Geçmişte ve günümüzde farkında olalım ya da olmayalım başkasını suçladığımız her tutum ve davranışta ötekini yaratmış ötekini suçlamış olacağız. Herkesin kolayca düşebileceği iblisin ötekileştirme hatta hakir görme mantığının tuzağına düşeceğiz. Şayet vahyin penceresinden bakmazsak bunu hep yapacağız.
Salih amel ne demek? Kendin için istediğin bir şeyi başkası içinde istemektir.
Ey iman edenler, gerek kazandıklarınızın ve gerekse sizin için yerden çıkardıklarımızın temizlerinden Allah yolunda harcayın, kendinizin göz yummadan alamayacağınız adilerini vermeye yeltenmeyin ve Allah`ın hiç bir şeye ihtiyacı olmadığını ve şükredilmesi gereken olduğunu bilin.
Bakara/267
Amelin salih olması büyük önem taşır. Amelin salih olmasının en önemli şartı, ihlastır, yani o işten, o ibadetten, o hayırdan sadece Allah rızasının beklenmesi, başka bir gaye gözetilmemesidir.
De ki: “Siz Allah hakkında bizimle mücadele mi edeceksiniz? Oysa O, bizim de Rabbimiz, sizin de. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız size. Ancak biz O`na samimiyetle bağlılarız. ”
Bakara/139
Andolsun, sana da senden öncekilere de şu vahye dilmiştir: Eğer şirke saparsan amelin kesinlikle boşa çıkar ve mutlaka hüsrana düşenlerden olursun.
Zümer/65
Şirke sapmanın ne demek olduğunu tüm Müslümanlar bilir. Şirk ALLAH’IN yetkilerini kendimizde ve başkasında görmemizdir. Hâşâ kâinatı yöneten ALLAH’A ortak koşup senin bana veya ona gücün yetmez ben olmasam kâinat dönmez düşüncesin de olan, kendisini vazgeçilmez zannedip Allahın mülkünde ortak olmak isteyen mantıktır.
Hz Süleyman’ın Rabbimize duasını okuduğumda çok düşündüm kendisine Rabbim birçok lütufta bulunmuş olmasına rağmen dua etmiş ve bize örnek bir dua armağan etmişti. Elçilerimizin duaları bizim de Rabbimize nasıl dua etmemiz gerektiği konusunda örnek almamızın gerektiğini Rabbimiz bize öğretir.
En güzel isimler Allah`ındır; O`na onlarla dua edin. O`nun isimlerinde ters bir tutum izleyenleri bırakın. Yapıp ettiklerinin cezasını çekeceklerdir.
A’raf/180
Cinlerden, insanlardan ve kuşlardan orduları Süleyman`ın huzurunda toplandı. Bunların hepsi (Onun tarafından) sevk ve idare olunuyorlardı.
Hatta karınca deresi üzerine vardıklarında bir karınca şöyle dedi: “Ey karıncalar! Haydi, yuvalarınıza girin, Süleyman ve ordusu fark etmeyerek sizi kırıp geçirmesin. ”
(Süleyman) onun sözünden dolayı gülümsedi ve dedi ki: Ey Rabbim! Beni, gerek bana gerekse ana-babama verdiğin nimete şükretmeye ve hoşnut olacağın iyi işler yapmaya muvaffak kıl. Rahmetinle, beni iyi kulların arasına kat.
Neml/17-18-19
Kur’anın, kişileri tek tek inşa etiğini düşünürsek; her kesin yaptıklarından sorumlu ve yaptıklarının sonucuna katlanacak olması Salih amelin de başkaları için yaptığımız eylem olmasının ötesinde aslında kendimiz için yaptığımız bir eylem olduğunu fark etmeme sebep oldu.. Üstelik en güzel elbiseninse takva elbisesi(SORUMLULUK BİLİNCİ) olduğunu Rabbimiz bize öğretir. Salih amelle takva arasında köprü kurduğumuzda başkasına yaptığımız her iyilik aslında kendimize yaptığımız bir iyiliktir. Bu dünyada ve Kıyamette karşılığını alacağımız bir ecirdir.
Bu algılayış bana en küçükte en büyüğü görüp algılayabilme potansiyelimizin var olduğunu algılattı. Muhteşem ve adil bir yaratılış. Rabbime şükrettim “sistem karşısında nutkum tutuldu. Bu benim yürüyüşüm “herkes hem kendi yürüyüşünden hem başkalarından sorumlu birbirimize ne kadar bağlı ve bağımlı olduğumuzu algılattı fakat bu yolda ne kadar hürsek bir oka dar da sorumlu olduğumuzu kısaca Salih amelin ne demek olduğunu kavrattı. Biri diğeri olmadan eksik!
Mal ve çocuklar, dünya hayatının çekici-süsüdür; sürekli olan `salih davranışlar` ise, Rabbinin katında sevap bakımından daha hayırlıdır, umut etmek bakımından da daha hayırlıdır.
Dağları yürüteceğimiz gün, yeri çırılçıplak (dümdüz olmuş) görürsün; onları bir arada toplamışız da, içlerinden hiç birini dışarıda bırakmamışızdır.
Onlar senin Rabbine sıra sıra sunulmuşlardır. Andolsun, siz ilk defa yarattığımız gibi bize gelmiş oldunuz. Hayır, size bir kavuşma-zamanı tespit etmediğimizi sanmıştınız değil mi?
(Önlerine) Kitap konulmuştur; artık suçlu-günahkârların, onda olanlardan dolayı dehşetle-korkuya kapıldıklarını görürsün. Derler ki: `Eyvahlar bize, bu kitaba ne oluyor ki, küçük büyük bırakmayıp her şeyi sayıp-döküyor?` Yapıp-ettiklerini (önlerinde) hazır bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye zulmetmez.
Hani meleklere: `Âdem’e secde edin` demiştik; İblis`in dışında (diğerleri) secde etmişlerdi. O cinlerdendi, böylelikle Rabbinin emrinden dışarı çıkmıştı. Bu durumda Beni bırakıp onu ve soyunu veliler mi edineceksiniz? Oysa onlar sizin düşmanlarınızdır. (Bu, ) Zalimler için ne kadar kötü bir (tercih) değiştirmedir. Kehf/47–48–49–50
İblis Rabbimizin emrine asi olmuş. Aslında kendisi için daha hayırlı olacak bir emre uymamış, hatta Adem soyunu hakir görerek ve kendi yaradılışını üstün bularak verilen emre uymamıştır. Oysa emrin kendi yararına olduğunu kibri yüzünden anlıyamayacak kadar körleşmişti.
Bizim de her yaptığımız eylem kayıt altına alınmaktadır.
Andolsun ki, insanı Biz yarattık, nefsinin onu ne ile vesveselendirdiğini biliriz ve Biz ona habl-i veridden (şah damarından) daha yakınız.
İki zabıt memuru (melek), sağda ve solda oturmuş zabıt tutarlarken.
Her ne söz söylerse, mutlaka yanında hazır bir gözcü vardır.
Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldiğinde: “İşte o senin kaçıp durduğun!” diye.
Ve Sur üfrüldüğünde ki, işte o tehdit günüdür.
“Andolsun ki, sen bundan bir gaflet içindeydin, şimdi senden perdeni açtık. Artık bugün gözün keskindir. ”
Kaf/16-17-18-19-20-21-22-
“Asra yemin olsun ki, hiç şüphesiz, insan hüsrandadır. Ancak, iman edip, salih amel işleyenler, birbirine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna. ”
(Asr Sûresi, 1-3)
“İman eden ve salih amel işleyen mü’minleri müjdele ki, altından nehirler akan cennetler onlarındır. ”
(Bakara Sûresi, 25)
Hiç kuşkusuz, Rabbin hepsinin amellerinin karşılığını tam tamına kendilerine verecektir. O, onların yapmakta olduklarından haberdardır.
Hud/11
Rablerine nankörlük edenlerin amelleri, fırtınalı bir günde rüzgârın tarumar ettiği küle benzer. Kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. İşte bu, dönüşü olmayan sapıklığı ta kendisidir.
İbrahim/18
Küfre sapanlara gelince, onların amelleri çöldeki serap gibidir ki, susuzluktan bunalan onu su sanır. Ama ona yaklaşınca hiçbir şey bulamaz; yanında Allah`ı bulur; O da onun hesabını eksiksiz bir biçimde görür. Allah, hesabı çok çabuk görendir.
Nur/39
Yemin olsun Allah`a ki, senden önceki ümmetlere de elçiler gönderdik de şeytan onlara amellerini süslü gösterdi. O, bugün de onların dostudur/ o gün de onların dostu idi. Onlar için acıklı bir azap var.
Nahl/63
Ey iman edenler! Allah`a, onun resulüne, resulüne indirmiş olduğu Kitap`a, daha önce indirmiş olduğu Kitap`a inanın. Kim Allah`ı, O`nun meleklerini, kitaplarını, resullerini ve âhiret gününü inkâr ederse geri dönüşü olmayan bir sapıklığa gömülmüş olur.
Nisa/136
De ki: “Allah`ın berisinden, bize yarar da zarar da veremeyecek şeylere mi yakaralım? Allah bize kılavuzluk ettikten sonra ökçelerimiz üstüne geri mi döndürelim? O kişi gibi, şeytanlar kendisini ayartıp yeryüzünde şaşkın dolaşır hale getirmişlerdir. Oysaki onun, “Bize gel!” diye doğruya ve güzele çağıran arkadaşları vardır. ” De ki: “Allah`ın kılavuzluğudur gerçek kılavuzluk. Âlemlerin Rabbi Allah`a teslim olmakla emrolunduk biz. ”
En’am/71
Günahkârları, Rablerinin huzurunda başlarını eğmiş olarak şöyle derken bir görsen: “Rabbimiz; gördük, duyduk, geri gönder bizi ki hakka ve barışa yönelik iyi iş yapalım. Artık kesin olarak inanıyoruz. ”
Secde/12
Biz Müslümanlar, Salih amel yapmak için birbirimizle yarış halinde olmalıyız. Başkası için yaptığımız her şeyin ASLINDA KENDİMİZ İÇİN YAPTIĞIMIZI anladığımızda ‘’Toplumun refah seviyesini bir düşünelim’’. lütfen
Rabbimiz, ‘’her birimizi hakka(gerçeğe)davet eden kullar olmamızı nasip etsin. ’’
Yazar : Muzaffer Cigal