Geçen gün Hanif Murat ismiyle yazan, isim benzerliği neticesinde, meyil gönderdiğim bir kardeşimizle tanışmayı Allah nasip etti. Sizi tanımak isterim dediğinde ise, kendimi kısaca tanıttıktan sonra, benim düşüncelerimi anlamak istiyorsanız, internetten bulabileceğini, oradan daha iyi tanıyabileceğini söylemiştim. Kendiside sanırım benim yazdığım bir yazıma bakarak, benim hakkımda bir değerlendirme yapmış, konusu da başörtüsü ile ilgili ve bu yazıma binaen benim düşünceme
(daha&helliip;)
Yaşamınızı şöyle bir gözden geçirin. Hayatınızdaki pek çok şeyin zıtlıklarla yaratılmış olduğunu göreceksiniz. Beyazın karşısında siyah, iyinin karşısında kötü, sıcağın karşısında soğuk… Bütün zıtlıkların elbette bir amacı vardır. Bu vesile ile zıt iki konuyu kıyas imkânı bulur ve tercihlerimizi, bu kıyaslar vesilesi ile şekillendiririz. Hayatımızdaki zıt kavramlardan en önemli ikisi, Allah’ın izni ile nefsimizi kontrol eden şeytan ve yine Allah’ın
(daha&helliip;)
Bu yazımda sizlere, ne herhangi bir ayet nede kur’an dan bir hatırlatma yapmayacağım. Fakat bunlar kadar önemli bir konuya, sizlerin dikkatinizi çekmek istiyorum. Nasibi olan kıssadan hisse alacaktır. Yazılarımı yayınladığım bir sitede, yazdığım yazılara cevap veren, karşı çıkan fakat ne Allah a, peygamberlerine nede kitabına inanmadığını sözlerinden çıkarttığım bir insanın, inanmadığı halde gerektiğinde neleri savunduğunu, kitaba ve peygamberimize saygısızlık yaptığı
(daha&helliip;)
Toplumu kur’an dan uzaklaştırmak, kur’an ile kucaklaşmasını, buluşmasını engellemek için, insanları tedirgin edecek, acaba hata yapar mıyım düşüncesine kapılacak, tuzak sorular sorularak, senin kur’anı anlayacak eğitimin, tahsilin var mı? Kur’anı herkes anlayamaz onu veli insanlar anlar türünden sorularla, toplum adeta tedirgin edilmektedir. Bu tür sorular toplumu kur’an dan uzaklaştırmak için sorulmuş, kafalarda soru işareti yaratmak amacını taşımaktadır. Bu yöntemle toplumun
(daha&helliip;)
Kuran ahlakının yaşanmadığı toplumlarda insanlar stresli bir hayat yaşarlar. Stres, vücuttaki dengeyi bozan ciddi bir durumdur. Pek çok insanın Allah’a teslimiyeti tam manası ile yaşayamamalarından dolayı bedenlerinde oluşan bu olumsuz durum, bir süre sonra psikolojik kökenli hastalıklara yakalanmalarına neden olur. Panik atak, kalp ve mide rahatsızlıkları, halsizlik, uykusuzluk, migren, gibi hastalıklar nedeni ile bedensel olarak da hızla çökmeye başlarlar. Tüm
(daha&helliip;)
Etrafınızda, din ahlakını yaşamaya samimi niyeti olmadığı için sürekli bahaneler öne sürüp, ibadetlerini ileriki tarihlere erteleyen insanlarla çok karşılaşmışsınızdır. Her zaman bahaneleri hazırdır. Ev işleri, çocuklar, arkadaş toplantıları, derken ibadet edecekleri vakitleri kalmadığından şikâyet ederler. Yine iş seyahatleri ve toplantılardan başlarını kaşıyacak zamanları olmadığını söyleyen bu insanlar, çoğu zaman bütün bu telaşların son bulduğu, emekli oldukları, çocukları iş güç sahibi
(daha&helliip;)
Bugün sizlerle günümüzde çok konuşulan ve bizlere beş vakit namazın burada emredildiği anlatılan MİRAÇ konusunu kur’andan araştırıp, yine kur’ana göre doğru olup olmadığını birlikte araştırarak, herkesin kendi nefsinde benliğine bu sorunun cevabını vermesini istiyorum. Önce MİRAÇ olayının nasıl olduğunu geleneksel İslam’ın bu konuyu nasıl anlattığını ve inandığını sizlere aktarıyorum. (Miraç, Recep ayının 27. Gecesi Cenab-ı Hakkın daveti üzerine Cebrail
(daha&helliip;)
Duygusallık, şeytanın sistemini yaşayan cahiliye toplumlarında takdir gören, insanlarda olması gerektiği düşünülen bir özelliktir. Oysa duygusal insanlar, kadere inanmadıkları, ya da inandıkları halde teslim olamadıkları için, zayıf karakterli olurlar. Olaylar karşısında sarsılır ve huzursuz, mutsuz, endişeli, hassas, sinirli karakterlere bürünürler. Örneğin üniversite sınavını kazanamazsa, dünya başına yıkılmış gibi hisseder. Üzülür, ağlar, bir süre içine kapanır. Oysa Allah kaderde, iman eden
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 49
- 50
- 51
- 52
- 53
- …
- 75
-