KABBA- Kabe

KABBA- Kabe

KABBA
Mekke seyahatinin birçok güzel yönleri vardı ancak ben sadece Endonezyalı Müslüman kardeşlerimizi anlatmaya çalışacağım. Diğer yönlerini birçok yazılarda okumuş ve işitmişsinizdir. Bir öğle namazından önce Medine’de Mescidi Nebevi’de otururken yanımda baştan ayağı beyazlar giyinmiş minik bir hatun oturuyordu. Gülümseyerek selamlaştık. Nereli olduğunu sordum.” Endonezya” dedi. Daha sonra pek konuşmadan camideki görevlerimizi yaptık. Ayrılırken memnun olduğumu belirttim ve elimin içini öperek gözlerime kendi ellerini sürdü. Anlam veremedim ama bu davranış hem çok içten hem de çok samimiydi.
Daha sonraki zamanlarda aynı yerde bir daha karşılaştık. Bu sefer İngilizce olarak konuştuk ve kaynaştık. Ondan öğrendiğime göre Endonezyalı Müslümanlar hacca gelmeden evlenmiyorlar hacca geldikten sonra mutlaka kollarında demir bir bileklikle bunu herkese ilan ediyorlar ve o bilekliği sürekli takıyorlarmış. Onun adı Eyma idi ve 41 yaşındaymış. Dört yıl önce hac görevini yapmış ve dört ay önce evlenmiş. Şimdi de hayırlı bir çocuk istediğini ifade etti. Onun için dua etmemi istedi benden. Biz onlardan önce Kabe’yi görmüştük. Onlar henüz Mekke’ye gitmemişlerdi. Onlar Kabe’yi Kabba diye telafuz ediyorlardı. Bu telafuz aklımda asılı kaldı. Zaten aklımın bir yarısı ve kalbim orada kalmıştı. Eyma’nın “I love Kabba” deyişini hiç unutamayacağım.


About the Author
Author

Epicurart

Leave a reply

Name (required)

Website