Af Yolunu Benimsemek

Affı ve kullarına karşı iyiliği çok olan Allah’ı dost edinmek, O’nun her şeyi sarıp kuşatan rahmetine sığınmak, insana hatalarının bağışlanacağını bilmesi nedeniyle büyük huzur verir. Her hatasında hemen Allah’ın affediciliğine sığınan ve tevbe eden mümin, Allah’ın kendisine kesinlikle yardım edeceğini, koruyup gözeteceğini ve bağışlayacağını bilir. Hatası ne denli büyük olursa olsun, samimi niyetine binaen Rabb’inin hatasını bağışlayıp, kendisini hayra yönelteceğini (daha&helliip;)

Kumarhaneye Gitmeden, Hatta Farkında Bile Olmadan Oynanan Kumarlar

Kumar oynamak isteyen biri, önce kumarhaneye gider, belirlediği bir parayla oyununu oynar, sonunda ya kazanır, ya kaybeder. Allah, yarattığı insanların herhangi bir şekilde zarara uğraması taraftarı olmadığı için, Kuran ile bizi birçok konuda uyarır. Kumar hiç oynanmamış olsa, hiç kimse kaybetmemiş olacaktır. Ama oynandığı için bazı insanlar kaybeder ve kaybetmek kötüdür. Kumar masasında bereket yoktur. O masa, kötü bir masadır. (daha&helliip;)

Dua ve İbadetle Yorulmak

Kuran’da samimiyetle inanan insanlar için ‘boş vakit’ diye bir kavram olmadığını görürüz. Müminin her gün yaptığı ibadetlerin çok fazla vaktini almaması, günün geriye kalan vaktini dünyevi istekleri peşinde geçirebileceği anlamına gelmez. İman sahipleri, yaşamları süresince nefislerinin bencil tutkuları ve inkarcı felsefe ve görüşlere karşı fikir mücadelesi vermekle yükümlüdürler. Müminin samimi ve ciddi çabasının bir sınırı, bir kesintisi de yoktur. Bu (daha&helliip;)

“Ne az şükrediyorsunuz?”

Şükretmek, verdiği her nimet ve güzellik için, hem sözle hem de içten Allah`a minnet ve teşekkürün ifadesidir. Sahip olunan bu nimetleri Kuran`da haber verildiği şekliyle kullanmaktır. Bu güzellikleri veren Rabb’ine şükretmeyen kişi ise nankörlük içindedir. Dünya hayatındaki tüm nimetler, insanın şükür mü yoksa nankörlük mü edeceğini ortaya çıkarmak için yaratılır. “Şüphesiz Biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu (daha&helliip;)

SABIR

Sabır, sadece zorluklar karşısında değil, hayatın her anında yaşanması gereken güzel bir ahlak özelliğidir. Sabır; ‘Rabbin için sabret’ (Müddessir Suresi, 7) ayetinden de anlaşılacağı gibi yalnızca Allah rızası içindir. İnsan ancak Allah`a olan imanı ve yakınlığı oranında sabır gösterebilir. Karşılaştığı olumsuz olaylarda gösterdiği güzel ahlak süreklidir. ‘İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (daha&helliip;)

İmtihanı Unutmak?..

Yaratıcısından uzak yaşayan insanın mutlu olamamasının önemli bir nedeni, dünyada varoluş amacını unutmuş olmasıdır. İnsan, “O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı…”(Mülk Suresi, 2) ayeti gereği imtihan için yaratılmıştır. İnsan yüce Allah’ı, O’nun sonsuz aklını, eşsiz gücünü ve muhteşem sanatını gereğince takdir edebilecek mi, yoksa sorumluluklarını, hatta yaratılış amacını (daha&helliip;)

NE YAPMAYALIM NE YAPALIM ?

UNUTULANLAR İÇİN İLAVELERİNİZİ YAZINIZ LÜTFEN. YAPILMAYACAKLAR / YAPILACAKLAR – Allah’a hiçbir şeyi ortak koşma. Şirk işleme. / YALNIZ ALLAH’A KUL OL YALNIZ O’NA İTAAT ET. a) İslam’a ilave yapanları ve eksiltenleri reddet, itaat etme onlara. ( Kuran’da olmayan şeyleri Haram kılan, farz kılan ya da olanlara haram değil diyen farz değil diyenlere… ) b) Allah’ın indirdikleri ile hükmetmeyenleri reddet. c) (daha&helliip;)

Çoğunluğa Uy(ma)mak

İnsanlar genellikle, içinde yaşadıkları toplumun kendileri hakkında ne diyeceğine, ne düşüneceğine bağımlı olarak yaşarlar. Bu bağımlılık, zaman zaman insanları din ahlakının gereklerini yerine getirmekten dahi alıkoyar. Kurallarını toplumun koyduğu, adeta bir din gibi benimsenen ve uygulanan bu yaşam şeklinin dayanağı, ‘çoğunluğa uyma’ mantığıdır. Bu batıl gelenek toplumda öyle yerleşmiştir ki, kişiler kurallara itiraz etmeye dahi güç yetiremezler. Bu ‘din’in mensuplarının (daha&helliip;)