Yıllardır bir ev almak isterim. Gerçekten beğendiğim bir evi bulursam eğer, gerekirse ileriki 10 seneyi borç içerisinde geçirmeyi göze alıp bir kredi anlaşmasına imza atabileceğimi biliyorum. Evin yanında bir de arabamı değiştirmek istiyorum. Gönlümde yatan araba bütçemin üzerinde olduğundan bunun için de başka bir kredi düşünüyorum. Bu düşünceler ağzımın suyunu akıta akıta yıllardır aklımı kemirir durur. Her iki ödemeyi aynı zamanda yapamayacağımı bile bile hem evi hem de arabayı aldığımı düşünüp sevinir dururum. Ev konusu oldukça askıda olduğundan, geçen gün bir arkadaşımın önerdiği, bütçeme daha yakın olan başka bir arabayı almayı düşünürken buldum kendimi. Yani zannettiğim kadar çok kredi almamam gerek kalmayabilirdi. Böylece etrafımdaki ihtiyaçlı insanlara biraz maddi destekte bulunabilecek bir bütçem de olabilirdi. 1000 TL yeter miydi Allah adına harcama yapmam için? Yok yok 2000 TL yeterdi…
Aklımdan geçenleri kulağım duyduğunda, aklım duydukları karşısında ŞOK oldu!
İleriki 10 yıl bu dünyada olup olmayacağımı bile bilmeden, bugünkü gelirimin dahi hiçbir garantisi yok iken önümdeki 10 seneyi borç ödeyerek geçirmekte bir sakınca görmeyen, kendiminkinden daha iyi bir araba kullanmak için aile bütçemi iyice zorlayıp kemerleri ilk deliğe kadar indirmeyi göze alabilen BEN, belki de bana Allah’ın rızasının (cennetin) kapılarını açabilecek olan “ihtiyaçlılara yardım” harcamaları için maksimum 2000 tl yi mi ayırabiliyordum!???
Şu ölümlü dünyada ev ve araba almak için önümdeki en az 10 seneyi ipotek altına alabilecek iken, bana sonsuz cennet hayatının kapılarını açabilecek harcamalara ne kadar ayırabiliyorum?
Aklıma Kur’an-ı Kerim’de bu konu ile ilgili bulunan ayetler geldi de utandım:
“Mallarını gizli ve açık olarak gece ve gündüz harcayan kimseler var ya, iste onların Rableri katında güzel karşılıkları vardır. Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.” (Bakara, 274)
“Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah bilir.” (Âl-i İmran, 92).
“O (mümin) ki, malını (Allah için) vererek arınır, yücelir.” (Leyl, 18)
“Mallarım Allah yolunda harcayanların hâli, yedi başak veren, her başağında yüz tanesi bulunan bir tek tohumun hâli gibidir. Allah dilediğine kat kat verir. Allah (ihsanı) geniş olan ve hakkıyla bilendir” (Bakara, 261)
“Cennete gireceğini bilsen nelerini verirsin?” diye sorsalar cevabı sanırım hepimiz için aynı olur:
HERŞEYİMİ!
Ben de şunu soruyorum: GERÇEKTEN Mİ?