Okyanuslar mı, Dağlar mı?

Allah izin verirse hem bir Kuran mucizesine hem de meallerde yaşanan bir karışıklığın giderilmesine vesile olmak istiyorum. Kuran mucizeleri konusunda sıkça zikredilen dağların yeryüzünde denge unsuru olması ile ilgili olarak bir süredir araştırdığım bir konuyu paylaşmak istedim. Belki bu vesileyle yeni fikirlerin önü açılabilir. Öncelikle Lokman 10’u klasik bir meal ile okuyalım:

‘O, gökleri gördüğünüz üzere bir direk olmadan  yarattı, sizi sarsar diye yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdi ve orada her canlıdan yaydı. Gökten de su indirip onunla her güzel çiftten bitirdik.’

Şimdi aynı ayeti farklı bir mealden lafzına daha uygun bir çeviri ile okuyalım.

‘O, gökleri gördüğünüz üzere bir direk olmadan yarattı, sizi sarsar diye yeryüzüne sabit çanaklar-ağır baskılar attı ve orada her canlıdan yaydı. Gökten de su indirip onunla her güzel çiftten bitirdik.’

Neden mi böyle bir çeviri yazıyorum. Kuran da 8 ayette geçen : Revasiye ( رَوَاسِيَ)  kelimesine dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu kelimeye çoğu mealde Elmalılı Hamdi Yazır dışında sabit dağlar manası verilmiş. Revasiye kelimesine dağ manası verilmesinin bir temeli yok çünkü kelime köküne bakıldığında böyle bir anlam ile ilgisi yok. Buna gene Kurandan örnek verebiliriz.

Sebe 13:
‘Ona dilediği gibi kaleler, heykeller, büyük havuzlar gibi çanaklar ve sabit kazanlar yaparlardı. Ey Davud ailesi! Şükür (görevinizi) yerine getirin. Kullarımdan şükredenler azdır.’

Bu ayette revasiye ile aynı kökten bir kelime kullanılıyor rasiyatin (رَّاسِيَاتٍ) ve hemen hemen bütün meallerde bu kelimeye sabit kazan veya çanak manası veriliyor.

Rasiyatin ile aynı kökten olan Revasiye kelimesinde ilginç olan Kuranda 8 ayette aynı yazılış ve aynı konu için geçen bu kelimeye  (Elmalılı hariç) sabit dağlar manası verirken Lokman 10 da diğer ayetlerde sabit dağlar manası verenlerden bir kısmının ‘ağır baskılar’ manası verdiğini görüyoruz. Aynı kelime aynı anlatım ve böyle bir faklılık ilginç.

Kuranda bildiğimiz anlamda dağ tanımı için ‘cibal’ kelimesi kullanılıyor. Mesela iyi bilinen bir ayet

Nebe (6-7)
‘Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı?’

Bu ayette cibal kelimesi ile dağların yerkabuğunu tutan birer kazık olduğu bir nevi çivi görevi gördüğü gibi bilimsel bir gerçek anlatılıyor. Meallerde revasiye kelimesi ile ilgili yaşanan karışıklıkta büyük ihtimalle bu ayette geçen anlatımdan kaynaklanıyor. Yeryüzünün sarsmaması gibi bir anlatım olunca içinde revasiye kelimesi geçen ayetler genelde hep dağ
olarak çevrilmiş ama dikkat edin ‘sabit dağlar’ olarak. Burada kullanılan sabit tanımı bile gerçek anlamdan uzaklaşıldığını gösteriyor.

Revasiye kelimesine sabit dağlar manası verirseniz bu ayet ile çelişirsiniz çünkü dağların sabit olmadığı açıkça vurgulanıyor:

Neml Suresi: 88. Ayet:
“Dağları görürsün de, onları (yerlerinde) donmuş sanırsın; oysa, onlar bulutun yürümesi gibi yürümektedirler”

Şimdi konuyu toparlayıp bu iddiamın kaynağına gelelim. Sıkıcı bir günde belgesel izlerken ilginç bir programa denk geldim. Bilim dünyası tarafından yeni keşfedilen bir konu anlatılıyordu. Konu okyanusların yerkabuğu üzerinde denge unsuru olması. Okyanusların muazzam ağırlığı yer kabuğu üzerinde büyük bir baskı oluşturarak yerkabuğunun hareketi ile oluşacak korkunç boyutlardaki depremleri engelliyor. Ayrıca binlerce metre derinde yer alan aktif volkanlar, bu ağır baskı ile kontrol altında tutuluyor. Bu belgeselde okyanusların bu baskı vazifesi olmaması durumunda yeryüzünün korkunç depremlerle sarsılacağı ve karalardan çok daha fazlası okyanus diplerinde bulunan aktif volkanlardan çıkacak zehirli gazlar ile canlı yaşamının mümkün olmayacağı vurgulanıyordu. Ayrıca okyanus çanaklarının meteor çarpmaları ile oluştuğu da buna eklenince ayetlerde geçen attık manasına gelen elka (أَلْقَى) kelimeside konunun daha iyi anlaşılmasını sağlıyor. Tabi bunları izleyen ben daha önce anlam veremediği ‘ağır baskılar-kazanlar-çanaklar attık’ denilen ayetleri düşününce bir ışık yandı. Tefsirci arkadaşlardan da bilgi alarak ‘revasiye’ kelimesinin geçtiği ayetlerdeki gerçek mananın dağ değil okyanus olduğu kanaatine vardım. Bu konunun açıklanmaya kavuşturulması ile birlikte denge unsuru olarak bilinen dağlara aynı görevi taşıyan okyanuslar da eklenmiş oluyor.

En doğrusunu ALLAH bilir diyerek bütün eleştirilere açık olduğumu belirtir ve hayırlı tefekkürler dilerim.


About the Author
Author

rabbani

Comments (8)
Leave a reply

Name (required)

Website