Pişmanlık terminolojik anlamı ile bir insanın geçmişteki davranışlarından hoşnut olmama duygusudur. İnsanın belirli bir eylemi yerine getirdikten sonra üzüntü, utanç, mahcubiyet veya suçluluk karışımı bir duygu hissetmesi; “Keşke öyle yapmasaydım! diye düşünmesidir”. Pişmanlık bir eylemi yerine getirmekten dolayı ortaya çıktığı gibi, eylemsizlikten dolayı da ortaya çıkabilir. “Keşke bir şey yapsaydım!” şeklindeki bir düşünce de pişmanlık olarak değerlendirilir.
Dünya hayatında bir çok kez bu duyguya kapılabilir insan: annesi & babasını kırmıştır- sevgilisi ile tartışmıştır- iş arkadaşları ile olay yaşamıştır vs.. Ve o iç huzurunu yaptığı ya da yapmadığı durum yüzünden kaybebilir. Bunun muhasebesini çok kez tutar, bir daha aynı / benzer şey gelirse başına şöyle davranacağım – bunu yapmayacağım diye kendi kendine sözler verir. Bazen bu pişmanlık duygusunu yenmek için Allah’a sığınır..
Her insan bir kez bile yaşadıysa bu duyguyu şimdi duralım düşünelim.. Bugün bu tarz duygular yaşıyoruz ve bir şekilde önlemini alıyoruz varsayalım, bu durumdan kurtulmayı da tamamen dünya hayatı için yapıyoruz (kendimiz veya bir başka insan ile olan ilişkimiz için).. Bu kadar dünya hayatına kaptırmışken kendimizi bir sonraki anımız ne olacak bilmiyoruz.. Ölüme bir an kadar yakınken hiç düşünmüyoruz..? Bu dünyada yaşanan pişmanlıklar bir şekilde kişiler tarafından affedilmiş olabilir ya da üzerinden zaman geçince unutlumuş olabilir ya da hayat tecrübesi olmuş olabilir. Peki ölümden sonrasına hazır mıyız?
Allah’ın bizden istediklerini tam anlamı ile yapmaya çalışıyor muyuz? Aslolan da, O gün gelip çattığında Allah’ın huzurunda hesap sorulurken pişmanlık yaşamamak değil midir?
Ortama uyum sağlamak için alkol almak, çevremiz namaz kıldığımızı öğrenmesin diye saklamak, gıybet etmek ve Allah’ın bizlerden istediği bir çok sorumluluğu yapmazken, Allah’ın huzurunda utanmayacak mıyız hiç? Allah Kuran’da, ‘samimi olan kullarının kurtuluşa ereceğini’ bildirmiştir (Hicr Suresi, 40). Bu sebeple dünya hayatının ahir hayata yatırım olduğunu, ahir hayata da çok uzak olmadığımızı asla unutmamalıyız. O gün yapmadıklarımız için pişman olmayalım!
47. Kıyamet günü için adalet terazilerini kuracağız/adaleti terazilere koyacağız. Hiç kimseye zere kadar zulüm edilmeyecek. Hardal tanesi kadar birşey olsa onu ortaya getiririz. hesapçılar olarak biz yeteriz!
(Enbiya Suresi)
185. Her benlik ölümü tadacaktır. Hak ettiğiniz karşılıklar size, kıyamet günü, eksiksiz bir biçimde verilecektir. Ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulan kesinlikle kurtulmuş olacaktır. İğreti-sefil hayat aldatıcı bir yararlanmadan başka şey değildir.
(Ali İmran Suresi)
77. Allah’a verdikleri sözü ve yeminlerini basit bir bedel karşılığı satanlar var ya, işte onlar için ahirette hiçbir nasip yoktur. Allah onlarla konuşmayacaktır, kıyamet günü onlara bakmayacaktır, onları temizleyip arıtmayacaktır. Onlar için korkunç bir azap vardır.
(Ali İmran Suresi)