Nerede Bulunursaniz Yüzünüzü Allah`a Çevirin !

Rahman ve Rahim Olan Allah`ın adıyla;


İnsan Sevgi, Merhamet, Güzellik, Sabır, İyilik, Kanaat, Dürüstlük, Doğruluk, Akıl ve Adaletle donatılmış ve en güzel biçimde yaratılmıştır. Bu özellikler verilerek kimin daha güzel işler yapacağını sınamak için yaratan insanları aşağıların aşağısına yani Dünyaya göndermiştir. Her insan bu dünyada yaptığı davranışlarla kendine layık olanı seçer ve derecesini ortaya koyar. Ya iyiliği seçer ya da kötülüğü! Seçim insanın. Her insan sevginin, merhametin, Sabrın, İyiliğin, Dürüstlüğün, Doğruluğun, Aklın, Güzelliğin, Adaletin ve Kanaatin farkındadır. Kim bu manevi değerlerin hiç farkında olmadığını inkar edebilir ki. Sevmeden sevilmek, Merhamet etmeden merhamet beklemek, Sabretmeden zafer beklemek, İyilik etmeden iyilik bulmak, Kanaat etmeden daha iyisini ummak, Dürüst olmadan Dürüstlük beklemek, Doğru olmadan doğruluk beklemek, Adil olmadan adalet aramak, Akil yürütmeden mantık aramak, Güzel davranmadan güzellik beklemek ne şaşılacak şey. Sen ne isen onu bulursun karşında. Elbetteki doğruluk yolunda gittiğinde bütün yanlışlıklarla karşılaşacaksın. Yanlışlarla karşılaşmadan doğruluğun değeri nasıl ortaya çıkacak sanıyorsun ki? Hem bu değerlerin mükafatı öteki dünyada mutlaka verilecektir bu Allah`ın vaadidir. Zaten mükafatı bu dünyada aramak da cahilliktir. Bu dünya gelip geçici ahiret kalıcıdır. Allah`tan korkmak mı daha hayırlı yoksa bu dünyayı kaybetmek korkusu mu? Bir ton elma koysalar insanin önüne birkaç taneden başka yiyemez ki! Çatlayana kadar yese yine de hepsini yiyemez. Öyleyse bu korku niye? Tertemiz bir bebeğe bakmaz mı insan hiç? Ne konuşmaya, ne akıl yürütmeye ne elini bile kaldırmaya gücü yetmeyen bir bebeğe! Bu en aciz hallerinde bile kısmetini Allah vermiyor mu! Hangi bebek aç kalıyor? Hangi bebek sevilmiyor? Hangi bebeğe merhamet edilmiyor? İnsanda bir bebek gibi tertemiz olursa kendisi istemeden bütün kısmetleri çıkmaz mı karşısına hiç?

Hamdolsun Allah`a ! O öyle güzel olan Allah ki kullarına doğru yolu gösterdi. Kim doğruluktan habersizdik diyebilir ki? Artık öğüt almaz mı insan ! Şükretmesi gerekmez mi? O`nun nimetlerini ne saymakla nede düşünmekle bitiremez ki insan! O bütün bu dünyayı insanın hizmetine vermedi mi? O gönülleri, gözleri ve duymayı, vermedi mi? Konuşmayı öğretmedi mi insana… Bütün bunlarin karşılığı nankörlük mü olmalı? Hamdolsun Allah`a ki bütün bu nimetlerin karşılığında Allah, sadece O`na inanmamızı, O`na dayanmamızı, O`ndan yardım dilememizi ve O`na gerektiği gibi şükretmemizi istiyor ki bu yine insanın kendi iyiliği içindir. Bak O Alemlerin Rabbi ne kadar güzel ne kadar merhametli, ne kadar sevgi dolu hala anlayamayacak mı insan! Allah`ın hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını bilmiyor mu insan ! Her kim ne yaparsa kendisi için yaptığının farkında değil mi? Bundan daha açık ne söylenebilir ki şaşılacak şey insanın bunu anlayamaması. Hamdolsun Allah`a Hamdolsun O alemlerin Rabbine!

Hangi durumda ve her nerede olursanız olun yüzünüzü hep Allah`a dönün, her ne bekliyorsanız ondan bekleyin ve insanı yücelten bu manevi degerlerle huylanin ki edebi mutluluk ve huzura erişebilesiniz.

Artık başkalarının kusurunu değil de kendi kusurumuzun farkına varma vakti gelmedi mi?

Saygılarımla…

Yazar : Nazlı Can

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website