Vicdanlı ve mümin insanlar, dinin yaşamlarının her anında olmasını isterler. Bunun içindir ki peygamberimiz Hz. Muhammed’i örnek almak – yaşamı boyunca yaptığı şeyleri nasıl yaptığını öğrenmek – ve aynısı yapmak isterler. Doğal olarak karşımıza bu konu ile ilgili bir kavram bir terim sunuluyor; “sünnet”. Sünnet kelimesinin arkasının doldurulmasıyla şu şekilde bir anlam çıkıyor. Sünnet, peygamberimizin yaşamı boyunca davranışlarından, düşüncelerinden ve
(daha&helliip;)
Fazla söze gerek yok esasında, Allah o kadar güzel, açık ve net açıklamış ki Müslümanım diyen bizlerde olması gereken şeyleri. Allah hepimize ayetlerinde anlattığı bu gerçek takva sahiplerinden olmayı nasip etsin!: 177. Yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz zafer ve mutluluğa ermek değildir. Zafer ve mutluluğa ermek o kişinin hakkıdır ki, Allah`a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır; akrabaya, yetimlere,
(daha&helliip;)
Biz Müslümanlar arasında oldukça yanlış bilinen bir genel kanıya göre Namaz’ın sadece Müslümanlar’a özgü bir ibadet oluşudur. Müslümanlar Allah’a olan ibadetlerini her gün belirli zamanlarda namaz kılarak yerine getirirler ve bu ibadet onların üzerine farzdır, Hristiyanlar ve Yahudiler ise Namaz kılmazlar ve yerine genellikle haftada 1 kez, kilise ve sinagoga giderler ve ibadetlerini yerine getirmiş olurlar. Hepimizin ya da çoğumuzun
(daha&helliip;)
Yeni çıkan kitaplardan birini okurken, kitap Adam Fawer’ın Türkçeye “Olasılıksız” diye çevrilen “Improbable” kitabıydı, Pascal’ın din üzerine yaptığı olasılık hesabının anlatıldığı kısım bana çok mantıklı geldi. Pascal’a göre hayat iki beklenti üzerine bina edilebilirdi; • Hedonizm: Fiziksel yani dünyevi hayattan alınacak zevk • Dini hayat: Dinin izin verdiği ölçüde alınacak dünyevi zevk ve ölüm sonrası hayattan beklenen ödül Bu iki
(daha&helliip;)
Geçenlerde internette gezinirken gözüme Newton ile ilgili bir çalişma ilişti. Baktığımda bir grup araştırmacı, Newton’un din hakkında yayınlanmamış yazılarını derlemeye başlamışlardı. Geçmişten günümüze Einstein ile birlikte bilim dünyasının en büyük bilim adamı sayılan Newton’un din hakkında düşünüp sayfalar dolusu yazı yazmış olması, din ile bilimi birbirine tamamen zıt kabul eden bir eğitim anlayışından gelen birisi olarak aklımı kurcaladı. Bugün aldığımız
(daha&helliip;)
Senin toprağında can bulmuş ve ona canını teslim etmiş, Zenginmiş, fakirmiş Din kardeşine olan Saygın nerede? Hani o surelerde sana bahşedilen, Yardımseverlik, merhamet Kendindeki fazla ile Yolunun bir olduğunun Eksiğini tamamlamak, nerede? Gündüz kuşağında mı bıraktın merhametini? Yoksa şişelerde mi yol verdin saygına? Kendi inancına inanıp mı yozlaştın Yada hayatını küçük kutulara adadın mı da sığlılaştın? Aslı ile “Kerem” gibi
(daha&helliip;)
Hayatın her alanında olması gerektiği gibi Allah için yapılan ibadetlerimizin de hiçbirinin ertelenmeden vaktinde yapılması gerekmektedir. Ertelenmiş zamanların geri dönüşü ne yazik ki mümkün değildir. Doğan her canlının ölmesi kaçınılmazdır. Bir insanın ölmemesi için doğmaması gerekmektedir. Ölümün ne vaktini ve de ne zaman geleceğini Allahtan başka kimse bilemez. Bu yüzden ibadetlerimizi zamanında ve hakkıyla gerçekleştirmeliyiz. En huzurlu insan Ahiret gününde
(daha&helliip;)
Sevgili okuyucular, Sizlere en kısa şekliyle bir uyarı yapmak istiyorum. Pek çok yazıda gördüm ki herkes Kur`an`ı okumak ve anlamak üzerine yazılar yazmış. Ben de uzun zamandır Kur`an okuyan bir insanım. Her ne kadar okudukça aydınlandı isem de doğrusu tam olarak güvenebileceğim bir Kur`an tercümesi bulabilmiş değilim. Bu durum beni o kadar sıkıntılara soktu ki sonunda Arapça öğrenmeye karar verdim
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 46
- 47
- 48
- 49
- 50
- …
- 76
-