Namaz

Allah’ın emirlerinden, daha çok ibadet olarak adlandırdığımız faaliyetlerden en temel sayılabilecek olanı namazdır. Yılın belirli bir ayında, belirli bir gününde değil, hergün yerine getirilmesi gereken bir vazife. Namaz, sadece Allah’ın huzurunda secdelere varıldığının sadece Allah huzurunda boyun büküldüğünün, bedensel ve ruhsal teslimiyetin göstergesidir. Allah’ı hatırlamak için namaz kılmak, gönülde hissetmek, Yaratan ile yakınlaşmaya çalışmak, yakarmak, tevbe etmek, af dilemek, isteklerde bulunmak, bizi bizden daha iyi bilen, harşeyin yaratıcısı, sonsuz kudret karşısında gönül dili ile konuşabilmek… İnsan iletişime geçtiği diğer insanlara zaman zaman kendini ifade etmekte zorlanmasına, derdini anlatamamasına, kendine bir çare bulamamasına ramen, herşeyi en iyi bilen Allah’a kolayca açılabilmektedir. Hatta bazen konuşmadan bile… Namaz, kimi kılan için bazen gönülle ve zihinle birlikte bedensel teslimiyet, kimisine göre de zihnin örtülü bir şekilde amacından ve manasından uzak bedensel hareketleri. Namaz, kimi kılan için günün anlamı, yerine getirmek için şevkle aşkla vakitlerinin beklendiği, gönülden yakararak hatalardan affedilmenin umulduğu bir vazife, kimi kılan için de, gün içindeki önemli işlerin arasında aradan çıkarılıp rahat olunması düşünülen, kısaca ve kılmak için kılar gibi geçiştirir havada yerine getirilen, maneviyattan, gerçek teslimiyetten uzak, kılarken aklın başka yerlerde olduğu bir vazife. Kimi kılan için sayılara, kalıplara sokulmuş, metinleri önceden belli olan, beynin otomatiğe bağlanmış olarak dile getirdiği, gösterişe menfaate bulanmış, adet-gelenek olmuş, sürekli dünyevi nimetlerin talep edildiği bir faaliyet. Kimi kılan için ise tek bir secdesi binlerce secde olan, bir kaç dakikalık sürenin gönüllerde saatleri günleri kapsaması, içten geldiği gibi razı olmuş olarak söylemek, sadece Allah için yapmak, titizlik temizlik güzellik sembolü, kulluğun gereği, tatmin olmuş ruh ile yerine getirilen bir faaliyet. Soralım kendimize biz hangi sınıfa giriyoruz. Daha da fazla örneklendirebileceğimiz bu durumlardan kendimize de pay çıkarmalıyız. Namaz kılarken zaman zaman hangi hataları yaptığımızı hangi duygularda olduğumuzu tartmalıyız. Düzeltmeye çalışmalıyız, şeytanın vesveselerinden, gevşeklik vermesinden Allah’a sığınmalıyız. Okurken, yazarken, düşünürken kabul ettiğimiz bu gerçekleri, sürekli düşünmeli, sürekli hissetmeli ve daha iyisini yapmaya çalışmalıyız.

Yazar : musemdor

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website