Huzur

* Üç türlü insan vardır: 1. Allah’ı bulanlar ve O’na hizmet edenler; 2. O’nu aramakla meşgul olup, henüz bulamayanlar; 3. O’nu, ne arayan, ne de bulanlar, zaten bunlar arayıp bulma çabası da göstermezler. İlk gruba girenler, akıllı ve mutlu, Ortadakiler ise mutsuz ve/fakat akıllıdır. Sonuncu grubun insanları ise, aptal ve mutsuzdur. (Blaaise Pascal) Ben ücüncü tür Insalardandim. Hep Huzuru arardim, (daha&helliip;)

Çağımız ve Zaafımız

Çağımızın en büyük karışıklıklarından biri de insanın Allah`ı yeterince hatırlamaması. Hatırlıyamaması. Malesef günlük hayatın koşuşturması içinde insan akledemez bir mahluka dönüşmekte. Oysa insan aklettiği sürece insandır. Allah`ı anmaya vakit bulamıyorsak, vakit üretmeliyiz. Kendimiz için önemli olan şeylere öncelik vermeliyiz. Faydasız işlerden uzak durup, Allah`ın ipine sımsıkı sarılmalıyız. Allah`ı bir an bile olsun aklımızdan çıkartmamalıyız. Unutmayalım ki her yaptığımızı gözeten Allah (daha&helliip;)

Ateizm (Tanrıtanımazlık) Psikolojisi ve Propagandası

Hz. Adem’den itibaren gönderilen dinlerin insani kabul ve inançlar ile karışmalarından dolayı tarih boyunca inançsızlık ya da yanlış inanç üzerinde olma hali var ola gelmiştir. Son dinimizin kaynağı Kur’an-ı Kerim’in insan müdahalesinden korunması ve kıyamete kadar din adına geçerli olacak tek kaynak olması sayesinde Tevhid yani Allah’ın birliği üzerine kurulan din anlayışı sapasağlam bir temele oturtulmuştur. Ancak günümüzde de eski (daha&helliip;)

EĞER Kİ “MÜSLÜMAN”IM DİYORSAN

Müslüman kelime manası olarak Allah’a teslim olan demek. Peki Allah’a teslim olduğunu söyleyen kişi ne yapar? Allah’ın her şeyin yaratıcısı olduğuna inanır; Tesadüfen bu dünyada bulunmadığına inanır; Allah’ın Kuran’da geçen emir ve yasaklarının tamamına uymaya çalışır ve hiçbir şartta çiğnemez; asıl amacının Kuran’da bize söylendiği gibi Allah’a kulluk etmek olduğuna inanır. Bunlar bir Müslüman için su götürmeyecek sorumluluklardan bir kısmıdır. (daha&helliip;)

CANIYLA VE MALIYLA ALLAH YOLUNDA MÜCADELE ETMEK

Hayatımız akarken kendimizi geçip giden dünya hayatına öylesine kaptırabiliyoruz ki, verdiğimiz uğraşların bir gün ölüm gelip çattığında yanımıza kâr kalmayacağını fark edemiyoruz. Onca dünyevi çabanın ardından aslında sadece çok kısıtlı bir süre için tatma fırsatımız olan basit dünyevi tatminlerle avunmaya çalışıyor, kendimizi kaptırıp biraz nimetlendikçe, daha da azıtarak doğru yola girmesi zor bir hal alabiliyoruz. 6- Şüphesiz ki insan azar, (daha&helliip;)

UCUZ OLMAMALI

Hayatta herkes birçok şey için o kadar çok çaba sarfediyor ki özellikle bunların başında maddiyat yani bu dünyadaki nimetler gelmekte. Allah inananlara sonsuz bir ahıret hayatını vadetmekte ve bunun için de çok doğal olarak bir karşılık beklemekte. Dünya hayatındaki çabamızın ne kadar büyük ve karşılıklarının insana her zaman yetersiz geldiğini düşünürsek Allahın vadettiği insanın dünyadaki asıl tatminsizlik noktası olan sonsuz (daha&helliip;)

YENİ YILIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Her sene adettendir; okulda, işte, çeşitli topluluklarda geçen senenin değerlendirmesi yapılır, yeni sene için istekler, hedefler belirlenir. Bir firma için bu hedefler daha çok satış yapmak, karı artırmak, çalışanlardan daha fazla verim almak yönündedir. Kişisel bazda ise bu hedefler daha çok eğlenmek, her günün eğlenceli geçmesini istemek yönündedir. Hatta belki de bu yüzden bir çok insan yeni yıla nasıl girersem (daha&helliip;)

GERÇEK HAYAT DÜNYADAN İBARET DEĞİL!

Kendimize ve çevremizdeki insanlara baktığımızda illa ki, yaşam şartları itibariyle, hayatta hoşnutsuz olunan ve değiştirmek istenen birçok şeyi sıralayabiliriz. Oysa bizim başımıza veya hayatta en yakınımız olan insanların başına, ölümcül hastalık, ömür boyu sakat, kör ya da felç kalma gibi geriye çevrilemeyecek felaketler gelse, herhalde insanların çoğu eski hayatlarını geri kazanabilmek için birçok şeyini feda etmeye razı olurdu. Aslında insanların (daha&helliip;)