Ölçü ve Tartıyı Adaletle Yerine Getirmek…

İşimizin düzgün olması için işimizle ilgili ölçü ve tartı birimleri kullanırız.Örneğin inşaatla uğraşan biriysek ve bir bina yapıyorsak binanın depreme dayanıklı olması için belirli hesaplara göre uygun ölçü ve miktarda demir ve beton kullanmamız gerekir.Eğer ölçü ve tartısına uymadan bina yaparsak yatığımız bina çökebilir ve bu durumda can ve mal kayıpları meydana gelebilir. Ticaretle uğraşan biriysek yanlış ölçüp tartmamız nedeniyle insanların hakları birbirine geçebilir. Bir fabrikada üretimde çalışan biriysek ölçü ve tartıyı doğru şekilde yerine getirmememiz nedeniyle ürünler hatalı çıkabilir ve böylelikle maddi zarar meydana gelebilir. Kamuda çalışan biriysek işimizi kurallarına uygun yapmamamız nedeniyle kamu malı zarar görebilir. İnsanları işe alma konumunda çalışsan biriysek, işe alım konusunun ölçü ve tartısına göre işi hak edeni değil de iş için torpilli olan kişiyi işe almamız kul hakkına girmiş oluruz.

Sonuç olarak kurallarına uymadan yaptığımız işler nedeniyle kendimize yada başkalarına zarar verebileceğimizin bilincinde olmalıyız.

Rabbimiz, yol gösterici olarak indirmiş olduğu Kuran vasıtasıyla bu konuda bizlere ne öğütlemiş bakalım:

Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım.Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.

De ki: “Gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım; O’na bir şeyi ortak koşmayın. Anne, babaya iyi davranın. Yoksulluk sebebiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Onları da, sizi de yalnız Biz rızıklandırırız. Kötülüğün açığına da gizlisine de yaklaşmayın. Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın. İşte akıl edesiniz diye Allah size bunları emretti.
(Enam 151)

Yetimin malına, o en kuvvetli çağına gelinceye kadar, en güzel şekliyle olmadıkça yaklaşmayın. Ölçü ve tartıyı adaletle yerine getirin. Kimseyi güç yetirebildiğinden fazlasıyla sorumlu tutmayız. Söylediğiniz zaman, yakınınız olsa bile, adaletli olun. Allah’a verdiğiniz sözü tutun.İşte düşünüp tutasınız diye Allah size bunları emretti.
(Enam 152)

Ve muhakkak ki; bu, benim doğru yolumdur (sıratı mustakimimdir). Öyleyse ona tabi olun. Ve (başka) yollara tabi olmayın ki; o taktirde sizi, onun yolundan ayırır. İşte takva sahibi olasınız (Allah’ karşı gelmekten sakınanlardan olasınız) diye Allah size bunları emretti.
(Enam 153)

Enam suresinin 152. ayetinde, bizlere ölçü ve tartıyı adaletle yerine getirmemiz emrediliyor ve gücümüz oranında bu konuda sorumlu olduğumuz anlatılıyor. Bizler de Rabbimizin emrine uyup  işlerimizi kurallarına uygun şekilde yapmak için elimizden gelen gayreti göstermeliyiz ve gücümüzü aşan noktalarda kendimizi sorumlu tutarak üzüntü içine girmemeliyiz.

Enam suresinin 153. ayetinden, Enam suresinin 151. ve 152. ayetlerinde Allah’ın bizlere emrettiği şeyleri yerine getirmeyip farklı yollara sapmamız durumunda Allah’ın doğru yolundan ayrılmış olacağımızı anlıyoruz.

Şeytan, Adem’e secde etmemesinin ve de tekrar dirilme gününe kadar Allah’tan mühlet almasının (Araf 11-12-13-14-15) ardından bakın Allah’a ne diyor:

Şeytan dedi ki: Öyleyse, beni azdırman sebebiyle, mutlaka senin doğru yoluna (sıratı mustakimine) onlar için oturacağım.
(Araf 16)

Sonra, elbette onlara, önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından geleceğim ve onların çoğunu şükredenlerden bulmayacaksın.
(Araf 17)

Allah dedi ki: Kınanmış ve kovulmuş olarak oradan çık. Elbette onlardan kim sana tabi olursa, mutlaka sizin hepinizden cehennemi dolduracağım.
(Araf 18)

Enam suresinin 151,152,153. ayetlerini ve Araf  suresinin 16,17,18. ayetlerini beraberce düşündüğümüzde doğru yolun (sıratı mustakimin) dışındaki yollara tabi olmanın şeytana tabi olmak olduğunu ve bunun sonucunun da cehennemliklerden olmak olduğunu görebiliriz.

Ölçü ve tartıda hile yapmak konusuna gelecek olursak, Mutaffifin suresinin ilk ayetlerinde bu konudan bahsedilmiş ve hile yapanlar sert şekilde uyarılmış.

Eksik ölçüp tartanların vay haline!
(Mutaffifin 1)

Onlar insanlardan kendilerine bir şey aldıkları zaman tam ölçerler.
(Mutaffifin 2)

Kendileri başkalarına bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik ölçer ve tartarlar.
(Mutaffifin 3)

Onlar tekrar diriltileceklerini zannetmiyorlar mı?
(Mutaffifin 4)

Namaz kılmak, oruç tutmak nasıl Allah’ın emriyse “Ölçüyü ve tartıyı adaletle yerine getirin.” emri de Allah’ın emridir. Allah’a iyi şekilde kulluk edebilmek için işlerimizi düzgün ve kurallarına uygun yapmaya gayret edelim. Hele ki gelip geçici dünya hayatının menfaati için işlerimize hile karıştırmayalım. Doğruluk ve adaletle hareket eden insanlar olalım. Bizi bekleyen bir hesap gününün olduğunu unutmayalım.

Konuyu ben ve iman eden tüm kardeşlerim için aşağıdaki dualarla bitiriyorum. Allah dost ve yardımcımız olsun.

Allah her şahsı, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar. Herkesin kazandığı (hayır) kendine, yapacağı (şer) de kendinedir. Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme! Bizi affet! Bizi bağışla! Bize acı! Sen bizim mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!
(Bakara 286)

(Allah’ım!) Yalnız sana kulluk eder, yalnız senden yardım isteriz.
(FATİHA-5)

Bizleri doğru yola (sıratı mustakime) ulaştır,
(FATİHA-6)

Üzerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğramış ve sapıtmışlarınkine değil.
(FATİHA-7)

Saygılarımla, Mehmet


About the Author
Author

Mehmet.

Leave a reply

Name (required)

Website