DİN ve KÜLTÜR…

Genel anlamıyla, beşer marifetiyle oluşan, beşeri kaynaklı olan birikimlere kültür adı verilir.


Kişilerin ve toplumların kültürel birikimleri olur. Edebiyat kültürü, sanat kültürü, müzik kültürü gibi..

Din ve din kültürü kavramlarını çok iyi anlamak ve aralarındaki farkı çok iyi bilmek gerekir..

Din ilahi kaynaklıdır; kültür ise beşeri kaynaklıdır. “Allah katında din, İslamdır. ”(Alimran-19)

Dinin yapısı ilahidir. Allah’ın Kur’an ile bildirdiği hükümler, emir ve yasaklar dininmizin yapısını, kapsamını oluşturur. Din kültürünün yapısı, kapsamı ise beşeri kaynaklıdır. Din kültürü kavramı içine; imam, şeyh, alim, müçtehid vb. beşeri kaynaklı olup din ile ilgili olan veya olduğu düşünülen herşey, her tür düşünce, yorum, tefsir, kabül, kural, içtihad, uygulama konabilir.

Din, Kur’an’dır. Din adına başka ne varsa kültürdür..

Din kültürünün Kur’an’dan onay alan kısmından yararlanılır. Kur’an’dan onay alamayan kısmı ise reddedilir. Din kültürünü oluşturan beşerlerin kitaplarına mahkum olmamak; bu kitaplarda yazılanlara körü körüne inanmamak gerekir. Bu kitaplara hakim olmak, yazılanları Kur’an onayına sunarak sorgulamak gerekir. Din kültürünün kapsamında olan, Kuran’dan onay alan veya alamayan hiçbir şey din veya dinin bir unsuru olarak kabul edilemez. Kur’an’dan onay alan düşünce, yorum ve yazılardan sadece yararlanırız. İlahi olanla; beşeri olan bir araya getirilemez, karıştırılamaz..

Hadis kitaplarında yazan beşeri rivayetlerden oluşan sözler ve beşer oluşumlar olan mezheplerin kabülleri, tarikatlerin kuralları, fıkıh, ilmihal, icma kitaplarının muhtevası vb. unsurlar dinin bir parçası sayılamaz. Sayılırsa, dinin ilahi yapısı buzulur. Din, Kültür haline gelir. İçinde beşer kaynaklı unsurlar olan yapı din olmaz; kültür olur..

İçinde beşeri kaynaklı unsurlar olduğu için Yahudilik veya Hıristiyanlık din olmaktan çıkmış kültür haline gelmişlerdir. Kapsamında hiçbir beşeri unsur bulunmadığı için Allah katında din, sadece İslam’dır. İslam’ın içine beşeri unsurları, kültürü katma gayretleri; aslında Yüce dinimizin ilahi olma vasfını yok etme, O’nu Hıristiyanlaştırma, Kültür dini haline getirme gayretidir..
Mezhep ve tarikatlerin en önemli zararlarından birisi de; dinlerin ilahi yapılarını bozmaları ve onları kültürün bir parçası haline getirmeleridir..
Bizlerin en büyük avantajı, Kur’an’ın Allah’ın korumasında olmasıdır. İlahi kapsamının, yapısının değişmeyecek olmasıdır..

Allah katındaki dine İslam’a tabi olmak isteyenler, sadece Kur’an hükümlerine tabi olular.

Dine, İslam’a değilde; Kültüre tabi olmak isteyenler ise, beşeri birikimler olan mezhep kabüllerine, tarikat kurallarına, imamlarının sözlerine, şeyhlerinin zübürlerine tabi olurlar..

Müslüman: İslam’a inanan, Kur’an’ tabi olan ve sadece Allah’a teslim olan kişinin sıfatıdır; beşeri birikimlere, kültürlere, mezhep imamlarına-kabüllerine ve tarikat şeyhlerine- zübürlerine tabi olanın, teslim olanın sıfatı değildir..

Yazar : Mustafa Kallavi

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website