Selamun Aleykum Ehli Kıble

Selamun Aleykum Ehli Kıble

 

Bilinç nedir?

Bilinç hapis edilip, yönlendirilebiliri mi?

Bilinç tazelenmesi nedir?

Farkında mısınız, yıllarca, “Bilinç” üzerine yapılan tartışmalar sunulan tezler yine bilinç ile yapılmaktadır.

İstişareye açmak istediğim konu bilinçli eylem/kıble nedir?

Rabbimiz de bizden bilinçli eylem istemiyor mu?
Bilinçli eylemlerimizden hesaba çekileceğiz.O zaman Tartışmasız bilincin önemi çok büyük.

Sizce bilinç üretecek potansiyel de yaratılmasaydık bilinçten söz ediyor olabilir miydik?

Potansiyel olarak tüm bitki tohumlarını bağrında taşıyan toprak suyla birleştiğinde çeşit çeşit, rengârenk, farklı farklı kokularda ürün verebiliyorsa İnsan bilinci de Vahiyle birleştiğinde bağrında taşıdığı potansiyel bilgiyi açığa çıkarır. Rabbimizin bizi farklı farklı kapasitelerde var ettiği bilinen bir gerçektir. Potansiyel kavramını Kur’an da karşılayan kavram fıtrat kelimesidir.


Öyleyse sen yüzünü Allah’ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah’ın o fıtratına çevir ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah’ın yaratışı için hiç bir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler.
(RUM-30)

 

Bilinçli tercihler kıblemizi belirler.

Kıble, hedef ve amacı aynı olan kişilerin çizdiği istikamet belirlediği yön, demektir. Kıblemizi belirlerken aslında saffımızı da belirlemiş oluruz.

Nebi-Elçiye itaat Allaha itaattir. Ve Nebi-Resule uymak ispat ister.

Elçimiz zamanında kıblenin mescidi harama doğru belirlenmesi iman iddiasında bulunan birçok kimseyi yolda bırakmıştır… (bkz. Bakara 142-147)

Kur’anı tekrar tekrar okudukça farkındalığımız katlanarak artar.

Kur’anı yüzeyden okuyanlar söylediğimi anlamayacaklardır.

Kusura bakmayın, bilenlerin bilmeyenlere takındığı tavır ortaktır.

Bizden olmayanlar ne dediğimizi anlayamazlar… Yazık “Mertebesi”  buna müsait değil, hoşgörüyle şefkat nazariyesiyle bakın… Gibi kalıplaşmış sözleri hepimiz duymuşuzdur.

En çok ta din alanında söylenen bu sözler çok cüretkârdır.

Bilmenin bir ölçüsü var mı?

Bilgimizi neye ve kime nispetle belirliyoruz?

Bize dini anlayamazsınız diyenlerin tersine Rabbimiz anlarsın diyor. Kur’an Allah tarafından herkesin fıtratı gözetilerek kolaylaştırılmış ilahi bir hitaptır. Muhatabını mutlaka değiştirip geliştirir.

Kur’an Rahmettir. Potansiyel kişiliğimizi açığa çıkarmada kılavuzdur, rehberdir, yağmurdur. Yağmur çok da yağsa az da yağsa ya da çiğse olsa taşlaşmayan kalplerimizi yumuşatır ve önyargıyla taşlaşmamış bilincimize mutlaka istikamet verir. Allahtan başka Kimseye kul olmayalım diye…

Mürşit olduğunu iddia eden kişiler bizi Kur’ana yönlendirmiyorsa Mürşitliklerini sorgulamak gerekir. Mürşitler bilirler ki bir konuyu öğrenmek için önyargısız olmamız şarttır. Bu sebeple bir konu hakkında bilgisi olamayan kişileri eğitmek çok kolaydır. Az ya da çok bildiğini iddia eden kişileri eğitmek çok zordur. Bu kuralı bilen birçok Mürşit zihnimizi boşaltmamızı ve kendisine kayıtsız şartsız itaat etmemizi ister. Kısaca musalla taşına yatırılan ölü gibi olmanızı ister.

 

Kur’ana ön yargıyla parçacı yaklaşırsak üstünü örttüğümüz fıtratımız açığa çıkamayacaktır. Kur’ana parçacı yaklaşan ya da Kur’anı yüzeyden okuyan kişiler okudukları kadarıyla ücretlendirilirler.

Sizi Kur’anı ısrar ve tekrarla önyargısız okumaya davet ediyorum.

Farkındalıklarımız, neyi görmek ve neyi duymak istediğimizle doğru orantılı olarak artar. Üstünü kat kat örttüğümüz veya kat kat açtığımız aslında kendi hakikatlerimizdir. Bir gün herkes kendi hakikatiyle karşılaşacak. Tek tek bu kitaptan hesaba çekileceğiz.

Rabbim hesabı verebilenlerden olmamızı nasip etsin. Kıble ehli olduğunu iddia etmek ispat ister.


“Herkesin bir hedefi vardır, o ona yönelir. Siz iyiliklerde yarışın. Nerede olursanız olun, Allah sizi bir araya getirecektir. Allah her şeye bir ölçü koyar.”
(Bakara-148)

 


About the Author
Author

MuruvvetCaliskan

Comments (2)
Leave a reply

Name (required)

Website