Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi ve Ölüm

Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi ve Ölüm

Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi, absürd filmleriyle tanıdığımız senarist ve yönetmen Onur Ünlü’nün vizyondaki filmi. Film bir anayasa hukuku profesörünün hayatından bir kesiti konu alıyor. Hiç hesaplamadan, bir anda kendini bir cinayet sahnesinin içinde bulan Celal Tan pankreas kanseri olan dostu Turan Altaylı’dan cinayeti üstlenmesini ister. Çünkü yasaya göre 1 ayı kalan Turan cezasını neredeyse çekmeden yine özgür olacaktır.
Tıpkı Celal Tan gibi anayasa profesörü olan Turan Altaylı, yine Celal Tan gibi öldükten sonra neler olacağından, onu nelerin beklediğinden bihaberdir. ve son 1 ayını yaşadığı düşüncesiyle korkmaya başlamıştır. Zira öldükten sonra meleklerin gelip ona birtakım sorular soracağı söylentisi, ona vereceği tek cevabı olmadığını hatırlatmıştır. Bu yüzden de kalan son ayında ahirete hazırlık yapmaya ve meleklere vermesi gereken cevapları ezberlemeye başlamıştır. Fakat “İslamın Şartları”nı sayarken bir noktada hayatı boyunca hiç yapmadığı bütün bu maddeleri ezberlemenin faydası ne ki diyerek isyan eder ki, Celal Tan çok ehl-i dünya bir yaklaşımla şöyle bir cevap verir: “Merak etme, son ikisini (Hac ve zekat’ı) paran varsa yapıyorsun.” bu hem haşa Allah’a vereceği cevaplarda bile hala kandırmacı, geçiştirici üslupla bahaneler sıralamaya örnektir, hem de sahip olduğu parayı ibadete harcamaya gerek görmeyen, onun yerine dünyevi bir harcama yapmayı uygun gören zihniyete bir örnektir. Ki iki gruba da her an rastlamak mümkündür.
Bu dünyadaki hayat üzerine, insanlar tarafından koyulmuş kurallar ve yazılmış bir kitapla ilgili her satıra, noktaya kadar bilgi sahibi olan bu adamların, anayasa hukukçuları derneğind, rakı masasında Yusuf Tavaslı’nın “Namaz Hocası” okuması çok ironik bir tablodur. Bu tabloda ölüm bize hiç gelmeyecekmiş gibi yaşayıp son 1 ayda çalışmaya başlamanın komedisi çizilir. Bu hayat kendi içinde bie öyle oyunlar ve avuntular sunar ki biz ölümü hiç gelmeyecek sanarak, tıpkı Onur Ünlü’nün gösterdiği gibi, ahiret için çalışmayı son ana bırakırız. Bırakın ahiret için çalışmayı, çok yakınına gelene kadar ölümün varlığını, gerçekliğini bile sorgulamayız.

İnsanlar, inandık demeleriyle kendi hallerine bırakılacaklarını ve hiçbir imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar! (Ankebut-2)


About the Author
Author

yasemin

Leave a reply

Name (required)

Website