Şems-i Tebrizi 18. kural:
Tüm kâinat olanca katmanları ve karmaşasıyla insanın içinde gizlenmiştir. Şeytan, dışımızda bizi ayartmayı bekleyen korkunç bir mahlûk değil bizzat içimizde bir sestir. Şeytanı kendinde ara, dışında, başkalarında değil ve unutma ki nefsini bilen Rabb’ini bilir. Başkalarıyla değil sadece kendiyle uğraşan insan, sonunda mükâfat olarak Yaradan’ı tanır.
-1-
Öğreten olmadı ki dostu-düşmanı,
“Düşmanım yok” demeyi bir maharet sandım.
Önceden bilseydim şimdi bildiklerimi,
Baştan gardımı alır, korurdum kendimi.
Ya da Yûsuf olabilseydim, babam da Yakub,
Öğretirdi bana, daha çocukken gerçeği. 1
Neyse ki Rabbim var, Kur’an var da çok şükür,
Kırkımda da olsa, öğrenebildim olan biteni:
Şeytanmış benim “açık düşmanım”, oysa ben onu hiç dikkate almazdım. 2,3
“Nefis” kelimesini de olsa olsa, “lezzet” bahsinde kullanırdım.
Eklenince bunlara bir de, yanlış oluşmuş kader inancım;
Farkına varmadan kuşattı beni, Allah hakkındaki kötü zannım.
“İman” yeterli sanıyorken, ben de herkes gibi, kurtulmaya;
Nankörleşip gelivermişim baktım, uçurumun ta kenarına.
Sonra okudum Kur’an’dan; ya “şükredici” ya “nankör” olurmuş insan. 4
Sordum ben de kendime, “Peki sen nesin Sema o zaman?”
Başına gelen tüm dertleri Allah’tan bilen bir insan, 5,6
Şükür mü eder nankörlük mü diye, düşünsene şöyle bir an!
“Allah’ım, sana çok şükür” demeyi şükretmek mi sandın?
Bariz nankörlerdenmişsin, yandın ki kızım, ne yandın!
Okudum bir de şu ayeti: “Birçoklarını şükreder bulamayacaksın.” 7,8
Ödüm patladı korkudan, dedim “Şimdi ne yapacaksın?”
Nimetleri hiç anmadın, zorlukları tek tek saydın., 9,10,11,12
Sonuçta mutsuz hissettin, kendine boş yere acıyıp yandın.
Halinden memnun olmadığın gün gibi ortadayken,
“Şükredenlerdenim” dedin durdun da, söylesene kimi aldattın?
Yoksa siz de sözle şükrü, şükür sananlardan mısınız?
Şeytan hepimizi nankör etti, bilmem farkında mısınız?
S.Ö.E.
1 NUMARALI ŞİİR (VEYA ŞİİRİMSİ) İLE İLGİLİ TÜM AYETLER VE AÇIKLAYICI NOTLAR AŞAĞIDADIR:
1) Yûsuf Suresi 4. , 5. ve 18. Ayetler:
Bir vakit Yûsuf babasına şöyle demişti: “Babacığım, ben rüyada on bir yıldızla, Güneş’i ve Ay’ı gördüm; onları bana secde ediyorlar gördüm.”
“Yavrucuğum, dedi, rüyanı kardeşlerine anlatma; sonra sana bir oyun oynarlar. Hiç kuşkusuz şeytan, insan için açık bir düşmandır.”
…….
Yûsuf’un gömleği üstüne sahte bir kan çalmışlardı, getirdiler. Babaları dedi ki: “İş, söylediğiniz gibi değil. Nefisleriniz sizi aldatıp bir işe itmiş. Artık bana düşen, güzelce sabretmek. Anlattıklarınıza karşı yalnız Müsteân olan Allah’tan yardım istenir.”
Not1: Yukarıdaki ilk ayete dikkat edilirse Yakup Peygamber, oğlu Yusuf’a “Kardeşlerin çok kötü insanlar, sana kötülük yaparlar, onlara rüyanı anlatma sakın!” demiyor. “Düşman kardeşlerindir” değil, “Düşman şeytandır” diyor. Ardından 18. Ayette oğullarına “Siz ne günahkâr çocuklarsınız, kardeşinize niye düşmanlık yaptınız?” demek yerine “Nefisleriniz sizi aldatıp oyuna getirmiş” diyor. Nefs denen şeyin bir düşman olduğunun farkında. En önemlisi de bu düşmanlığa karşı gerçek dosttan yani Allah’tan yardım istemesi gerektiğini biliyor. Dostu-düşmanı birbirine karıştırmamış, doğru bir kader anlayışı var. “Allah’ım bu benim başıma nerden geldi?” diye isyan etmiyor, ya da “Allah’ım sen öyle yazdıysan, kaderim buysa tabii sabrederim” de demiyor. Başına gelen kötü şeyi şeytandan, buna karşılık yardımı da Allah’tan biliyor.
2) Fâtır Suresi 6. Ayet:
Şu bir gerçek ki, şeytan sizin için bir düşmandır. O halde siz de onu düşman tutun. Hiç kuşkusuz, o kendi hizbini cehennem yâranından olmaları için çağırır durur.
3) Yasin Suresi 60. ve 61. Ayetler:
Ey âdemoğulları! Ben size, “Şeytana kulluk etmeyin, o sizin için açık bir düşmandır!” demedim mi?
“Bana ibadet edin, dosdoğru yol budur!” demedim mi?
4) İnsan Suresi 3. ve 4. Ayetler:
Biz onu yola kılavuzladık. Artık ya şükredici olur ya nankör.
Biz, nankörler için zincirler, bukağılar ve kızgın bir ateş hazırladık.
5) Nisâ Suresi 79. Ayet:
İyilik ve güzellikten sana her ne ererse Allah’tandır. Kötülük ve çirkinlikten sana ulaşan şeyse kendi nefsindendir.
6) Şûrâ Suresi 30. Ayet:
Size gelip çatan her musibet ellerinizin kazandığı yüzündendir. Allah birçoklarını da affediyor.
7) A’raf Suresi 16. , 17. , 18. Ayetler:
Dedi: “Beni azdırmana yemin ederim ki, onları saptırmak için senin dosdoğru yolun üzerine kurulacağım.”
“Sonra onlara; önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından musallat olacağım. BİRÇOKLARINI şükreder bulamayacaksın.”
Allah buyurdu: “Çık oradan, yenik düşmüş ve kovulmuş olarak. Onlardan sana uyan olursa yemin olsun ki, cehennemi tamamen sizden dolduracağım.”
8) Nisa Suresi 118, 119. ayetler
Allah o şeytana lanet etmiştir. Demişti ki o: “Senin kullarından belirli bir pay elbette alacağım.”
“Yemin olsun, onları saptıracağım, onları boş kuruntulara mutlaka iteceğim. …” Kim Allah’ı bırakıp da şeytanı yandaş edinirse açık bir hüsrana yuvarlanmış olacaktır.
9) Fâtır Suresi 3. Ayet:
Ey insanlar, Allah’ın, üzerinizdeki nimetini anın! Allah’tan başka yaratıcı mı var? Sizi gökten ve yerden rızıklandırır. O’ndan başka ilah yoktur. Hal böyle iken nasıl oluyor da yüz geri çevriliyorsunuz?
10) Bakara Suresi 152. Ayet:
Anın beni ki, anayım sizi. Şükredin bana, sakın nankörlük etmeyin!
11) Neml Suresi 73. Ayet:
Senin Rabbin, insanlara karşı gerçekten lütufkârdır; fakat çokları şükretmezler.
12) Lukman Suresi 12. Ayet:
Yemin osun, biz, Lukman’a şu yolda hikmet verdik: “Allah’a şükret!” Şükreden kendisi lehine şükreder. Kim nankörlük ederse Allah Ganî’dir, Hamîd’dir.
-2-
İnsan bilse nefsin tuzaklarını ve tüm yöntemlerini,
Oyuna gelip de atar mı hiç kuyuya, özbeöz kendi kardeşini? 1,2
Peki, düşman belleyebilseydi nefsini kendine Züleyha; 3
İğreti arzusuna uyup, Yûsuf’a çirkince yanaşıp da,4
Yandaş eder miydi hiç, bilerek kendini şeytana?
S.Ö.E.
-3-
Bilmezdim kendi fikirlerimin bana düşman olabileceğini,1,2
Her duygu ve düşüncemin arkasından koşardım.3,4,5
Vesvese, kuruntu, hayal ve hatta rüya;
Onlar benim eserlerim, bana bağlılar sanırdım. 6
Nas suresini okuyup durdum da yıllar boyunca, 7
Bir vesveseli düşüncede, hiç Allah’a sığınmadım.
“Güzel düşünüp güzel davranın” diyen onca ayet ortadayken,8,9,10
“Güzel düşünün” uyarısını, acaba neden anlayamadım?
Davranış, düşünceden doğarmış; nihayet gün gelip kavrayınca,
Düşüncelerimin kontrolünü, o gün bugündür ele aldım.
İster “ego”, ister “nefs”, isterse “bilinçaltı” densin,
Asıl düşman içimdeymiş, gel gör ki ben yeni aydım.
Yöntemleri hep aynıymış, fikri kirletmek işleri,
Gelmem artık bu oyuna, düşmanın göründü pis dişleri!
S.Ö.E.
-4-
Sonunda öğrendim ki şeytanın yaptırım gücü yokmuş. 1
O ancak türlü yöntemlerle, insana teklifte bulunurmuş.
Tuzaklar kurduğunu bilmek, ürkütmüşse de biraz beni,
Nisâ’dan müjdeyi aldım, korkmaya hiç gerek yokmuş. 2
S.Ö.E.
2 NUMARALI ŞİİR (VEYA ŞİİRİMSİ) İLE İLGİLİ TÜM AYETLER VE AÇIKLAYICI NOTLAR AŞAĞIDADIR:
1) Yûsuf Suresi 18. Ayeti tekrarlayalım:
Yûsuf’un gömleği üstüne sahte bir kan çalmışlardı, getirdiler. Babaları dedi ki: “İş, söylediğiniz gibi değil. Nefisleriniz sizi aldatıp bir işe itmiş. Artık bana düşen, güzelce sabretmek. Anlattıklarınıza karşı yalnız Müsteân olan Allah’tan yardım istenir.”
2) Yûsuf Suresi (8-10). AyetLER:
O vakit onlar şöyle demişlerdi: “Yûsuf ve kardeşi, babamıza bizden daha sevimli, bu bir gerçek. Ama biz de birbirini her hal ve şartta destekleyen bir ekibiz. Şu da kuşkusuz ki, bizim babamız, inkâr edilemez bir şaşkınlık içindedir.”
“Yûsuf’u öldürün yahut bir yere götürüp atın ki, babanızın ilgisi yalnız size yönelsin ve bunun ardından barışcıl ve hayırsever bir topluluk haline gelesiniz.”
İçlerinden söz alan biri şöyle konuştu: “Yûsuf’u öldürmeyin. Onu bir kuyunun dibine bırakın; gelip geçen kafilelerden biri onup bulup alır. Yapacaksanız böyle yapın!”
NOT2: “Madem ki Yakup’un oğullarını nefisleri kandırmış, o halde nasıl bir yöntem uygulamış acaba?” diye kendi kendimize sorduğumuzda, (8-10). ayetleri iyice okumak ve ÜZERİNDE DÜŞÜNMEK gerekir. O zaman görürüz ki, onlar KENDİ DÜŞÜNCELERİ aracılığıyla kandırılıyorlar. Çünkü kendi sanılarını “GERÇEK” olarak nitelendiriyorlar. Peki Allah’ın ayetlerine göre, anne-baba veya kardeş, ya da tanıdık- akraba bile olsa insanların yaptıkları bir kötülüğü desteklemek ve arka çıkmak doğru mudur? Elbette hayır! Demek ki “HER ŞART ALTINDA BİRBİRİNİ DESTEKLEMEK” hiç de hakka uygun bir tavır değil ama onların düşüncesine göre “DOĞRU” olan bu. Ayrıca, nasıl olur da insan birini öldürdükten sonra barışçıl ve hayırsever hale geleceğini düşünebilir? Adam öldürüp de barışçıl hale nasıl gelinir ki? Bu, çok açık bir şekilde görülüyor ki ÇARPIK bir düşünce tarzı. Ama Yakup’un oğullarına son derece doğal ve DOĞRU” görünüyor.Özetle denebilir ki şeytan, oyununu nefs veya bilinçaltı yoluyla oynuyor. İnsan KENDİ DÜŞÜNCESİNİ BİR DÜŞMAN OLARAK GÖREMİYOR ve böylece ona uyarak hareket ediyor. Oysa Kur’an’da onlarca ayet bizi; kendi sanılarımıza veya kendi heves ve kuruntularımıza değil, Allah’tan gelen hak bilgilere yani Allah’ın ayetlerine uymamız konusunda uyarır.
Şimdi de Kur’an’da ismi geçmeyen ve “Aziz’in karısı” olarak anılan Züleyha’nın ağzından nefsi tanıyalım:
3) Yûsuf Suresi 53. Ayet:
“Nefsimi ak-pak gösteremem. Çünkü nefs, Rabbimin merhamet ettiği durumlar hariç, olanca gücüyle kötülüğü emreder. Ama Rabbim çok affedici, çok esirgeyicidir
4) Kasas Suresi 50. Ayet:
Bunun üzerine sana cevap veremezlerse bil ki, onlar sadece iğreti arzularına uyuyorlar. Allah’tan bir kılavuzluk olmaksızın, kendi arzularına uyandan daha sapık kim vardır! Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.
3 NUMARALI ŞİİR (VEYA ŞİİRİMSİDE) NUMARALANMIŞ OLAN TÜM AYETLER AŞAĞIDADIR:
1) Mümin Suresi 29. Ayet:
“….. Firavun şöyle dedi: “Ben size kendi fikrimden başkasını göstermem. Ve ben, aydınlık/doğruluk yolundan başkasına da kılavuzlamam.”
2) TEKASÜR Suresi 5. Ayet:
İş, sizin bildiğiniz gibi değil! Ne olurdu, şaşmaz ve aldatmaz bir bilgiyle bilseydiniz!
3) Casiye Suresi 23. Ayet:
Kendisinin ilahı olarak kendi duygu ve arzusunu almış kişiyi gördün mü? Allah onu bir ilim üzerine saptırmış, kulağı ve kalbi üzerine mühür basmış, gözünün üstüne de bir perde çekmiştir. Allah’tan sonra ona kim kılavuzluk edecektir. Hâlâ düşünüp ibret almıyor musunuz?
4) KAMER Suresi 3. Ayet:
Yalanladılar; kendi heves ve kuruntularına uydular. …
5) NECM Suresi 23.VE 28 AyetLER:
…. Onlar, sadece sanıya, bir de nefislerin hoşlandığı şeylere uyuyorlar. Yemin olsun, onlara hidayet Rablerinden gelmiştir.
Onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Yalnızca sanıya uyuyorlar. Sanı ise haktan hiçbir şey kazandırmaz.
6) Maide Suresi 30. Ayet’te Hz. Adem’in iki oğlundan birinin diğerini öldürmesiyle ilgili şöyle denir:
Nihayet nefsi onu kardeşini öldürmeye ısındırdı, o da onu öldürdü. Böylece hüsrana uğramışlardan oldu.
7) Nas Suresi (1-6). Ayetler:
De ki: “İnsanların Rabbine sığınırım!
İnsanların yöneticisine, yönlendiricisine,
İnsanların ilahına;
Kıvrılıp kıvrılıp saklanan, sinip sinip gizlenen vesvesenin/o sinsi, o aldatıcı şeytanın şerrinden,
İnsanların göğüslerine kuşkular, kuruntular sokar o;
Cinlerden de olur, insanlardan da!…”
8) Hud Suresi 115. Ayet:
Sabret! Allah, güzel düşünüp güzel davrananların ödülünü yitirmez.
9) Nahl Suresi 128. Ayet:
Hiç kuşkusuz, Allah, sakınanlar ve güzel düşünüp güzel iş yapanlarla beraberdir.
10) Zümer suresi 10. Ayet:
Tarafımdan söyle: “Ey iman eden kullarım, Rabbinizden korkun! Bu dünya hayatında güzel düşünüp güzel davrananlara güzellik var. Allah’ın toprağı/yeryüzü geniştir. Sadece sabredenlere, ücretleri hesapsız ödenecektir.”
4 NUMARALI ŞİİR (VEYA ŞİİRİMSİDE) NUMARALANMIŞ OLAN TÜM AYETLER AŞAĞIDADIR:
1) İbrahim Suresi 22. Ayet:
İş bitirilince şeytan onlara şöyle dedi: “Allah size hak bir vaatle vaatte bulundu, ben ise vaat ettim ama vaadimden caydım. Benim sizin üzerinizde bir sultam yoktu. Sizi davet ettim, siz de bana uydunuz. Hepsi bu. Şimdi beni kınamayı bırakın da öz benliklerinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim ne de siz beni kurtarabilirsiniz. Aslında ben sizin, daha önceden beni şirk aracı yapmanıza karşı çıkmıştım. Zalimler için acıklı bir azap öngörülmüştür.”
2) Nisâ Suresi 76. Ayet:
İman edenler Allah yolunda savaşırlar; küfre sapanlarsa tağut yolunda savaşırlar. O halde, şeytanın dostlarıyla savaşın. Hiç kuşkusuz, şeytanın tuzağı çok zayıftır.