“Şu bir gerçek ki, Allah, iman edip barışa/hayra yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Küfre sapanlarsa zevk edip eğlenmeye bakarlar; davarların yediği gibi yer-içerler. Varacakları yer ateştir onların. ”
Al-i İmran suresi 14. ayetteyse insanların düşkün olduğu dünya nimetlerinden biri olarak sözü edilir:
“Kadınlara, oğullara, altın ve gümüşten oluşturulmuş yığınlara, salma atlara, davarlara ve ekinlere tutkunlukların sevgisi, insanlar için süslenip püslenmiştir. Tüm bunlar geçici-iğreti hayatın nimetidir. Allah`a gelince, varılacak yerin en güzeli onun yanındadır. ”
Kimi ayetlerdeyse insanların emrine verilmiş önemli bir lütuf olarak zikredilmektedir. Nitekim Nahl suresi 5. ayette şöyle denilmektedir:
“Davarları da O yaratmıştır. Onlarda sizin için bir ısıtıcı-koruyucu ve nice nice yararlar vardır. Onlardan bazı şeyleri/onlardan bazılarını yersiniz.”
Bu ayette davarlar kelimesi özellikle vurgulanmakta ve anlatılan konunun merkezinde yer almaktadır. Bu durumda ayette önemle anlatılan davarlar ve onların yararları hakkında düşünmek yerinde olacaktır. Hem toplumda çoğumuzun, hayatta bize sunulan nimetler, faydalandığımız imkanlarla ilgili pek az kafa yorup şükrettiğini düşünüyorum (Nitekim bu ayetle de sabittir “Yemin olsun, sizi yeryüzünde yerleştirdik ve sizin için orada, geçiminize yarayacak nimet ve imkânlara vücut verdik. Ne de az şükrediyorsunuz!” –Araf10). Belki ufak bir zihin jimnastiği bu durumu bertaraf etmek açısından da biraz faydalı olabilir.
Şimdi dediğimiz gibi biraz düşünelim: Türk Dil Kurumu’nun Büyük Türkçe Sözlüğü’nde davar kelimesinin koyun, keçi, inek ve öküzü kapsadığı belirtilmektedir (Belki bu anlama at ve eşek de eklenebilir ama ilk dördüne konsantre olalım). Bu hayvanlar hemen bütün insanların yaşamının her köşesine girmiştir.
Yiyeceklerle başlayalım: 1. Öğün kahvaltı: İçtiğimiz süt, yediğimiz çeşit çeşit peynir, kaymak; ki bunlar kahvaltının önemli bölümünü oluşturur; hep davarlardan elde edilirler. 2. Öğün öğle yemeği: yemekte kullanılan tereyağı, yemeğin yanında yediğimiz yoğurt, yemeğin içinde kullanılan et. Bunlar gene davarlardan elde edilirler. 3. Öğün akşam yemeğinde de durum pek farklı değildir. Koyun, keçi ve ineğin eti birçok farklı yemeğe girer ve değişik mutfaklarda binbir çeşit haşlama, kızartma ve ızgarada kullanılır.
Giyeceklerle devam edelim: Giyindiğimiz deri ceketler, ayakkabılar, cüzdanlar, çantalar, ve yünlü kumaştan yapılan bilumum kazak, eldiven, pantolon… Bunların hepsi davalardan elde ediliyor.
İnsan için bu kadar çok faydanın bir arada toplandığı başka bir canlı sanırım yok. Allah bu hayvanları öyle güzel tasarlamış ki kendilerinden elde edilen her şeyi kullanabiliyoruz. Hatta onlar olmadan bir medeniyetten ve yaşamdan bahsetmek de oldukça güç.
Görüldüğü gibi koyun, keçi, inek gibi hayvanlar insanlığın hizmetine sunulmuş nimetler. Geçmişte ve günümüzde bu hayvanlar sayesinde insanlar birçok ihtiyaçlarını karşılamışlar. Bu nimetlerin hatırlattığı ayetlerden biri de Lokman suresi 20. Ayeti:
Görmediniz mi, Allah, göklerde ve yerde bulunan şeyleri sizin emrinize verdi ve görünür-görünmez nimetlerini üstünüze saçtı. İnsanlardan öylesi var ki, Allah uğrunda ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın mücadele eder.
Gerçekten Allah’ın nimetleri saymakla tükenmez. Hem kendi vücudumuzda, hem yaşadığımız çevrede, hem yerin üstünde, hem yerin altında, hem gök yüzünde, hem canlı hem de cansız varlıklarda Allah’ın insanlara sunduğu sayısız nimetler vardır. Allah’ın nimetlerinin çokluğunu en güzel şekilde Kuran şöyle belirtmiş:
Yeryüzünde bulunan tüm ağaçlar kalem olsa, denizlere yedi deniz eklenerek kullanılsa ALLAH`ın kelimeleri tükenmez. ALLAH Üstündür, Bilgedir.(Lokman 27)
Yazar : Hikmet