İnsan yaşarken öyle bir kaptırıyor ki kendisini hayata, hep daha çok kazanmak istiyor. Daha başarılı olmak, daha zengin olmak, daha mutlu olmak gibi hedeflerin peşinden koşmakla geçiriyor ömrünü. Bu arada bırakın dini, ibadetleri falan ahlaklı ve iyi bir insan olmayı, başkaları için bir şeyler yapmayı aklından bile geçirmiyor çoğu zaman. Kuran’ın bir ayeti ise işte tam bu noktada insanlar için
(daha&helliip;)
Hayat herkesin karşısına türlü türlü sıkıntılar çıkartıyor. Mutlaka canımızı sıkan, bizi üzen şeyler yaşıyoruz hepimiz. Zorluklar da hayatın ayrılmaz bir parçası. Bu kural inananlar için de inkâr edenler için de, dini yaşamaya gayret edenler için de, inanıyorum deyip bırakanlar için de geçerlidir. Allah Kuran’da açıkça belirtmektedir ki müminler için ahirette ancak güzellikler vardır ancak bu dünyadaki güzellikler de zorluklar
(daha&helliip;)
Müslüman toplumların bugünkü duruşlarına baktığımızda sanatın her dalına son derece mesafeli bir tavır çarpıyor gözümüze. Yıllardır sanatçı yetiştirmeyi bir yana bırakın bunun iyi bir fikir olabileceğini bile düşünmemiş Müslümanlar. Kuran’da müzik dâhil sanat dallarından herhangi birinin yasaklanması kesinlikle söz konusu değil. Ama gelenekler, kültürel şartlanmalar sonucu Müslümanlar sanatın İslam ile bağdaşmayacağını düşünmüş sanattan uzaklaşmışlar. Onların tamamıyla bomboş bıraktıkları alana
(daha&helliip;)
Dini tartışmaların her seferinde dönüp dolaşıp geldikleri yer, “dinin kaynağı nedir” sorusudur. Allah’ın bizlere göndermiş olduğu Kuran ile yetinemeyenler Kuran’a ilaveler yaparak, Allah’ın dinini zorlaştırmış hatta yaşanmaz hale getirmişlerdir. Kadınlar ile ilgili meselelerde de konu yine aynı yerde düğümleniyor. Kadını eve kapatan, baştan ayağa örten, erkeklerden uzak tutan, çirkin ve bakımsız yapmaya çalışan uydurmalar aslında Allah’ın dinine karşı gelmekte, Allah’ın
(daha&helliip;)
Son yıllarda medyada dine ve din üzerine konuşan kişilere ayrılan yer arttı. Bu durum son derece sevindirici tabi ama bu hocaların neler konuştuklarına da çok dikkat etmek gerek. Yani “aman ne güzel adam çıkıp kaç saat İslam dini hakkında güzel güzel konuşuyor” demeden önce bir kez daha düşünmek gerekiyor. Söylenenlere yani konuşmaların içeriğine çok dikkatle yaklaşmak gerekiyor. Maalesef çoğu
(daha&helliip;)
İslam dininin zaman içerisinde nasıl değiştiğini, Kuran’daki gerçek dinden nasıl uzaklaştığını sürekli tekrar ediyoruz. Buna verilecek örnek öyle çok ki bu konuda değil yazılar, kitaplar yazılır. Bu konu üzerinde dururken çoğunlukla esas vurgu dine yapılan ilaveler üzerinde olsa da bir başka önemli nokta ise Kuran’da önem verilen ancak zaman içinde pek de vurgulanmayan, hatta neredeyse önemsiz ilan edilen emirlerdir.
(daha&helliip;)
Geçen gün okuduğum bir ayet bana iki açıdan çok önemli geldi. Konuları birbirine karıştırmamak adına bunları iki ayrı yazıda ele almaya karar verdim. Değinmek istediğim ilk nokta kadın erkek ilişkileri üzerine. Önce ayeti okuyalım, sonra da ilgimi çeken kısmı ile ilgili sizinle fikirlerimi paylaşayım. Allah, kocası hakkında seninle tartışan ve Allah’a şikâyette bulunan kadının sözünü işitmiştir. Allah, ikinizin karşılıklı konuşmasını
(daha&helliip;)
Aslında geçen haftadan beri yazmayı planlıyorum bu yazıyı, geciktim biraz. Geçen hafta Cuma hutbesinde duyduklarım beni şaşkına çevirdi. Bu hutbe ile ilgili fikirlerimi paylaşmak istedim bu yazıda. Pek çoğunuz da eminim geçen hafta camide benzer şeyler duydunuz. Benzer diyorum çünkü Cuma hutbelerinin konularının en azından şehir şehir belirlendiğini ancak detaylarda birtakım farklılıklar olabileceğini biliyorum. Neyse, gelelim hutbenin konusuna. Hutbede
(daha&helliip;)