Bolivyada dunyanin en buyuk tuz colunun cok yakininda bir mezarliktayim. Bolgede cok sayida volkan oldugundan etraf sayisiz volkanik tasla dolu. Taslarin ozelligi delikli ve kolay parcalanabilir olmalari. Mezarliktaki bulunan sayisiz koskoca taslarin icini oyup mumyalanmis cesetleri koymuslar. Cesetlerden tabiki sadece kemikler kalmis. Rehber, cesetlerin ayni ana rahmindeki gibi gogus dize pozisyonunda gomulduklerini soyledi. Olenin tum esyalarinin da yaninda oldugunu, sanki bi anda yeniden canlanmasi beklendigi icin boyle yapildigini belirtti. Kimbilir belki o donemdeki inanista kurandaki kiyamet bilinci vardi.
Tarihte sayisiz yerde mumyalanmis cesetler var. Surekli bir sonsuzluk istegiyle dolu olan biz, olumun kacinilmazligini bilmemize ragmen, bunca gercegi gormemize ragmen bazen yasantimizi degistirmemek icin rahatimizi bozmamak icin kafamizi disardan gelen tum yonergelere kapatiyoruz. Ozellikle musluman olmamiza ragmen Kurani daha okumamis olanlarimiz cok. Zayifligimiz tartisilmaz, bunu bilerek algilarimizi acip dunya hayatinin kosusturmacasina tamamen kendimizi teslim etmemeliyiz.