Sıkça karşılaştığımız sorulardan biri de dinimizde hangi yiyeceklerin haram olduğudur. Midye, karides yenebilir mi? Aşağıdaki Kur’an ayetleri bu gibi soruların hepsini kapsayacak şekilde konuyu aydınlatmaktadır.
22.30 – İşte böyle. Kim Allah’ın yasaklarına saygılı olursa bu, Rabbi katında kendisi için çok hayırlı olur. Karşınızda okunarak açıklananlar hariç, tüm hayvanlar size helal kılınmıştır. Artık putların pisliğinden, yalan sözden uzak durun.
”Karşınızda okunarak açıklananlar hariç, tüm hayvanlar size helal kılınmışır.” kısmının aşağıdaki iki ayette temiz ve helal kelimeleriyle pekiştirildiğini üçüncü ayette de haramların tekrar edildiğini görüyoruz.
2.168 – Ey insanlar! Yeryüzündeki nimetlerden temiz ve helal olmak şartıyla yiyin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o size açık bir düşmandır.
2.172 – Ey iman sahipleri! Size verdiğimiz rızıkların temizlerinden yiyin ve – eğer kendisine kulluk ediyorsanız – Allah’a şükredin.
2.173 – Allah size leşi, kanı, domuz etini, Allah’tan başkası adına kesileni haram kılmıştır. Ama zorda kalanın, sınırı aşmadan, şuna-buna haksızlık ve tecavüze gitmeden yemesinde kendisi için günah yoktur. Allah çok affedici, çok merhametlidir.
Bakara suresi 173. ayetinde açıklanan yenmesi haram olan yiyecekler Maide suresinin 3. ayetinde daha da ayrıntılı bir şekilde vurgulanmaktadır.
5.3 – Şunlar size haram kılınmıştır: Boğazlanmayarak ölmüş hayvanın eti, kan, domuz eti, üzerine Allah’tan başkasının adı anılmış, boğulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, süsülmüş, canı üzerineyken yetişip kestikleriniz müstesna olmak üzere canavar tarafından yırtılmış ve dikili adak taşları üzerinde boğazlanmış hayvanlar ve bir de fal oklarıyla kısmet paylaşmanız… Bütün bunlar birer sapıştır. Küfre batmış olanlar bugün dininizden ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun! Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı/Allah’a teslim olmayı seçtim. Şu da var ki, her kim ciddi bir açlıkla yüz yüze gelir de günaha kaçmak maksadı olmaksızın onlardan yemek zorunda kalırsa, elbette Allah Gafûr ve Rahîm’dir.
Peki, bu ayetlerde nelerin haram olduğu gayet net bir şekilde açıklanmışken acaba başka haram olan yiyecekler olabilir mi?
6.145 – De ki: Bana vahyolunanlar içinde, bu haram dediklerinizi yiyecek birine yasaklanmış bir şey bulamıyorum. Yalnız şunlardan biri olursa başka: leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o bir pisliktir- Allah’tan başkası adına boğazlanmış bir murdar. Iztırar haline düşen, başkasının hakkına dokunmamak, zorunluluk sınırını da aşmamak şartıyla bunlardan yiyebilir. Çünkü senin Rabbin çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.
16.115 – O size ancak şunları haram kılmıştır: Ölü, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına kesilen hayvan. Bununla birlikte, zorda kalan, başkasının hakkına tecavüz etmemek, sınırı da aşmamak şartıyla bunlardan yerse, Allah bağışlayacak, merhamet edecektir.
Bir sonraki ayette Kur’an’da yazılanlar dışında haram uydurulmaması için açık bir uyarı ile karşılaşmaktayız.
16.116 – Yalan düzerek Allah’a iftira etmek için, dillerinizin uydurma nitelendirmeleriyle Şu helaldir, şu da haramdır! demeyin. Yalan düzerek Allah’a iftira edenler kurtulamazlar.
5.4 – Sana soruyorlar, onlar için helal kılınan ne? Şöyle söyle: Sizin için bütün temiz nimetler helal kılınmıştır. Eğittiğiniz avcı kuşların tuttukları ile eğittiğiniz av köpeklerinin tuttukları da size helal kılındı. Siz bu hayvanlara, Allah’ın size öğrettiklerinden öğretiyorsunuz. O halde onların sizin için tuttuklarından da yiyin ve üzerine Allah’ın adını anın. Allah’tan sakının! Allah gerçekten hesabı çok çabuk görür.
5.87 – Ey iman sahipleri! Allah’ın size helal kıldığı şeylerin temiz ve güzel olanlarını haramlaştırmayın; azıp sınırı aşmayın; Allah azıp sınırı aşanları sevmez.
Ayetlerde gördüğümüz gibi Kur’an’da inananlara haram olan yiyecekler açıkça belirtilirken kesin bir
dille bunların dışında haram uydurulmaması konusunda da insanlar uyarılıyor. Bu uyarıları dikkate almayanları bekleyen tehlikelerin neler olduğunu ayetlerde görüyoruz:
6.140 – Şu bir gerçek ki, ilimsizlik yüzünden öz evlatlarını beyinsizce katledenlerle Allah’ın kendilerine verdiği rızıkları, Allah’a iftira ederek haramlaştıranlar gerçekten hüsrana uğramışlardır. İnan olsun, sapıtmışlardır onlar; hiçbir zaman doğruyu ve güzeli bulamazlar.
6.148 – Şirke batanlar şöyle diyecekler: Allah dileseydi, ne biz şirke sapardık ne de atalarımız. Hiçbir şeyi haram da yapmazdık. Onlardan öncekiler de azabımızı tadıncaya kadar bu şekilde yalanlamışlardı. De ki: Yanınızda, önümüze çıkaracağınız bir ilminiz var mı? Zandan başka bir şeye uymuyorsunuz. Sadece saçmalıyorsunuz siz.
6.150 – Şunu da söyle: Allah şunu haram etmiştir diye tanıklık edip duran şahitlerinizi getirin. Eğer tanıklık ederlerse sakın onlarla birlikte tanıklık etme! Ayetlerimizi yalanlayanlarla âhirete inanmayanların keyifleri ardınca gitme! Onlar, kendi Rablerine başkalarını denk tutuyorlar.
Ayetlerde açıkça belirtildiği gibi kendine göre haram uydurmanın sonu şirke sapmaya, kendi Rablerine başkalarını denk tutmaya kadar gidebiliyor. Kur’an’da birçok defa Allah’a ortak koşmanın affedilmeyecek bir günah olduğu söylendiğine göre kendi kendine haramlar uydurmanın ne kadar tehlikeli bir sonuç doğurabileceği böylelikle görülmüş olunuyor.
16.114 – Allah’ın sizi rızıklandırdığı şeylerden helal ve temiz olarak yiyin! Eğer yalnız O’na kulluk/ibadet ediyorsanız, Allah’ın nimetlerine şükredin.
Yukarıda gecen helal ve temiz olmasındaki ‘temiz’e de dikkat edilmesi gerektiği kanaatindeyim. Helal olan bir şeyin, örneğin çok sorulduğu için midyenin lağımda yetişmişse yenmesi sağlık açısından doğru olmayabilir. Dinimiz bize aklımızı kullanmayı öğütlediğine göre temiz olan şeylerin ne olduğunu bulmamız da zor olmasa gerek.
Bu ayetlerde gelenek, adet gibi şeylerin değil aydınlatıcı kitabın haramda belirleyici bir faktör olması gerektiğini açıkça görüyoruz.
31.20 – Görmediniz mi, Allah, göklerde ve yerde bulunan şeyleri sizin emrinize verdi ve görünür görünmez nimetlerini üstünüze saçtı. İnsanlardan öylesi var ki, Allah uğrunda ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın mücadele eder.
31.21 – Böylelerine, Allah’ın indirdiğine uyun dendiğinde şu cevabı verirler: Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız. Peki, şeytan onları, alevli ateşin azabına çağırmış olsa da mı?
Son olarak aşağıdaki ayetlerde Kutsal Kitabımızın her türlü detayı içerdiğini ve haram olabilecek yiyeceklerde dâhil hiçbir şeyin eksik bırakılmadığını açıkça görüyoruz:
6.38 – Yeryüzünde debelenen hiçbir canlı, iki kanadıyla uçan hiçbir kuş istisna olmamak üzere hepsi sizin gibi ümmetlerdir. Biz bu Kitap’ta, herhangi bir şeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık. Onlar, sonunda Rableri önünde haşredilirler.
6.114 – Allah size Kitap’ı ayrıntılı kılınmış bir halde indirmişken, Allah’ın dışında bir hakem mi arayayım? Kendilerine Kitap verdiklerimiz, onun, Rabbinden hak olarak indirildiğini biliyorlar. Sakın kuşkuya düşenlerden olma.