İSLAM TOPLUMUNDAKİ KAOS VE NEDENİ

islam, din olarak seçilmiş ve her asırda insanlara birşekilde anlatılmış duyurulmuş, tebliğ edilmiş, insanların uyması ve yaşamaları istenen bu din, bir çok şekilde açıklanmış detaylandırılmış ve yine bu açıklama insanların habersizdik yada bilmiyorduk demelerine meydan vermiyecek şekilde yapılmıştır,

bu izahların ilk insandan günümüze kadar olan zaman dilimi içinde ve bu zaman diliminde yaşanmış ve tecrübe edinilip bir şekilde bizlere aktarılmış bilgi darağcını düşündüğümüzde, günümüzde islam adına muazzam bir bilgi arşivine sahip olduğumuzu görürüz,

günümüzde islam dinine baktığımızda bütün bu birikimlere göre, birlik ve düzen içinde bir islam toplumu olması gerekirken tam tersi tamamen kaotik yapısı olan islam toplumu ve bu toplumda ciddi bir kaos görüyoruz

kaos bildiğiniz üzere belirsizlikden kaynaklanır, oysaki belirsizlikten söz etmek mümkün değil, çünkü islam adına muazzam bir bilgi arşivine sahibiz,
bilgi yok, az yada eksik demek hata olur, demek ki bu kaosu meydana getiren şey bilgi eksikliği değil

peki bilgi kirliliği mi?
bilgi kirliliği çok sayıda yanlış bilginin doğru bilgilerle karışması harmanlanması yada birlikte anılmasından kaynaklanır, ve bazen kişiler yanlış ve doğru bilgi arasındaki ayrımı yapamaz, doğruyu yanlış yanlış bilgiyi de doğru olarak kabul edebilir,

zira burada bir kabul vardır ve bu kabulün doğruluğu muammadır bu da kişiyi içinden çıkılmaz bir kısır döngüye düşürür, bu döngüyü kırıp çıkabilmesi için kişinin doğru ve yanlışı ayırt edebilecek emsal yada emsallere ihtiyacı vardır yani dış faktöre

nisa 49: Kendilerini temize çıkaranlara ne dersin! Hayır, Allah dilediğini temize çıkarır ve hiç kimse kıl payı kadar haksızlık görmez

bu ayetten ve demin ortaya koymuş olduğumuz teze göre kişinin kendini temizleyip arındırması nihayi sonuca ulaşması mümkün değildir

peki bu temize çıkış nasıl gerçekleşir diye kurana baktığımızda

isra 77 ahzab 38 ahzab 62 fatır 43 mümin 85 fetih 23

bu ayetlere baktığımızda Allah`ın değişmeyen bir sünneti olduğunu görürüz bu da bizi, bizden önce yaşamış olan insanların hayatına yönlendirir Allah bu insanları nasıl temizlemiş?

bu noktada görüyoruz ki resuller devreye girmekte ve Allah toplumları temizleyip arındırmaları için resuller görevlendirmiş ve onların bu vasıflarını

bakara 129: bakara 151: ali imran 164: ve cuma suresi 2 de temizleyip
arındıran yada temizleyip arındıracak resuller olarak geçtiğini görürüz

peki resuller bu temizleme arındırma işini nasıl görmüşlerdir?

resullerin hayatlarına ve tebliğde izledikleri metoda baktığımızda ilk olarak insanlarda genel kabul görmüş bilgilerin reddini istediklerini görmekteyiz,

çok daha ilginç olan
burada resul tabiyet istemekte ve bu tabiyet olmazsa olmazlardandır

ali imran 31: deki: eğer Allah`ı seviyorsanız bana tabi olun ki Allah da sizi sevsin

tabiyet ne içindir nasıl olmalı?

kehf 66: Mûsâ ona, “Sana öğretilen bilgilerden bana, doğruya iletici bir bilgi öğretmen için sana tabi olayım mı? ” dedi.

musa a. s. burada bize ne için tabi olunucağını, ilim sahibi kişi de bize nasıl tabi olunacağını gösteriyor

kehf 70: O da şöyle dedi: “O hâlde, eğer bana tabi olacaksan, ben sana söylemedikçe hiçbir şey hakkında bana soru sormayacaksın. ”

buda kayıtsız şartsız tabiyet demektir

fakat burada da yine bi soru devreye girmekte tabiyet gerekli fakat hakkında bi bilgin olmayan konu hakında birine tabi olmak anlattıklarını doğru kabul edip sırf onun sözüyle kendi doğrularından vazgeçmesi insanın fıtratına göre mümkün değildir, peki bu tabiyetin öncesinde yada tabi olmak için ne yapılabilir bu tabiyeti insan için kolaylaştıran ve insanı tabiyete iten şey nedir?

enfal 29: Ey iman edenler! Eğer Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız; O, size ( furkanı )iyiyi kötüden ayırt edecek bir anlayış verir ve sizin kötülüklerinizi örter, sizi bağışlar. Allah, büyük lütuf sahibidir.

zümer 17: (17-18) Tâğut`a kulluk etmekten kaçınıp, Allah`a yönelenlere müjde vardır. (Ey Muhammed!) Dinleyip de sözün en güzeline uyan kullarımı müjdele. İşte Allah`ın doğru yola ilettiği kimseler onlardır. Gerçek akıl sahipleri de onlardır.

tağuttan yüz çevirip Allah`a yönelip sığınıyor Allah kalbini islama açıp furkan yani iyi ve kötü ayrımını yapabilme kabiliyeti veriyor ve bu kişi dinlemiş olduğu sözler içinde doğru ve yanlış olanı hemen anlayıp ayırt edebiliyor ve bu anlatılan sözde doğruluk gördüğünde bunu anlayıp kişiye itibar ediyor, kişi de ondan tabiyet istediğinde bu tabiyet gerçekleşiyor

buraya kadar olan kısım size tanıdık geldi mi bilmiyorum ama bunu yaşıyanlara tanıdık yaşamıyanlara yabancı gelecektir, ne varki bu anlatım herkez için geçerli olup muhakkak geçilmesi gereken bir evredir zira Allah`ın sünneti bu yöndedir, bu hep böyle olmuş, olacaktır da

özetliyecek olursak

1 Allah`a yönelmek
2 Allah`tan yardım istemek
3 kalbinin islama açılması
4 furkan verilmesi (iyi kötü ayrımı)
5 dinlediği sözü ayırt edebilmesi
6 tabiyet

ilk ikisi sizin isteğinize bağlıdır gerisi Allah tarafından verilir. peki resul ve resule tabiyet nasıl olacak? dediğim gibi o kendiliğinden gerçekleşecek
leyl suresi 12: doğru yolu göstermek bize aittir

sorulması gereken asıl soru biz gerçekten Allah`a yönelip yardım istemeye hazır mıyız?

buraya kadar olan kısım ilk adımdır yani insanın islam halkasına girmek için attığı ilk adım, biz burada anlatılan altı aşamayı da geçip tabi olduk mu? buraya kadar olan durum iyi anlaşılıp kavrandığında atılacak diğer adımlar daha sağlam ve emin olacaktır,

önemli olan burada insanın nereden nasıl geldiğini bilmesi, yani temmelerinin ne üzere bina olduğunu bilmeyen, yada bu temeller olmadan kişi bir hayat sürmeye kalktığında, daima bir şüphe ve çelişki içinde kalacaktır, bu da günümüzde islam toplumlarındaki kaotik yapıyı oluşturur.

hazırlayan: es_sabur

Yazar : Halil Arıkan

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website