İ M A N

İman, Kur’an hükümlerini aklımızla onaylamak, gönlümüzle benimsemekle mümkündür.

‘‘İman’’ vurgusu yapılan ayetlerden, iman sahibi olmanın gereklerini öğrenip, anlayabiliriz.

** ‘‘Allah’ın izni olmadıkça hiçbir benlik iman edemez.. ’’
(Yunus-100)

İman, Allah’ın kullarına en büyük lütfudur.

**İman, kesintisiz olmalı, bugün ‘‘inanıyorum’’ yarın ‘‘inanmıyorum’’ sonra ki gün yine ‘‘inanıyorum’’ denilmemeli. Çelişki, tutarsızlık olmamalı, kararlı olunmalıdır.

**Allah’ın varlığına ve birliğine, inanılması gereken diğer değerlere bütünüyle, içtenlikle inanılmalıdır. Kur’an’da Bildirilen hükümlerin, emir ve yasakların bir kısmına inanıp, bir kısmına inanmamak olmaz. Birisine inanmamak, tümüne inanmamaktır.

**İman, güven içerikli olmalıdır. İman sahibi mümin sadece Allah’a güvenmeli, dayanmalıdır.

**İman sahibi kişi, inancını salih amelle, eylemle desteklemelidir. Hayıra, barışa yönelik işler yapmalı, ibadet etmeli, infakta bulunmalıdır.

**İman sahibi kişi, imanına, inancına şirk buluştırmamalı. Tevhid anlayışına, şirkin zerresinin bulaştırıldığı yerde iman olmaz

**İman, şüpheden uzak olmalı, hiç tereddütsüz, çelişkisiz tüm benlik ile iman edilmelidir.

**İman edenler, Rabbini hamd ile tespih ederler. Gece kalkarak korku ve ümit ile dua ederler, Kur’an okurlar, Rablerini zikir ederler, namaz kılarlar.

**İman edenler, kibirden, büyüklük taslamaktan uzaktır. Mütevazi, alçak gönüllü olurlar.

**İman sahipleri, ‘‘reina’’ demezler, ‘‘unzurna’’ derler..

**İman sahipleri, Allah’ın yardımcılarıdırlar. Bu onur ve sorumluluk bilinciyle hareket ederler.

Bu aşamada bir soru sormak istiyorum: Allah’ın ilk emri ve bildirdiği ilk ibadet olan ‘‘oku’’ emrini hiç yerine getirmemiş bir kişi Allah’ın kitabı Kur’an’ı, Yüce Allah’ın hükümlerini, emir ve yasaklarını, Kur’an’ın istediği şekilde düşünerek, anlamaya çalışarak bir kez dahi okumadan, sadece annesinin, babasının, dedesinin, hacı abisinin, cami hocasının, hoca efendisinin, şeyhinin anlatımlarını dinleyerek dinini öğrenmeye çalışırsa, onların söylediklerini din kabul eder ve buna iman ederse gerçek anlamda iman etmiş sayılır mı?
Kur’an’ı bildiği dil ile yazılmış mealinden anlayarak, düşünerek hiç okumamış, Allah’ın emirlerini öğrenmeye çalışmamış, dinin esaslarını dinin kitabından araştırmamış birisinin İslam’ı aklen kabul etmesi ve bütün gönlünce benimsemesi, iman etmesi ve bu imanın Kur’an’ın istediği iman olması mümkün müdür?

Allah’ın rahmeti iman edenlerin üzerine olsun..

Yazar : Vedat Akbaşak

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website