Kur’anı anlamaya çalıştıkça ve Allahı tanıdıkça sevgimiz – saygımız(huşu), sadakatimiz artar.
Allahın merhametine hayran kalmamak için sağır ve kör olmak gerekir.
Rabbimiz bize merhametin ışığında tekrar ve de tekrar yeniden ve de yeniden şans tanır.
Rabbimizde bize anlayacağımız/ algılayacağımız üslupla,
Sağır mısın? Görmüyor musun? Düşünmüyor musun? Akıl etmiyormusun? Neden anlamak istemiyorsun? Diye birçok ikaz da bulunur.
Biz de söylediğimiz sözü anlamayana ‘’sağırmısın?’’, işaret ettiğimiz yeri görmeyene ‘’körmüsün?’’ demiyormuyuz?.
Beynimizin nöron ağlarıından oluştuğunu ve tıpkı bir ağaca benzediğini biliyor musunuz?
Beynin çalışma prensiplerini araştırdıkça ilginç bir gerçekle karşılaştım…
Kur’anın mucizesine bir kez daha şahit oldum. Beyin deki bilgiler/veriler paralel ve çapraz bağlarla birbirine bağlanınca zihinde bir anlam kümesi meydana geliyor. Tabiri caizse beyin-deki sönmüş hatta patlamış lambalar tekrar aktif hale geliyor……
Benzer benzeri çözer yasası gereği, birleşen bütünleşen ayetler beynimizi inşa ediyor…..
Kur’anın dizilimin deki her sure ve diğer surelerdeki anlam kümeleri ancak paralel ve çapraz bağlarla bir anlam kümesi oluşturur….
Kur’an kendi kendini açan bir kitaptır. Bizi de aynı şekilde inşa eder. Şayet Allah’a güvenip Allaha teslim olursak bizim beynimizde Rububiyeti tecelli eder. Kur’an okuyanlar bilir ki Allah Rububiyetini kimseyle paylaşmaz tıpkı Ulûhiyetini kimseyle paylaşmadığı gibi. Şirk koşmak istemiyorsak Hablullaha sıkı sıkı tutunduğumuzda bizi bataklıktan tekrar diriltecektir.
Anlamak bütün mesele…… Bir bitki gibi yeşermek istiyorsak sabırlı olmalıyız…..
Nadasa bıraktığımız aklımızı Kur’anla diriltmeye varmısınız?
Kur’an daki her ikaz ayeti bize bir tohum olsun…..
Ahrette güzel bir bahçeye sahip olmayı kim istemez.
Rızıkla nacağımız her nimet ellerimizle kazandıklarım olacaktır.
Gelin HEPBERABER zararlı otlarımızı temizleyip GÜZEL BAHÇELERE sahip ola-lım……Ahirette şöyle konuşacağız ‘’Bu bizim daha önceden tattıklarımızın benzeri……’’
Biz farkında olalım ya da olmayalım somut ve soyutu aynı anda yaşıyoruz.
Kur’anda bizi somuttan somuta değil soyuttan soyuta da değil, somuttan soyuta davet eder. Kısaca Ahrete imana davet eder ……
A’LA SURESİNİ SİZİNLE PAYLAŞMAK İSTİYORUM:
Rabbinin yüce ismini tesbih et,
Ki O, yarattı, `bir düzen içinde biçim verdi`,
Takdir etti, böylece yol gösterdi,
`Yemyeşil-otlağı` çıkardı.
Ardından onu kuru, kara bir duruma soktu.
Sana okutacağız, sen de unutmayacaksın.
Ancak Allah`ın dilediği başka. Çünkü O, açıkta olanı da bilir, saklı duranı da.
Ve seni kolay olan için başarılı kılacağız.
Şu halde, eğer `öğüt ve hatırlatma` bir yarar sağlayacaksa, `öğüt verip hatırlat. `
Allah`tan ‘İçi titreyerek korkan’ öğüt alır-düşünür.
`Mutsuz-bedbaht` olan ondan kaçınır.
Ki o, en büyük ateşe yollanacaktır.
Sonra onun içinde o, ne ölür, ne yaşar.
Doğrusu, temizlenip arınan felah bulmuştur;
Ve Rabbinin ismini zikredip namaz kılan.
Hayır siz, dünya hayatını seçip üstün tutuyorsunuz.
Ahiret ise daha hayırlı ve daha süreklidir.
Şüphesiz bu, önceki sahifelerde de vardır;
İbrahim`in ve Musa`nın sahifelerinde.
SADAKALLAHULAZİM.
Yazar : Mürüvvet Çalışkan