varmak sanırım çok kolay, yeter ki Rabbin rehberinin ışığından, güneşinden istifade edebilelim. Eğer bu çabamızın önünde, beşerin el lambası varsa asla gerçekleri göstermeyeceğini gözlerimize perde indirip, gönüllerimizi mühürleyeceğini söyleyen Rabbim e artık kulak verelim.

Sizlere aşağıda Muhammet Suresi 2 ve 3. ayeti hatırlatarak üzerinde düşünmeye davet etmek istiyorum. Aşağıda yazdığım ayetler peygamberimiz devrinde ona inanan ve inanmamakta ısrar eden toplumun dikkatini çekmek adına indirilmiştir. Ayetlere çok dikkat edelim ve sözcüklerin üzerinde iyice düşünelim. Önce ayetleri yazalım.

Muhammet 2: İman edip yararlı işler yapanların, Rableri tarafından hak olarak Muhammed`e indirilene inananların günahlarını Allah örtmüş ve hallerini düzeltmiştir. 3. Bunun sebebi, inkâr edenlerin batıla uymaları, inananların da Rablerinden gelen hakka uymuş olmalarıdır. İşte böylece Allah, insanlara kendilerinden misallerini anlatır.

Muhammet suresi 2. ayette Rabbim iman edip yararlı işler yapanların ve çok dikkat edelim, bakın daha sonra ne diyor? (Rableri tarafından hak olarak Muhammed`e indirilene inananların…) Burada özellikle belirtilene dikkat edelim. Rabbin günahlarını affettiği ve hallerini düzelttiği insanların nereye inandığını söylüyor Rabbim? (hak olarak Muhammed`e indirilene.. ) Peki, bize böyle mi öğrettiler? Kur’anda her şey yoktur O özet bilgidir demediler mi? Demek ki bize öğretilen ile Rabbin sözleri arasında çok büyük farklar var. Şimdi de ayetin devamında aslında iman etmeyen inkâr edenlere bir sesleniş var. Fakat sanırım buradan bizler günümüzde de çok büyük dersler çıkarmalıyız. Bakın rabbim ne diyor iman etmeyenlere? (Bunun sebebi, inkâr edenlerin batıla uymaları, inananların da Rablerinden gelen hakka uymuş olmalarıdır. ) Rabbim e şükürler olsun bu kadar açık sözleri de anlayamıyorsak, önce elimizi başımızın arasına koyup çok iyi düşünmeliyiz. Bakın Allah hiç iman etmeyenlerin inandıklarına nasıl işaret ediyor ve ne diyor? (inkâr edenlerin batıla uymaları. ) İman edenler için ne diyor burası çok önemli. (inananların da Rablerinden gelen hakka uymuş olmalarıdır) Rabbimden gelen hakkın da kur’an olduğunu ayetin başından anlıyoruz.

Şimdi de inkâr edenler ve iman etmeyenler için Rabbim nereye iman ediyorlar diyordu?( inkâr edenlerin batıla uymaları. ) Burada bahsedilen batıl ne olabilir sizce? Elbette emin olmadığımız bilgi ve sözler. Emin olunan bilgi ise elbette KURAN. Ya da kur’anın onayından geçmeyen sözlere de batıl diyebiliriz. Peygamberimizin bizlere kur’an ile hükmetme görevi aldığı birçok ayette açıkça belirtilmiştir. Peygamberimiz kur’an dışına asla çıkmayacağına göre, onun sözüdür diye nakledilen her bilgiyi kur’an süzgecinden geçirip öyle kabul etmeliyiz. Eğer peygamberimizi seviyor onun yolundan gittiğimizi iddia ediyorsak, ona saygı duyuyorsak bunu mutlaka yapmalıyız. Onun adına uydurulan hurafelere inanmayarak peygamberimize karşı sevgimizi saygımızı göstermeliyiz. Bu ayetten çıkarmamız gereken en önemli ders, peygamberimiz devrinde iman etmeyerek batıla iman edenler ile günümüzde kur’anın hiç bahsetmediği, hüküm vermediği bir bilgiyi şüphe etmeden peygamberimizin sözüdür dediklerinde alıp kabul edersek, sanırım iman etmeyip hurafelere iman edenlerle Allah korusun aynı hataya düşmüş olmuyor muyuz?

Sizlere son olarak bir ayet daha hatırlatmak istiyorum. İman etmekte zorlanan insanlara hitaben yazılan bu ayetten, sanırım bizler günümüzde daha çok ders almalıyız. Kur’anı herkes anlayamaz onu veli insanlar anlar diyenlere de, güzel bir cevabı sanırım Rabbim onlara veriyor.

Muhammet 24: Peki bunlar, Kur`an`ın anlamını inceden inceye düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpler üzerinde o kalplerin kilitleri mi var?

Rahman iman etmeyen ya da iman etmekte zorlanan topluma bakın ne diyor? Kur’anın anlamını inceden inceye düşünmüyorlar mı? Demek ki düşündüğünüzde anlaşılması zor bir kitap değil, anlaşılabilecek bir kitapmış. Fakat bizler sanırım kur’anı anladığımız dilden hiç okumadığımızdan bunun farkına bile varamıyoruz. Ya ayetin devamındaki sözlere ne dersiniz? Ben buna yorum yapmak istemiyorum. Kalplerinde mühür olmayanlar hemen Rabbin ne söylediğini anlayacaktır.
(Yoksa kalpler üzerinde o kalplerin kilitleri mi var?)

Rabbimin kalpleri mühürlenmeyen, gözlerine perde inmemiş kulları arasına bizleri alması dileklerimle.

SAYGILARIMLA

Yazar : Haluk GÜMÜŞTABAK

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website