Allah neden apaçık koşulsuz kolay bir mucize göndermiyor ?

Mucize dediğimiz olayda neden sonuç ilişkisi yoktur, neden sonuç ilişkisi ile bağlanmamış bir hadiseyi insanoğlunun kavraması ise mümkün değildir.. mesela Allah Semud kavmine dişi bir deve göndermiş ve peygamberi aracılığıyla iletmiştir ki, bu deveye zarar verirseniz Allah sizi gazaplandıracak.. deveye zarar verme ile gazap görme arasında neden sonuç ilişkisi var mıdır insana göre? Yoktur. Bunu akıl ölçüsüne vuran kişi, illa da görmek isteyecek ve ve deveyi öldürecektir, nitekim öyle de olmuştur.. sonunda da gazaba uğrarlar.. Allah`a iman eden ise, bunda bir hikmet var deyip deveye dokunmayacaktır.. anlamasa da kabul edecektir.. işte bu imandır.. islam kelimesi de =teslim olmaktan gelir..

peki insanoğluna akıl yürütmesi söylenip durmuyor mu Kur`anda sık sık, o zaman bu bir çelişki değil midir diye bir soru akla gelebilir..

Bizler sınırlıyız, bizim dünyamızda herşey koşullara bağlıdır.. üzerine yaşamımızı kurduğumuz fizik kanunları bu dünyada geçerlidir. uzayda yerçekimi yoktur.. fizik değişir.. Bizler için zaman ileriye doğru hareket eden birşeydir.. olaylarda yanyana sıralanmış.. birşey olur, ona bağlı olarak daha sonra başka birşey olur.. başlayan o şey ise sonra olan diğer şeyle sona erer, sonludur.. bizler böylece dünyayı anlamlandırırız.. örnek olarak veriyorum, olaylar yanyana dizilmiş olmasın, üstüste yığılmış olsun, zaman ise bu durumda tek bir zaman olmuş olur ve tüm olayları aynı anda içerir.. bunu kavramak bizim için mümkün mü? mesela, rüyalarda buna benzer bir durum olur, bir anda evdeyizdir sanki aynı anda işteyizdir de.. denizde yüzdüğümüz bir sahne bahçede çiçek toplarken devam edebilir, rüya esnasında şaşırmayız üstelik buna, belki, bir tuhaflık duygusu olabilir bazen.. uyandığımızda o rüyayı anlatamayız çoğu kez, çünkü bildiğimiz dünyada anlamını bulamaz.. çok acayip bir rüya gördüm diye başlarız..

mesela, bizler sonsuzluğu anlayamayız.. örneklense bile anlayamayız.. bir cetvelin üzerinde yürüyün, her adımınız bir öncekinin yarısı olsun.. 1. den başlayın, ikinci adım 1/2 olacak, 3. adım 1/4 olacak, sonraki 1/8 olacak… böyle gider.. siz asla 2`ye gelemezsiniz sayı sonsuza doğru küçülür.. düşünün o cetvelde sonsuza dek büyür.. bunu örnekliyoruz ama kavrayabiliyor muyuz?
Mucize olayında sorun şudur: kişi kavrayabiliyorsa mucize demeyecek, kavramak için ise kıvranır.. sonunda gözleriyle gördüğü halde, vicdanı teslim olsa bile için için, bu işte bir iş var, yok bu olsa olsa bir sihir, yok o an benim şekerim düştü galiba uykusuzdum iyice değerlendiremedim, nasıl olacak canım der, bin tane bahane bulur ve inkar eder.. çünkü kendisinin sınırlı olduğunu kabul edememektedir..

İnkara şartlanmış olanlar peygamberlerden mucize istemişler, Allah da göstermiş.. Bunu gördüklerinde tepki ne olmuş? inkara şartlanmış olan bu büyük bir sihir demiş ve yine inanmamış, bu durumda o kişi küfre düşmüş olur ve adalet gereği cehenneme gönderilir.. oysa, bundan önce aralarında 40 yıl yaşamış o peygamberi tanımıyor mu? daha önce büyü, sihir gösterisi mi yapmış? yalan bile söylememiş.. işte gözü gördü, vicdanı teslim oldu ancak kendi nefsine yenildi ve inkar etti..
işte yüce Allah insanların mucize ile inanmayacaklarını biliyor, (inanmak için önce kendimizi yenmeliyiz), o kulu belki yaşamının ilerideki dönemlerinde başka yollarla iman şansı bulur diye mucize göndermiyor, merhametinden göndermiyor..

peki akıl yürütmek ne işe yarıyor? akıl yürütmek bizim haddimizi belirlemeye yarıyor.. akıl yürütüp dünyayı anlamaya çalışmak Allah`ın nizamının mucizelerle dolu olduğunu anlamaya yarıyor.. anlamasak iman etsek yine olur ama, Allah hamd ile anılmak istiyor yani bilerek şükredilmek.. hergün okuduğumuz fatiha Elhamdüllilah ile başlıyor.. kıyamet günü hesap görülürken bu tekbir getirileceği yazıyor Kur`anda.. yani biz Allah`ın büyüklüğünü şimdi yüzdeyüz gördük anladık kavradık O`na şükürler olsun deniyor.

gazetede okuduğum bir örnek:
iki elektrik devresi konuşuyor:
1. ben 2. 8 voltla çalışıyorum sen?
2. ben 3 voltla çalışıyorum.
2.. mühendis kaç voltla çalışıyor acaba…

mühendis sistem dışıdır oysa.. elektrik enerjisi ile çalışan bir devre kimyasal enerjiyi kavrayamaz, biyolojiyi, mekanik fiziği kavrayamaz.. ancak, mühendise ait zanlarda bulunur.. ancak bu durumda müşrik olur.. ne yapması gerekirdi oysa? kendisinin ne olduğuna bakması gerekirdi önce.. diyelim ki o 2 devre bir ampulu yakıyor.. o ampulde 2 civcivi ısıtıyor.. ışık nedir, ısı nedir, ben bu mekanizmanın neresindeyim.. ışığı ben mi yakıyorum.. ben nereden geldim.. bu civcivde nedir. vs vs.. oradan sezmesi gerekirdi ki, ondan büyük başka birşey var.. ama o bildiği tek şey elektrik enerjisiyken civcivi anlayamaz, civcivin çıkardığı ses enerjisini anlayamaz, civcivin hareket ediyor olması ise, eğer görebilseydi, dehşete düşürecekti ve belki de
kısa devre yaptıracaktı: ))
bu arada belki Allah yine merhametinden, biz dehşete düşmeyelim diye mucize göndermiyor olabilir: ))
HER HADİSEDE MUTLAK BİR İZAH ARAMAK O HADİSEDE ALLAH`I ARAMAK DEMEKTİR. MUTLAKLIK ANCAK ALLAH`A ÖZGÜDÜR

Yazar : pelingüçlü

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website