Emre Dorman’ın en son kitabı: İslam Ne Değildir Açıklama: Bugün Müslümanların çoğunluğuna bakarak İslam’ı doğru anlamak ve değerlendirmek mümkün değildir. Zaten İslam’ın ölçüsü Kuran’dır; Müslümanlar değildir. Kuran ayetleri sadece iman etmeyenlere değil iman edenlere de uyarı niteliğindedir: Ey iman edenler! Hep birlikte İslam’a (teslimiyet yoluna) girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin! (Bakara 208) ve Ey iman edenler! İman edin Allah’a, O’nun elçisine, elçisine
(daha&helliip;)
Kabir azabına delil olarak sunulan bir tek ayet vardır: -O ateş ki sabah akşam ona arz olunurlar. Ve o saatin vuku bulacağı gün: “Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun!” 40 (Mü’min)/ 46 Oysa ki bu ayeti takip eden diğer ayetler, bu “ateşin” ahiretteki cehennem ile ilgili olduğunu ve Allah’ın hükmünden sonra olduğunu göstermektedir: -O ateş ki sabah akşam ona arz
(daha&helliip;)
Bazı arkadaşlarımız Kur’an kelimesinden, yalnız Arapça okuduğumuz kitabın olduğunu anlıyor ve diyorlar ki, Kur’an ın tercümesi Kur’an değil mealdir. Gerçekten bu sözler doğru olabilir mi? Kur’an yani Allah’ın vahyinin ana özelliği, değişmez kuralı Arapça oluşumudur, yoksa Allah ın vahyinde bizlere iletmek istediği emirleri yani anlamı, manası mıdır? Meal kelime anlamı olarak anlam, kavram, ortaya çıkan şey, sonuç, netice anlamlarına gelir.
(daha&helliip;)
Kur’an ayetlerinin ilk indirilmeye başlandığında, Allah elçisine Alak suresi 1. ayetinde, Yaradan Rabbin adıyla oku diye geçer. Sizce bu ayette geçen OKU emriyle Allah elçisine, ne söylemek istiyor olabilir? Kur’an ı oku diyor dersek, daha indirilmiş bir kitap, ayetler olmadığına göre, bu ayette geçen OKU emrinden, indirdiğimiz ayetleri, bildiğimiz şekliyle biz söyleyince sende tekrarla şeklinde anlarsak, sanırım ayetin bizlere anlatmaya
(daha&helliip;)
Büyü kelimesi, Türk Dil Kurumu sözlüğünde: “Tabiat kanunlarına aykırı sonuçlar elde etmek iddiasında olanların başvurdukları gizli işlem ve davranışlara verilen genel ad.” olarak geçiyor. Büyü kelimesinin Arapçadaki karşılığı “sihir”, büyücü kelimesinin ise Arapçadaki karşılığı ise “sihirbaz” dır. Kuran’a baktığımızda Allah’ın izniyle toplumlarına birtakım mucizeler getiren peygamberlerin (İsa, Musa peygamber gibi) getirdikleri mucizelere inkarcıların “büyü (sihir)” dediklerini görebiliyoruz. Kuran’da sıklıkla bahsedilen
(daha&helliip;)
Bizlerin günümüzde yaşadığımız İslam anlayışının, ne yazık ki cahiliye toplumunun yaşadığı İslam anlayışından hiçbir farkı yok. Allah uyarıcı kitaplar göndermesinin nedenini, daha önce gönderdiği uyarıları göz ardı edip batıla, hurafeye sapmaları nedeniyle gönderdiğini söyler. En son olarak da gönderdiği Kur’an da, geçmiş toplumların yaptığı yanlışlara örnekler verir ki, aynı hataları yapmayalım. Bu makalemde, üzerinde sizleri düşünmeye davet ettiğim ayeti önce
(daha&helliip;)
İslam ı yaşarken, her zaman bizlere öğretilenleri, ya da söylenenleri Kur’an ile sorgulamalıyız deriz. Bazı kardeşlerimiz ise sorgulamak insanı dinden çıkartır, din sorgulanır mı diye itiraz eder. Hâlbuki sorgulamak, kesin bilgi ile karşılaştırmaktır. Oda iman ettiğimiz Kur’an dır. Allah bile indirdiği ve uymamız gereken ayetleri, hemen körü körüne inanmamızı istemez, bizlerin ayetler üzerinde önce düşünmemizi, aklımızı kullanmamızı ister. Elbette bununda
(daha&helliip;)