İslam’ın Kıyamı-2

İslam’ın Kıyamı-2

Âdemden Muhammed sav. ma kadar İslam’ın yeniden ve de yeniden dirilişi. İslam’ı öldürdüğünü zannedenler bilsinler ki öldüren de dirilten de ALLAHTIR.

İslam’ın Kıyamı-1. inci yazımda böyle bir girizgah yapmıştım ve anlaşılamama endişesiyle bu başlığı Kur’an dan anladığım şekliyle inşallah açmaya çalışlayım. Eksiğim ya da yanlışım varsa lütfen düzeltin.

İslam Cenab-ı Allahın dininin adıdır. “Allah katında din İslam’dır…. ”(Ali- İmran-119) Adem (as)’dan Muhammed (sav. )’a kadar dememdeki maksat Cenab-ı Allah’ın son Kitabıyla dinini tamamlamış olmasıdır…
“Peygamberlere düşen sadece tebliğdir. ” (Maide 5/99)
“Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi elbette iman ederlerdi. Sen, insanlara, inanıncaya kadar baskı mı yapacaksın?” (Yunus, 10/99)

Dinde baskı-zorlama-tiksindirme yoktur. Doğru bilgiye dayalı eriş, bozuk bilgiye dayalı sapıştan açık bir biçimde ayrılmıştır. Her kim tâğuta sırt dönüp Allah`a inanırsa hiç kuşkusuz sapasağlam bir kulpa yapışmış olur. Kopup parçalanması yoktur o kulpun. Allah, hakkıyla işiten, en iyi biçimde bilendir. (BAKARA–256)

Benim anladığım İslamiyet bu sınav sisteminin adıdır bu “Sistemi” sonlandırıp/öldürdüğünü zannedenler kendi sonlarını hazırladıklarını ölüm anında ve sonrasında görecektir. İnsanoğlu kendini ihtiyaçsız zannedip Sistemi yaratan Allahın emir ve yasaklar getirmesini istememektedir. Dini kendi anladığı şekliyle yaşamak ve kendi istediği şekliyle ölüm sonrasını yaşamak istemektedir. Bu sınav sisteminde yasalar beldir. Yaratılanlar bu sistemin içinde ki sınav gereği ya sisteme uyup kurtuluşa erecek ya da kaybedenlerden olacaklar. Önceki yazımın girizgâhıyla İnsanoğlu bu sistemi kendi isteğiyle sonlandıramaz… Demek istedim. Kısaca İnsanlar kendi zanları gereği Allahın Nebi- Elçilerinin çağırdığı hakikatin üstünü örterek ya da Elçilerin hayatına son vererek İslam’ı-sistemi sonlandırabileceklerini/öldürebileceklerini zannediyorlar. Bu sistemi sonlandıracak ancak vede ancak Cenabı Allahtır. Ahirete iman bir müminin olmazsa olmaz inancıdır. Kıyamet koptuğunda herkes kendi elleriyle kazandıklarının sonucuna katlanacaktır.

İlk yaratılan beşer Âdem den itibaren tüm atalarımızın yaptığı yanlışlar kitabımızda en ince ayrıntısına kadar anlatılır. Kimseye kul olmayalım diye. (Bkz. Hud–1–2)

Yemin olsun ki, resullerin hikâyelerinde, aklını ve gönlünü çalıştıranlar için bir ibret vardır. Bu Kur`an, uydurulacak bir hadis/bir söz değildir; aksine o, önündekini tasdikleyici, her şeyi ayrıntılı kılıcıdır. İnanan bir topluluk için de bir kılavuz ve bir rahmettir. (Yusuf–111)

Kur’an okuyan herkes bilir ki ilk mücadele fitilini ateşleyen iblis ve iblise uyan âdemdir. Bir emre karşı gelen iblis, Allahın merhametine sığınarak kıyamete kadar izin istemiş ve izin verilenlerden olmuştur.

Hani Rabbin meleklere demişti: `Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan bir beşer yaratacağım. “Ona bir biçim verdiğimde ve ona ruhumdan üflediğimde hemen ona secde ederek (yere) kapanın. `Böylece meleklerin tümü, topluca secde etti. Ancak İblis, secde edenlerle birlikte olmaktan kaçınıp-dayattı. Dedi ki: `Ey İblis, sana ne oluyor, secde edenlerle birlikte olmadın? `Dedi ki: `Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattığın beşere secde etmek için var değilim. `Dedi ki: `Öyleyse ondan (cennetten) çık, çünkü sen kovulmuş-bulunmaktasın. “Ve şüphesiz, din gününe kadar lanet senin üzerinedir. `Dedi ki: `Rabbim, öyleyse onların dirileceği güne kadar bana süre tanı. ` Dedi ki: `Rabbim, öyleyse onların dirileceği güne kadar bana süre tanı. `Dedi ki: `Öyleyse, sen (kendisine) süre tanınanlardansın. “Bilinen günün vaktine kadar. `(HİCR-28——38

İslam: Cenab-ı Allahın kurmuş olduğu sisteme ve yasaya teslim olan demektir. Sınava tabi tutulan yaratılmışlar Allahın bir emrine karşı gelerek asi olmuşlardır. Ve İblis asi oluşunun faturasını Allaha havale etmiş; “Dedi ki: `Rabbim, beni kışkırttığın şeye karşılık, andolsun, ben de yeryüzünde onlara, (sana başkaldırmayı ve dünya tutkularını) süsleyip-çekici göstereceğim ve onların tümünü mutlaka kışkırtıp-saptıracağım. `(HİCR–39) OYSA SİSTEME VE YASAYA TESLİM OLMAK DEMEK ALLAHIN HİÇ BİR EMRİNE KARŞI GELMEMEK DEMEKTİR. İblis kibri yüzünden bu hakikatin üstünü örtmüş Âdemin de Allahın bir emrine karşı çıkması için hem de dost görünerek ves vese vermiştir. Derken, şeytan ona şöyle diyerek vesvese verdi: “Ey Âdem! Sana, sonsuzluk ağacıyla eskimez-çökmez mülk ve saltanatı göstereyim mi?”(TA-HA–120)

Hani, biz meleklere “Âdem`e secde edin” demiştik de İblis dışında hepsi secde etmişti. İblis, cinlerdendi. Kendi Rabbinin emrine ters düştü. Şimdi siz, benim beri yanımdan, onu ve onun soyunu dostlar mı ediniyorsunuz? Hem de onlar sizin düşmanınızken. Zalimler için ne kötü bir değiştirmedir bu!(KEHF–50)

“Yemin olsun, onları saptıracağım, onları kuruntulara/hurafelere/anlamını bilmeden okumaya mutlaka iteceğim. Onlara mutlaka emir vereceğim de davarların kulaklarını yaracaklar; onlara muhakkak emredeceğim de Allah`ın yaratışını/yarattıklarını değiştirecekler. ” Kim Allah`ı bırakıp da şeytanı yandaş edinirse açık bir hüsrana kesinlikle yuvarlanmış olacaktır. (NİSA- 119)

Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Herhangi bir şeyde babanın, evladı; evladın da babası yerine karşılık ödemeyeceği günden ürperin! Allah`ın vaadi haktır; dünya hayatı sizi sakın aldatmasın. O yaman aldatıcı, sakın sizi Allah ilealdatmasın!(LOKMAN-33)

Ey insanlar, Allah`ın vaadi haktır! O halde iğreti dünya hayatı sizi sakınaldatmasın! O yaman aldatıcı, o çok gururlu, sizi sakın Allah ile aldatmasın. (FATIR-5)

Allah`a bir de cinleri/gözle görülmeyen yaratıkları ortak koştular. Oysaki onları O yaratmıştır. Bilgisizce O`na oğullar ve kızlar isnat etme saçmalığını gösterdiler. Şanı yücedir O`nun! Onların nitelemelerinin ötesindedir O!(EN’AM–100)

Allah`la cinler arasında bir nesep oluşturdular. Yemin olsun, cinler de bilmiştir kendilerinin Allah huzuruna mutlaka getirileceklerini/cinler de bilmiştir, bunların Allah`ın huzuruna mutlaka çıkarılacaklarını. (SAFFAT-158)
Ey cinler ve insanlar topluluğu! İçinizden, size ayetlerimi anlatan ve şu gününüzle yüz yüze geleceğiniz hususunda sizi uyaran resuller gelmedi mi? “Kendi aleyhimize tanıklık ettik. ” dediler. İğreti hayat onları aldattı da küfre saptıklarına ilişkin, öz benlikleri aleyhinde tanıklık ettiler. (EN’AM-130)

Elif, Lam, Ra. Bunlar, kitabın ve apaçık olan Kur`an`ın ayetleridir. O inkâr edenler müslüman olmayı nice kereler dileyecekler. Onları bırak; yesinler, yararlansınlar ve onları (boş) emel oyalayadursun. İlerde bileceklerdir. Biz, kendisi için bilinen (takdir edilmiş) bir kitap olmaksızın hiç bir ülkeyi yıkıma uğratmadık. Hiç bir ümmet, kendi ecelini ne öne alabilir, ne de onlar ertelenebilirler. Onlar: `Ey kendisine kitap indirilen (Muhammed). Gerçekten sen cinlenmiş (bir deli)sin, ` dediler. `Eğer doğruyu söylüyor isen, bizlere melekleri getirmeli değil miydin?`Hak olmaksızın biz melekleri indirmeyiz. O zaman da onlara göz açtırılmaz. Hiç şüphesiz, zikri (Kur`an`ı) biz indirdik biz; onun koruyucuları da gerçekten biziz. Andolsun, senden önce geçmiş topluluklara da elçiler gönderdik. Onlara herhangi bir elçi gelmeye görsün, mutlaka onunla alay ederlerdi. Böylece biz onu (alayı), suçlu-günahkârların kalplerine sokarız. Onlar ona (indirilen kitaba) inanmazlar, oysaki evvelkilerin sünneti geçmiştir. (HİCR- 1——13)

“O`nun yanında nelere kulluk ediyorsunuz? Sadece bir takım isimlere ki, adlarını siz ve atalarınız koymuştur. Onlar hakkında Allah, hiçbir kanıt indirmemiştir. Hüküm yalnız Allah`ındır. O, yalnız ve yalnız kendisine kulluk etmenizi emretti. Eskimez ve pörsümez din işte budur. Ama insanların çokları bilmiyorlar. “(YUSUF–40)

Allah katında din İslam’dır. Kitap verilmiş olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki azgınlık/haset/hak tanımazlık yüzünden ihtilafa düştüler… Kim Allah’ın ayetlerine nankörlük ederse, Allah hesabı çabucak görecektir. (AL-İ İMRAN–19)

Hala Allah’ın dininden gayrısını mı arıyorlar? Oysaki göklerdeki şuurlular da, yerdekiler de ister istemez O’na teslim olmuşlardır ve yalnız O’na döndürüleceklerdir. Kim İslam’dan gayri bir din ararsa artık o, ondan asla kabul edilmeyecektir. Ve o, ahirette hüsrana düşenlerdendir. (al-i İmran- 83-85)

İnsan, başıboş bırakılacağını mı sanıyor?(KIYAMET–36)

De ki: “Göklerin ve yerin Rabbi kim?” De ki: “Allah. ” De ki: “O`nun yanında başka evliya mı/destekçiler mi edindiniz? Bunlar kendilerine bile yarar sağlayıp zarar verme gücünde değiller. ” De ki: “Körle gören yahut karanlıklarla ışık bir olur mu? Yoksa Allah`a, tıpkı O`nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da yaratış/yaratılanlar kendileri için benzeşir hale mi geldi?” De ki: “Allah`tır her şeyi yaratan, O`dur Vâhid ve Kahhâr olan. “(RAD–16)

Gerçeği örtüp de küfre sapmış olarak ölenlere gelince, onların her biri kendini kurtarmak için dünya dolusu altın verse de asla kabul edilmeyecektir. Korkunç bir azap vardır onlar için. Hiçbir yardımcıları olmayacaktır. (al-i İmran- 91)

Ey iman sahipleri! Müminleri bırakıp da küfre sapanları dostlar edinmeyin. Kendi aleyhinize Allah`a açık bir kanıt mı vermek istiyorsunuz?(NİSA–144)

Allah dışında yakardıklarınız hiçbir şey yaratamazlar; onların kendileri yaratılmaktadır. (NAHL–20)

Ancak tövbe edip hallerini düzelterek Allah`a yapışan ve dinlerini samimiyetle Allah`a özgüleyenler müstesnadır. İşte böyleleri, müminlerle beraber olacaktır. Ve Allah, müminlere yakında çok büyük bir ödül verecektir. (NİSA- 146)

Ey inananlar! İçinizden kim dininden dönerse şunu bilsin: Allah, yakında, kendilerini sevdiği ve kendisini seven, müminlere karşı boynu bükük, kâfirlere karşı başı dik bir topluluk getirecektir. Bunlar Allah yolunda savaşırlar, hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allah`ın, dilediğine yönelttiği bir lütuftur. Allah, yaratılışı ve yarattıklarını genişletir, her şeyi bilir. (MAİDE–54)

Allah`ın gökleri ve yeri hak olarak yarattığını görmedin mi? Dilerse sizi yok eder, yepyeni bir halk getirir. (İBRAHİM–19)

Allah`ı, O`nun resulünü ve iman edenleri dost edinen/Allah`tan, O`nun resulünden ve iman edenlerden yüz çeviren bilsin ki, galip gelecek olanlar Allah`ın taraftarlarıdır. (MAİDE- 56)

İnsanları, azabın kendilerine ulaşacağı gün konusunda uyar. O gün, zalimler şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Bizi yakın bir süreye kadar geri bırak da çağrına cevap verip resullere uyalım. ” Daha önce siz, kendiniz için çöküş ve bitiş yoktur diye yemin etmediniz mi?(İBRAHİM–44)

“Bir toplum, kendilerinde olanı değiştirmedikçe Allah, o topluma verdiğini değiştirmez. ” (Ra’d 13/11)

Bir toplumun bozulabilmesi içinde o toplumdaki fertlerin teker teker yozlaşması demektir.

Allah, süresi gelmiş olan bir canı geriye asla bırakmaz! Ve Allah, yapıp etmekte olduklarınızı çok iyi haber almaktadır. (MÜNAFİKUN -11)

Sizin yaratılmanız da diriltilmeniz de bir tek canlınınki gibidir. Allah Semî`dir, Basîr`dir.

Hiç kuşkusuz, öldüren de O`dur, dirilten de… (NECM–44)

Yazar : Mürüvvet Çalışkan

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website