İftira

Allah bilmeden/ emin olmadan konuşmak konusunda müminleri Kuran` ın çeşitli yerlerinde defa eten uyarmış; bize zanda bulunmamamız gerektiğini öğütlemiştir. Bununla ilgili en açık ayet “Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah`tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir. ” (Hucurat 12)


Zannın pek çok şekli vardır. Gün içinde karşılaştığımız en sık örneklerden biri etrafımızdaki tanıdık / tanımadık insanlar hakkında gerek içten gerek dıştan yaptığımız şu tarz yorumlardır: “Şunun bıyığına bak ne kadar çirkin; kadın gibi saç uzatmış; bu devirde böyle kıyafet mi kalmış?; bu kadar kısa etek giyilir mi!”. Örnekleri çoğaltmamız işten değildir. Ancak bunların arasında belki de en ağırlarından ve en çirkinlerinden biri kadınlarımızla ilgili olanlardır. Öyle ki bazen bu yorumlar kendi kendimize ya da yanımızdakilerle yapılan yorumlar olmaktan çıkar ve laf atmaya kadar varır. Bu gücü/ hakkı nereden buluruz peki? Önyargımızdan, kulaktan dolma bilgilerden ya da çoğu zaman zan`dan. Allah özellikle kadınlarımıza yönelik bu tarz peşin hükümlü ve kulaktan dolma bilgiyle sarf ettiğimiz davranış ve söylemlerimizle ilgili Nur suresinde geçen ve iffetli mümin kadınlarla ilgili bir zina isnadından bahsederken şöyle buyurmuştur:

“12. Siz ey müminler, bu dedikoduyu daha işitir işitmez, mümin erkekler ve mümin kadınlar olarak birbiriniz hakkında iyi zan besleyip: “Hâşa, bu besbelli bir iftiradan başka bir şey değildir!” demeniz gerekmez miydi?
13. O iftiracılar dört şahit getirselerdi ya! Şahitlerini getirmediklerine göre, onlar Allah katında yalancıların ta kendileri olarak tescil edileceklerdir.
14. Hem dünyada, hem de âhirette Allah`ın lütuf ve merhameti sizinle olmasaydı, daldığınız bu yaygaradan dolayı mutlaka başınıza müthiş bir ceza gelirdi.
15. O sırada siz o iftirayı dilden dile birbirinize aktarıyor, işin aslına dair hiç bilginiz olmayan sözleri ağızlarınızda geveleyip duruyordunuz ve bunu basit, önemsiz bir şey sanıyordunuz. Halbuki o, Allah`ın nazarında pek büyük bir vebaldi!
16. Nasıl oldu da onu işitir işitmez: “Böylesi iftiraları ağzımıza alamayız, böyle şeyler bize yakışmaz. Hâşa! Bu pek büyük, pek çirkin bir bühtandır. ” demediniz!”

Bu tarz çirkin konuları konuşmak ve bunu toplum içinde yaymakla ilgili de sure şöyle devam etmektedir:

“17. Eğer mümin iseniz, Allah böylesi bir şeyi tekrarlamaktan sizi kesinlikle sakındırıp yasaklıyor.
18. Ve Allah âyetleri size açık açık bildiriyor. Allah alîm ve hakîmdir (her şeyi bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir).
19. Müminler arasında çirkinliklerin yayılmasını arzu eden kimseler için, dünyada da âhirette de gayet acı bir azap vardır. Allah bilir, siz bilemezsiniz.
17. Eğer mümin iseniz, Allah böylesi bir şeyi tekrarlamaktan sizi kesinlikle sakındırıp yasaklıyor. ”

Allah kötü zan beslemek; özellikle kesin bilgimiz olmadan iftira etmek yoluyla insanlar hakkında yaptığımız kötü yorumlarla ilgili bizleri uyarmakta ve bu tarz davranışlar içinde olanlarla ilgili olarak çok ciddi cezalardan bahsetmektedir:

“23. Şu kesin ki, hayasızlıktan habersiz, iffetli mümin hanımlara, zina iftirası atanlar dünyada da âhirette de lânete uğrarlar. Onlara müthiş bir azap vardır. [33, 57]
24. Gün gelecek, dilleri, elleri ve ayakları yapmış oldukları bütün kötülükleri tek tek bildirerek aleyhlerinde şahitlik edecektir. [32, 20; 17, 36; 36, 65]
25. O gün Allah onlara hak ettikleri karşılığı tam tamına verecek ve onlar da Allah`ın, gerçeği açıklayan, hakkın ta kendisi olduğunu anlayacaklardır. [50, 22]”

Günümüzün en çirkin hastalıklarından olan iftira ve çirkin dedikodular, bilhassa kadınlarımızı da içeren bu tarz konular söz konusu olduğunda iyice çirkinleşmektedir. Unutmamalıyız ki her birimiz birey olmaktan öte kadınlı erkekli küçük ya da büyük birer ailenin fertleriyiz. Birileriyle ilgili kesin bilgi sahibi olmadan yapacağımız her yorum bize zarar olarak geri dönecektir.

Yazar : H.Ayhan Erdoğan

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website