Kuran-ı Kerim ve Arkeoloji : Beni İsrail

 

BENİ İSRAİL.

Kuran’da defalarca adı geçen, adı hep zulüm,kan ve azgınlıklarla anılan bu kavim kimdir?

Nedir bu kavmi bu kadar özel yapan ?

İnsan, Kuran’da bu kavmin anlatıldığı bölümleri okurken sanki hep aynı insanlara hitap ediyormuş gibi bir hisse kapılıyor.

Acaba hep aynı insanlar mı? Sadece bahsi geçen küçük bir grup mu ?

Bu kavme eğer tarih penceresinden bakarsak aslında kimlerdir?

Yoksa bu kavmin perde arkasında saklı duran,gözden kaçırılan başka bir kavim mi var.?

Kudüs kenti gerçekte bu kavim için ne kadar önemli ? Kudüs mü daha önemli yoksa efsanevi tapınakları mı?

Vaat edilmiş topraklar neresidir? İsrail bayrağındaki koordinatlar aslında nereyi işaret ediyor?

Şu an ki algı Yahudilerin hep sanki İsrail’de yaşadıkları üzerine kurulu. Oysa daha 70 yıl önce oraya geldiler.Dünyaya  bu toprakların gerçek  sahipleri olduğu algısını pompalıyorlar sürekli. Bu algıyı yaymak için neden sürekli propagandaya ihtiyaç duyuyorlar?

Kuran Yahudilerin arasında iman edenlerin de bulunduğunu bildiriyor.Peki bunlar kimler?

Neden İran hep en büyük düşman çok merak etmişimdir ben.Oysa bundan binlerce yıl önce aralarından su sızmayan bu iki toplum neden düşman oldular? Tevrat’ta övgüyle söz edilen Persliler neden şimdi ölümüne düşman oldular.Acaba gerçekten düşmanlar mı? Hem de birisinin varlığı diğerine bağlıyken.

Tevrat’ta diğer milletlere yapılması istenen ve detaylı bir biçimde tarif edilen katliam emirlerinin  gerçek sebebi nedir? Bu intikam duygusu o kadar büyüktür ki ilahi bir kitabın içine bile sokulmuş  ve hala sorgulanmadan uygulanmaktadır.

Yahudiler haricinde dünya tarihinde parayla ve ticaretle içli dışlı olmuş başka bir kavim var mıdır? Varsa kimdir bu kavim?

Değerli Kardeşlerim bu yazımda Allah izin verirse bu soruların cevaplarını vermeye çalışacağım.

Öncelikle sizden bazı isteklerim olacak.Benim daha önceki yazılarımı okuyanlar benim hangi çizgide bir düşünceye sahip olduğumu ve ne yapmaya çalıştığımı anlamışlardır diye düşünüyorum.Aynı şekilde bu sorularımı cevaplarken sizden yine aynı şeyi rica edeceğim.Nedir istediğim,Lütfen açık fikirli olun.Burada yazacaklarımı kabul edip etmeme özgürlüğünüz tabii ki var ama bu yazdıklarımın da bir araştırmanın ürünü olduğunu bilmenizi isterim.Ben şahsen alternatif bir tarih yazma peşinde değilim, benim asıl düşüncem şu an bize öğretilen tarihin aslında alternatif tarihin ta kendisi olduğudur.Çünkü Kuran’da varlığı sabit yani Hakk olan peygamberlerin alternatif ve üretilmiş bir tarih içerisinde nasıl gözden kaçırıldığını,yok sayıldığını,mitoloji ve efsane yumağı kişiler haline getirildiklerini  insanlara,inananlara ispatlama sorumluluğunu almış bir kişi olarak bu araştırmaları yapıyorum…Bu arada bir konuyu izah etmem gerekiyor.Benim temel aldığım birinci kaynak Kuran’ın kendisidir  ve içerisinde bize bildirilen peygamberlerdir.Ben bu teorilerimi oluştururken Kuran’da adı geçen peygamberlerin kıssalarını bir bütünlük içerisinde ve dikkatli bir okumayla ortaya çıkarmaya çalışıp  daha sonra  alternatif tarihle karşılaştırmalar neticesinde sonuca varmaya çalışıyorum..Bu araştırmalarım sonucunda şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Kuran, dikkatli bir biçimde okuyanlar için inanılmaz detaylar veriyor.İhtiyacımız olan tek şey,açık fikirli olmak ve farklı bir bakış açısı o kadar…..

Sorularımı cevaplamaya başlarken şunu söylemem gerekiyor.Tek amacım Allah’ın rızasını kazanmak,bildiğimi düşündüğüm bilgileri kardeşlerimle paylaşmaktır.Başka da bir beklentim yoktur…

Giriş yazısını çok uzattığımın farkındayım,çünkü yazdığım konular biraz iddialı konular olduğu için vereceğim cevapların daha dikkatli düşünülmesi gerektiği için bu kadar uzun yazma ihtiyacı hissettim.

Cevaplarımı maddeler halinde vermeye başlıyorum Allah’ın izniyle.

ANAHTAR KELİME : İSRAİL

Bu konumuzda dikkat edilmesi ve bilinmesi gereken hususlardan en önemlisi ‘’ İSRAİL’’ ismidir.Eğer bu kelimenin anlamı bilinmezse emin olun bir çok konu anlaşılmaz hale gelir.Bu soruların cevabının anlamlı hale gelebilmesi için bu kelimenin anlamı çok önemli.Bu yüzden ilk önce bu kelimenin anlamıyla başlayalım.

İSRAİL ismi aslında iki parçadan oluşuyor.Birinci parça  ‘’İSRA ‘’,bu kelimenin  manası da  yürümek,yürüyüş  anlamına geliyor ki,bu kelimenin anlamını da bulunabilecek ve güvenilebilecek en iyi sözlük olan bir kitapta buldum.Ben bu ismin anlamını Kuran’da buldum hem de bir surenin içinde.Hani Kuran’da İSRA SURESİ diye bir sure var,işte orda yazıyor anlamı.Sure,Peygamberimizin bir gece yaptığı yürüyüşten dolayı bu anlamı almış,genelde çeviriler bu kelimeyi gece yürüyüşü olarak veriyor ama İSRA kelimesinin asıl anlamı yürüyüş ,yürümek manasına geliyor. Hamd olsun, Kuran kendi kendine sözlük görevi bile görüyor.

Gelelim ismin ikinci parçasına yani ‘’ İL ‘’ kısmına…Bu kelime ise bilinen tüm Sami dillerinde Arapça da dahil olmak üzere,Mezopotamya kaynaklı tüm dillerde ‘’ İLAH ‘’ anlamına geliyor.

Toparlayacak olursak eğer  İSRAİL isminin anlamı ‘’Tanrıyla yürüyen yada Tanrıya Yürüyen ‘’ anlamlarına gelmekte.Yani temel de iki anlamda birbirini tamamlar nitelikte.

İSRAİL OĞULLARININ TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI ve BİR İMPARATORLUĞUN DOĞUŞU  : YUSUF SURESi

Bu ve bundan sonra yazacağım tüm konuların daha net anlaşılabilmesi için öncelikle Kuran’da geçen YUSUF SURESİ’nin kesinlikle dikkatli bir biçimde okunması gerekiyor.Çünkü bu sure İsrail oğullarının kim olduğunu ve tarih sahnesine çıkışlarının  nasıl olduğunu net bir biçimde anlatıldığı tek sure.Yusuf suresi manevi anlamda alt mesajlarla dolu bir sure olmasının yanı sıra tarihi bilgiler ve koordinatlar vermesi açısından da çok zengin bir içeriğe sahip.Dikkat edilirse bu sure Yusuf peygamberimizin çocukken gördüğü bir görüntünün anlatılmasıyla başlar.Ayeti hatırlayalım

‘’ Hani Yusuf babasına demişti ki: Babacığım, rüyamda on bir yıldızla, güneşi ve ayı gördüm. Gördüm ki onlar bana secde etmektedirler…’’
( YUSUF SURESİ : 4 )

Bana göre bu ayet sure içinde ki en kilit ayetlerden birisi.Yusuf kıssasının bu ayetle anlatılmaya başlamasının en büyük hikmetinin,Allah’ın Yusuf’un yaşadığı toplumu bize anlatmaya çalışması ve bilmemiz gereken ipuçlarını vermesi olduğunu düşünüyorum.Burada verilen en önemli ipucu ise o dönemde içinde yaşanılan inanç şekli ve hatta içinde yaşadığı devleti anlamamızı sağlayan bilgilerdir.Çünkü Yusuf peygamber rüyasında Güneş,Ay ve on bir yıldızın kendisine secde ettiğini görmüştür.Burada Yusuf peygambere secde edenler aslında içinde bulunduğu dönemde gerçek anlamda kendilerine tapınılan nesnelerdir,bakın burayı yanlış anlamayın yaşadığı yerdeki inanç şekli değil yaşadığı dönemdeki inanç şeklinden bahsediyorum,çünkü Yusuf Peygamber babası Yakup peygamber ile beraber tevhid inancının hakim olduğu bir yerde yaşarken bir müddet sonra kardeşleri tarafından ihanete uğruyor ve toprağından uzaklar da başka bir ülkeye satılıyor hatırlarsanız…Ayrıca başka bir ipucu da Yusuf peygamberin Bünyamin’e ceza verirken uyduğu şeriatla,kendi yaşadığı toplumun şeriatının farklı olduğudur.Burada Allah Yusuf peygambere bir yol göstererek Bünyamin’i nasıl alıkoyacağını bildirmekte.Buradan da anlaşılıyor ki,Yakup peygamberin yaşadığı devletle,Yusuf peygamberin yaşadığı devlet birbirinden farklıdır.

Çeviriler ve tefsirlerde ki genel algı surenin sonunda secde edenlerin kardeşleri olduğu gibi olsa da aslında burada kimlerin secde ettiği belirtilmemiştir.Çünkü ayette  Yusuf’un Anne ve Babasını tahta çıkarması esnasında sadece kardeşlerinin secde ettiğine dair bir bilgi bulunmuyor.Zaten yalnızca kardeşlerinin secde etmesi bana çok anlamlı gelmemişti açıkçası.Onlar zaten Yakup peygambere tabilerdi.Peki secde edenler kimler?Orada başkaları da var emin olun. Yavaş yavaş oraya da geliyoruz.

‘’ Ana babasını tahtın üzerine oturttu, hepsi onun önünde (Allah’a secde edip) eğildiler. O zaman Yusuf: -Babacığım! İşte bu, önceden gördüğüm rüyanın yorumudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. Şeytan, benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra, beni hapisten çıkaran, sizi çölden getiren Rabbim bana çok iyilikte bulundu. Gerçekten Rabbim dilediğine lütfeder, O şüphesiz bilir (ve en iyi) hükmü verir, dedi…’’
( YUSUF SURESİ : 100 )

Ayrıca burada dikkat edilirse önünde secde edilen ( boğun eğilen ) kişi Yusuf peygamber değildir,burada tabii olunan kişi Yakup peygamberdir.Eğer buradaki olayı dikkatli bir biçimde göz önüne getirip yorumlamak gerekirse , bariz bir biçimde Yakup peygamberin  bir hükümdar olarak tahta çıkma sahnesi anlatılmaktadır.Genelde bu olay sembolik olarak algılanıyor Yusuf peygamberin saygı ifadesi olarak.

Peki bu arada Yakup ve Yusuf peygambere tabii olan,ve Güneş-Ay–Yıldızlara tapanlar kimlerdir,burada kastedilen toplum tarihte kimlere karşılık gelmektedir? Tabii ki Sümerler.Eski çağlar da güneş,ay ve yıldızlara tapma kültünün zirve yaptığı ve kendisinden binlerce yıl sonra bile etkisinin devam ettiği medeniyet.Şahsen ben hiçbir  zaman Kuran’ın bu büyük kavmi ve inançlarını pas geçeceğini düşünmemiştim.Düşünün,insanlık tarihi,medeniyet tarihi,yazı,takvim,matematik,Güneş-Ay-Yıldızlara tapma kültü yani şirk inancı hepsi bu kavimle başladı.Nuh Tufanından önce bile var  olan bir kavimden bahsediyorum. Bir de bir konuyu hatırlatmam gerekiyor,Hz.İbrahim de hak mücadelesini bu üçleme inancına sahip insanlar arasında yapmıştı.Zaten Hz.İbrahim ve Hz.Yusuf arasında da çok fazla bir zaman farkı yok.Aşağı yukarı 100 veya 150 yıl gibi bir zaman var aralarında.Şunu da unutmayalım ki Hz.İbrahim’in toplumunun helak olduğu hakkında bir bilgi yok Kuran’da,yani inanç şekillerini hala sürdüren bir toplumla karşı karşıyayız.

Bizde şöyle bir beklenti var sürekli  Kuran’la ilgili,her şeyi isim isim adres adres görmek istiyoruz,detaylar niye yok diyoruz,hangi yıl oldu diye merak ediyoruz her şeyi.Kusura bakmayın ama biraz terlemeden olmuyor bu işler.Gelelim konumuzla ilgili en önemli karaktere.

HZ.YAKUP ( İSRAİL ) :

Hz.Yakup,bildiğiniz gibi İbrahim peygamberin torunlarından biridir ve Yusuf peygamberin de babasıdır.

Hz.Yakup’un en önemli özelliklerinden birisi de İsrail oğullarının başlangıç noktası yani atası olmasıdır.

İsrail lakabını ise Yakup peygambere Allah bizzat vermiştir.Kuran’da bazı ayetler de Yakup peygambere adı ile değil de bu lakapla değinilmektedir.Örnekler :

‘’ İşte bunlar, Allah’ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerden, Âdem’in soyundan ve gemide Nuh ile beraber taşıdıklarımızın neslinden, İbrahim ve İsrail’in soyundan, hidayete erdirdiğimiz ve seçtiğimiz kimselerdir. Kendilerine Rahmân (olan Allah)ın âyetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı…’’
( MERYEM SURESİ : 58 )

‘’ Tevrat indirilmeden önce, İsrail (Yakub)in kendisine haram kıldığı dışında, yiyeceklerin hepsi İsrailoğullarına helal idi. De ki: “Eğer doğrulardan iseniz, haydi Tevrat’ı getirip okuyun…’’
( AL-İ İMRAN SURESİ : 93 )

Bana göre bu lakap bile Allah’ın geleceğe yönelik mucizelerinden birisidir.Çünkü İsrail kelimesinin Tanrıyla yürüyen,Tanrıya yürüyen anlamlarını dikkate alırsak konu daha net anlaşılır.Çünkü sonra gelen peygamberlerin neredeyse tümü İsrailoğulları içinden çıkmıştır,aslında İsrail oğullarının üstün kılınmasının asıl anlamı da budur,insanlara hidayeti ulaştıran,Hakka doğru yürüyen peygamberlerin ve nesillerin bir çoğunun bu kavimden çıkması.Zaten Meryem suresi 58’de bu konu hakkında bilgi verilmektedir.

Yukarıda Yusuf Suresi 100.ayette aslında bize Yakup Peygamberin tahta çıkışının anlatıldığını ve içinde yaşadığı toplumun Yakup peygamberin hakimiyeti altına girip ona tabii olduklarını izah etmiştim.Evet bu ayette bariz bir şekilde İsrail oğullarının tarih sahnesine çıkışı anlatılmakta,peki ama bu ne anlama geliyor.?

Ben buraya kadar Kuran’da ki tarihe göre izah etmeye çalıştım.Bu arada bize anlatılan alternatif tarihte ise  aynı anda bizim başka bir isimle bildiğimiz dünyanın gördüğü en büyük,en güçlü ve en zengin imparatorluklarından birisi de tarih sahnesinde ki yerini almış oldu.

Kimlerden mi bahsediyorum ?  Tabii ki , ASURLAR’dan ….

Devam edeceğim Allah izin verirse.

 

 

 

 


About the Author
Author

prenszuko78

Comments (6)
Leave a reply

Reply to prenszuko78 Cancel reply

Name (required)

Website