Ahirete İnanmak Sözde Değil Özde Olmalıdır

Değerli okurlar Yüce kitabımız Kur’an Allah’a giden yoldur. Kur’anla yol alanlar ancak Yüce varlıkla bütünleşirler. Bunun bilinciyle hareket edenler kulluğun idrakini tam olarak yerine getirmesini başaranlardır. Yüce Allah bizlerden istediği budur. Maalesef inanç anlayışımızda ki hatalı yaklaşımlar sonucu bizler bunu tam olarak algılamadığımız içindir ki bu anlayıştan uzak kalmaktayız. Çünkü inancımızın en temel gereksimi olan Kur’anın bilgisinden kendimizi mahrum ediyoruz. Bu yüzden bu dünyada bilinçsizce yol almamız sonucu şeytani düşüncelere yenik düşmekteyiz. Bunun sonucu olarak ister istemez kendimizi bazen kötülüklerin içinde buluveriyoruz. Ve bunu telafi etmek için yaptığımız kötülüklere karşı birkaç ibadetle bunu savacağımızı zannetmekteyiz. Hayır, bilerek yaptığımız kötülükler asla yapacağımız ibadetlerle savılmaz. Yüce Allah kötülük yapan kim olursa olsun onun gözünün yaşına bakmaz. Onun yaptığı ibadetlerin hiçbiri Yüce Allah’ın yanında kabul görülmez. Çünkü Yüce Allah onları Kur’anla uyarmıştır. İman eden bir insan bu dünyada yapacağı kötülüğün ahiret hayatından kendisinden sorulacağını çok iyi bilmelidir. Bunu bilmeyenler şeytani düşünceye esir olanlardır. Onlar kulluğun gereğini yerine getirmeyenlerin safından yer almış olanlardır. Yüce Allah bir ayeti kerimde bizlere bu konuda şöyle bildirmektedir.

Ahirette inanmayanlara can yakıcı bir azap hazırladığımızı müjdeler. İsra. 17/10
Yüce Allah bu ve buna benzer birçok ayetle ahirette inanmayanlardan hesap soracağını bizlere bildirmektedir. Bakınız ahirette kutsal din anlayışını benimseyenlerin hepside inanırlar bunun yahudisi de hiristiyanı da müslümanı da yani herkes inanır. Bu üç kutsal din anlayışını benimseyen toplumlar kesin kes ahirette ceza ve mükâfatın olduğuna inanırlar. Fakat bu inanmalardan yanlış algılamalar var her dini anlayış ahiret hayatından kendilerini Allah’ın dışından da kurtarıcılarının olduğunu varsayarak ona göre dini anlayışını sürdürmekledirler. İşte bu yaklaşım çok yanlıştır. Çünkü bunun anlamı çok tanrılar anlayışını beraberinde taşıdığı için bu anlayışla ahirette inanmak Kur’anın tabiriyle cevap verirsek bu anlayışın anlamı inanmamak demektir. Çünkü ahirette inanmanın tek şartı kurtarıcı olarak tek tanrı anlayışından hareket etmek gerekir. Bunun dışındaki inanç anlayışları inanmamak anlamındadır. İşte bu yüzden inanmak sadece yeterli olmuyor. İnanmanın tek şartı tek tanrı anlayışı ile bütünleşip bu anlayışla hareket ederek Ahiret hayatından Allah’tan başka hiçbir kurtarıcının olmadığını kabul etmek şartı vardır. Bunları öğrendiğimiz zaman ancak ahiret hayatına inanmış oluruz aksi takdirde hareket edersek inanmamış kategorisinden yerimizi almış oluyoruz. Çünkü ahrete inanmanın birinci şartı bu dünyada sadece Yüce Allah’ı razı etme şartı vardır. Bunun yolu da ancak Kur’anı okuyup anlayarak Yüce Allah’ın rızası olduğu işlere yönelmemizden geçer. Yani Kur’anı kerimin kırmızıçizgilerini aşmamak gerekir. Bunun öğrenmenin yolu da Kur’anda geçer Yüce Allah’ın bizlere gönderdiği mesajın bilgisinden hareket etmemiz gerekir ki ahiret hayatında cezaya çarpılmayalım. aksi halde akibetimiz hüsranla sona erer. Bakınız bir müslümanın temel şartı Yüce Allah’ın rızası nerede başlıyor ve nerede son buluyor bunun bilinciyle hareket etmesi lazım. Tam olarak bunları bilmeden anlamadan din adına yola çıkarsak yanlış yol seçmiş oluruz. Ve bu yanlış yolun sonuncunda ahirette kendimize kurtarıcılar ararız. Bizlere şefaat edecek önderlere ihtiyaç duyarız bu anlayışla hareket ettiğimiz için Kur’anın kırmızıçizgisini aştığımızı bilmeden hareket etmiş oluruz buda ahirette bizim için iyi sonuçlar doğurmayabilir. Yüce Allah bu konuda bizleri şöyle uyarmaktadır.
Öyle bir günden sakınıp korkun ki ( o günde) hiç kimseden yana bir şey ödeyemez.
Kimseden bedel kabul olunmaz hiç kimseye şefaat de fayda vermez ve onlara yardımda edilmez. /bakara. 2/123.
İşte Yüce Allah bizleri bu ve buna benzer ayetlerle uyararak ahiret hayatında tek şefaatçi bizzat kendisi olduğunu bunun dışındaki arayışların yanlış olduğunu bildirerek Ahirette inananların bu anlayışla hareket etmelerini emrederek yapacakları tüm işlerde sadece Allah’ın rızasını aramalarını bizlerden istemektedir. Eğer bizler bunun dışında bir arayış içerisinde olursak bu da Yüce Allah’ın emirlerini duymamazlıktan gelmek demektir. Bunun diğer adı da ahirette inanmamak demektir. İşte Yüce Allah bizleri bu konuda uyararak ahiret hayatında cezayı sadece kendisi vereceğini bizlere hatırlatarak. Allah’ın dışındaki dinin sahipleri olarak algıladıklarımızın ahiret hayatından hüküm sahibi olmayacaklarını onları hüküm sahibi olarak görenlerin ahirette inanmayanların safından yer aldıklarını bizlere bildirerek bu konuda bizleri uyarmaktadır. İşte ahirette inananlar ile inanmayanların farkı buradan görülmektedir. Yüce Allah’ın mesajı ile bütünleşenler dinin tek sahibi Allah olduğunu kavrayanlar ahirette gerçekten inananlardır. Bunun dışındakilerde her ne kadar ahirette inanmış olarak görünüyorlarsa da Kur’anın penceresinden baktığımız zaman inanmayanların sınıfından yer aldıklarını rahatça görebiliriz. Çünkü onların ahirette Allah’tan başka kurtarıcıların da olduğunu görüyoruz. Bu yaklaşım çok tehlikeli bir yoldur. Çünkü Allah’ın dışında dinin sahiplerini aramak çok tehlikeli bir yaklaşımdır. Maalesef bu günkü üç din anlayışından da Allah’ın dışından da ahirette kendilerini kurtaracak kurtarıcılarını olduğunu görüyoruz onlara güvenip ahirette bu inançla yol alanlara Kur’an böyle inanç anlayışına sıcak bakmamaktadır. Bu çok farklı inanç anlayışlarını anlamamız için Kur’anın mesajını çok iyi bilmemiz gerekir ki bunu anlama şerefine erişelim. Saygılarımla haydar akgeyik.

Yazar : HAYDAR AKGEYİK

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website