Midye Yemek Günah mıdır? Midye Adet Olur mu? Midye Yemek Haram mı?

Midye Yemek Günah mıdır? Midye Adet Olur mu? Midye Yemek Haram mı?

Bu konu neden önemlidir?

“İnsanlar, “midye adet oluyor, bu yüzden günahmış” gibi bir inanca sahipler. Bu konu, midyeyi yiyen yada yemeyenleri desteklemek için değil, hemen herkes tarafından duyulmuş bu efsane hakkında doğru bilgi ve doğru bir inanca sahip olmak isteyenler için hazırlanmıştır.

Midyenin Anatomisi (Biyolojik Yapısı)

Midyenin biyolojik yapısını (anatomisini) incelediğimde, adet olması gibi bir şeyin söz konusu olmadığını görürüz.

Adet, insanlarda, döllenmeyen dişi hücresinin kanla birlikte vücuttan dışarı atılmasıdır. Memeli canlılarda ise, period aralıkları ve sebepleri değişmekle birlikte çeşitli kanama yada adet söz konusu olabilir (örneğin; köpek, inek). Midye bir yumuşakçadır, yani ahtapot ve solucan gibi, diğer hayvanlarda olduğu gibi kan olmayan canlılardır.  İçinde kan dahi olmayan bir canlının da dışarıya kan çıkarması da söz konusu olamaz. Zaten, adet oluyor diyebileceğimiz inek  insanlar tarafından yeniliyor.

Ayrıca, midyeler, üremelerini balıkların çoğunda olduğu gibi, dış döllenmeyle gerçekleştirir.  Dişi midye suya yumurtalarını bırakır, erkek midye de erkek hücrelerini suya bırakır. Suyun içerisinde bir araya gelen bu hücreler, yeni bir hücre oluşturur ve bu da yeni bir midyeyi meydana getirir.  Yani, adet gibi, iç döllenme olmaması sonucu, hücrenin kanla dışarı atılmasının, dış döllenmeyle çoğalan ve içinde kan dahi bulunmayan midyeyle ilgisi yoktur.

Peki, midyenin adet olma efsanesi neye dayanır?

Midyeler, mevsimin değişik zamanlarında, kabuklarının içindeki yapılarının rengi değişikliğe uğrar. Kimi zaman saydam, kimi zaman pembe, kahverengi, turuncu olabilir. Özellikle, üreme döneminde, dişi midyeler pembe-turuncu, erkek midyeler beyaz olan üreme hücrelerini suya saldıklarında, bunu gören insanlar midyenin adet olduğunu düşünmüş olabilirler. Sonra da dilden dile yayıla gelen bir şehir efsanesine dönüşmüştür. Sorgulamak da kimsenin aklına gelmemiştir. Oysa bu midyelerin döllenmesi senede iki kez, bahar mevsimlerinde meydana gelir.

Midyenin döllenme mevsiminde et verimi düşüktür. Çünkü midye, enerjisinin çoğunu, döllenme hücresi üretmek ve sonra da ikinci döllenmeye hazırlanmakla geçirir. Bu zamanlarda, midyelerin etleri normal zamanlardan çok daha düşüktür.

Midye ne yer?

Denizin çöpçülerinden biridir midye. Denizin kirli kısımlarında, özellikle lağımlarla denizlerin birleştiği yerlerde arttığı gözlenir. Çünkü midyeler, denizdeki pislik ve artıkları sudan filtreleyip, temizleyerek, bu pislikleri, kabuğundaki sedef sayesinde inciye dönüştürür ve bu pislikler sayesinde beslenir, büyür.

Midye sağlıksız bir besindir

Evet midye sağlıklı bir yiyecek değildir. Ama bu onun günah olduğunu gösterir mi? Elbette hayır.  Midyeyi, sağlıksız besinler arasında da somut zararı olmayan sağlıksız besinlerden sayabiliriz.

Hayatımızdaki diğer sağlıksız şeyleri hatırlayacak olursak; sigara, fast-food, kokoreç, katı yağ, tatlılar, asitli içecekler, yağlı yiyecekler ve hamur işleri… Bunların hepsi, sağlığa olumsuz etkisi olan ve çok kullanıldığında yada alışkanlık haline getirilince, ciddi sağlık problemlerine  (kilo alımı, şeker, kanser, iç hastalıklar vs) sebep olan yiyeceklerdir.

Bunlara rağmen, midyenin çok yenmesinin diğer zararlı yiyecekler gibi, açık bir zararı yada direk bir hastalığa sebep olması bu güne kadar ortaya çıkmış değildir. Bununla birlikte, midyenin oluşum yapısı dikkate alındığında, sağlığa olumsuz etki yapacağı veya hastalıkları destekleyebileceği ortadadır.

Hal böyleyken, midyeyi sağlık konusunda doğru bulmazken, sigara veya fast-food konusunda aynı özeni göstermeyenler, ne yazık ki “günah” kavramının etkisiyle adaletsiz bir yargıya varmaktadırlar.

Bir şeyin haram olmasıyla zararlı olması arasında fark vardır. Günah/haram, tüm zaman ve coğrafyalarda geçerli olan ve Allah’ın haram kıldığı demektir. Ama bir şey haram olmadığı halde zararlı olabilir. Allah kendi saydığı haramlar dışındaki konularda aklı kullanmayı emreder. Bu durumlarda insan aklını kullanmadığı zamanlarda, yaptığı sorumsuzluğun cezasını dünyada görecektir.

Örneğin, sürekli fast-foodla beslenen ve sonra iç hastalıklarına ve ülser hastalığında olan birini düşünelim. Hayatı boyunca bu hastalıkla mücadele etmek zorunda kalmasının yanında, önceden çok yediğinden yakalandığı bu hastalığa sebep olan yiyecekleri bir daha yiyemez olur. Ya da, sürekli sigara içen birini düşünelim. Zevk almak için içtiği, yada dertten kurtulmak için(!)  kullandığı sigara belli bir yaştan sonra, artık acının ve dertlerin asıl sebebi olmaktadır. Ya da, sürekli tatlı ve hamur işi yiyen birisi, daha genç yaşlarında, şeker hastalığı yüzünden şeker içeren meyveleri bile yiyemez olur.

Hayatta her şey böyledir. Bir şeyleri aklımızı kullanarak ve ölçülü kullanmadığımızda, fazladan sorumsuzluk ve keyif için yaptığımız davranışlar, bir süre sonra bize daha acı sonuçlar yaşatır ve artık eskiden fazlasıyla kullandığımız bu zevkleri hiç yaşayamaz oluruz. Ancak midyenin diğerleri gibi bu şekilde ciddi somut zararları söz konusu değildir, en azından bugüne kadar tespit edilmemiştir.

Midyenin Günah Olmaması

Midye evet zararlıdır, ama günah değildir. Allah domuz etinin haram olduğunu söylemiştir. Ancak midye konusunda bunu söylemediği gibi, tam tersini söylemiştir. (5/96)

Haram demek, tüm zamanlar ve ülkelerde Allah’ın yemeyi yasakladığı demektir. Allah’ın haram kıldığı yiyeceklerin çok azı bile yenilse yine günahtır. Ayrıca dünyada hangi coğrafyada olunduğunun da bir önemi yoktur.

Örneğin, inek eti bizim ülkemizde en çok tüketilen et türüyken, bazı ülkelerde çok tüketilmez. Afrika gibi ülkelerde, böcek ve yılan gibi hayvanlar temel besin kaynağıyken, bizim ülkemizde bir tiksinç kaynağı yada sadece belgesellerde gördüğümüz hayvanlardır. Bu hayvanların bizim coğrafyamızda yenilmiyor olması, yada bizim coğrafyamızda yeniliyor olması bir durumu haram-helal yapabilir mi?  Yani, böcek yemek için kim haram diyebilir?  Çinde yada Afrika’da doğsaydık, belki bu bizim için çok doğal bir şey olacaktı. Buradan, “hadi hep birlikte, bir tabak böcek yiyelim” demiyorum. Ancak, olaylara objektif bakabilmeyi ve at gözlüklerimizi çıkarmayı tavsiye ediyorum. Ayrıca, Allah’ın sözlerini iyi anlamanın önemine vurgu yapmak istiyorum.

“Midye günahtır” demek ayrıca bir yanlışlığa da kapı aralıyor. Mesela kişi, bir tane yiyor, çok seviyor tadını. Bir yandan da vicdanıyla cebelleşiyor, çünkü kendi ölçütlerine göre bu bir günah. Ama bir tane yiyince, en az birkaç tane daha yemek istiyor. Bu sefer, “aman bir tane yedim, günaha girdim, ha bir tane ha 5 tane diyor.” Böylece bir tepsiyi birkaç kişi bitirenler ortaya çıkıyor. Nerede kaldı sağlık? Bu durumda, insan aklını kullanmıyor da. Ayrıca, Allah’ın bir kuralını çiğneme hissi (ki aslında günah olmayan bir şeyi), asıl günahlara karşı da bir hissiyatsızlık meydana getiriyor. “Bak, ben zaten günaha da girmiştim, zaten çok iyi biri değilim, şu durumda da alt tarafı bir yalan söylesem ne olur ki…” diye uzuyor gidiyor.

Midyenin Mekruhluğu savunması

Midye yemek, Maliki mezhebine göre helal, Hanefi mezhebine göre haramdır.  Daha sonra gelenler, Hanefi mezhebine göre “mekruh” demişlerdir. Bunun anlamı, “hoş görülmeyen, tam haram denmeyen ama harama yakın” anlamlarına gelir.

Hangi kelime kullanıldığından ziyade, kelimeye verilen anlam önemlidir. Eğer kişi, hangi zaman ve yerde farketmeksizin, bunu yediğimizde günaha girmiş oluruz, yada Allah bundan dolayı bize hesap sorar önermelerini beraberinde getiriyorsa, ha mekruh denmiş, ha haram denmiş “haram” denmiş kategorisine girer.

Mekruh kavramına sosyal ve tarihi açıdan bir bakış

Mekruh hoş görülmeyen demektir demiştik. Bu kavram genellikle, dini bir terim olarak kullanılıyor, bir mezhep imamının bir konuda verdiği hüküm olduğu söyleniyor ve bu bir kalıp olarak tüm zaman ve mekanlara ait bişey gibi gösterilebiliyor.

İhtimaldir ki, zamanında çeşitli sebeplerden toplumda yasaklanan yiyecekler, bir süre sonra, bir dini hüküm olarak algılanmış olabilir. Bu olsun veya olmasın, midye konusundaki mevcut hükümlerin yanlışlığı ortadadır.

Tarih içerisinde, toplumlar içerisinde çeşitli yasaklar, zamana bağlı olarak koyulmuş olabilir.

Örneğin, geçtiğimiz yıllarda, “kuş gribi” sebebiyle, tüm kanatlı yenen canlılar karantinaya alınmış, yenmesi yasaklanmış, insanlar bu konuda uyarılmıştır. Peygamber de bu zamanda yaşasaydı, o da bunların yenmesini o durumda hoş görmeyecek, kendi de yemeyecekti. Buradan tavuk yememe sebebini değil de, tavuk yemeyi mi hoş görmedi diyeceğiz?

Ya da, üreme dönemlerinde balık avlanması yasaklanıyor. Çünkü ufakken avlanan balıklar, hem çoğalmayı engelliyor, hem diğer balıkçılara haksızlık söz konusu oluyor hem tüm dünya ve insanlığa bir zarar veriliyor.  Peygamber bu zamanda yaşasaydı, hele ki ülkede yönetici olsaydı, balık avlanması konusunda uyarıda bulunur, denetlerdi. Kendi de ufak balıkları vs yemezdi. Bu durumda, balıkların haram olduğunu vs çıkarabilir miyiz?

Yahut, Peygamber Çin’de yaşasaydı ve hamam böceği yemek onun için doğal olsaydı, bunu yemek hoştur, sevaptır mı diyecektik? Toplumsal ve tarihi olayları doğru anlamamız gerekir. Ancak o zaman Allah’ın evrensel sözleriyle geleneksel söylemler karışmayabilir. Ama insanlar toplumsal ve tarihi olayları da bilmese de, Allah’ın kitabıyla insan doğruyu bulabilir zaten.

Tüm insanlar, tüm toplumlar ve zamanlar için söz konusu olan kurallar ve Allah’ın bizi sorumlu tutacağı kurallar, Kuran’da açıkça söylenenlerdir..

Peki Allah midye konusunda ne der?

“Artık Allah’ın size helâl ve temiz olarak verdiği rızıklardan yiyin. Eğer yalnız O’na ibadet ediyorsanız, Allah’ın nimetine şükredin.

Allah, size ancak leş, kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesileni haram kıldı. Ama kim mecbur olur da istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın yemek zorunda kalırsa, şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Dilleriniz yalana alışageldiğinden dolayı, Allah’a karşı yalan uydurmak için, “Şu helâldir”, “Şu haramdır” demeyin. Şüphesiz, Allah’a karşı yalan uyduranlar, kurtuluşa eremezler. ” (16 nahl 114-116)

“De ki: “Bana vahyolunan Kur’an’da bir kimsenin yiyecekleri arasında leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o şüphesiz necistir- ya da Allah’tan başkası adına kesilmiş bir (murdar) hayvandan başka, haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Fakat istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın kim bunlardan yeme zorunda kalırsa yiyebilir.” Şüphesiz Rabbin çok bağışlayandır, çok merhametlidir. “(6 enam 145)

“Haramlığı size okunanların (bildirilenlerin) dışında bütün hayvanlar size helâl kılındı.” (22 hac 30)

“Deniz avı yapmak ve onu yemek size helâl kılındı ki, hem size, hem de yolcu olanlarınıza faydalı olsun… Huzuruna varıp toplanacağınız Allah’dan korkun.” (5 maide 96)

Görüldüğü üzere, Allah yanlızca, 4 tane şeyi haram kılıyor. Deniz ürünlerini de helal kılıyor.  Fazla söze gerek bıraktırmıyor zaten…

Özetle
Midye adet olmaz. Adet olan hayvanın yenilmemesi de söz konusu değildir zaten. Midye yemeyi Allah haram kılmamıştır. Deniz ürünlerini yediğinizde günah söz konusu değil demiştir. Midye sağlık açısından fazla yenildiğinde zararlı bir besindir,  yağlı, fast-food yiyecekler gibi. Ama bir günahlık söz konusu değildir.

Petek Furkan

[Midyenin biyolojik yapısını incelediğim ve derlediğim bazı sitelerin linklerini, ayrıntılı bilgiye sahip olmak isteyenler için ekliyorum:

Midyenin bir yumuşakça olması, http://tr.wikipedia.org/wiki/Yumu%C5%9Fak%C3%A7alar
Midyenin biyolojik yapısı, http://www.tarim.gov.tr/uretim/Su_Urunleri,Midye.html
Midye adet olur efsanesinin temeli,  http:// http://www.sehirefsaneleri.net/index.php?option=com_flexicontent&view=items&id=81:midyeler-adet-olur-mu

Midye hakkında halk ağzıyla doğruları da içeren açıklamalar, www.uludagsozluk.com/k/midyenin-adet-g%C3%B6rmesi/2/ :

Diyanetin bu konuda fetva açıklaması için, http://sorusor.diyanet.gov.tr/fmi/xsl/fetva/y_dokumcevap.xsl?-db=FetvaVT&-lay=wfkweb&-recid=918&-find ]

Ayrıca bu konuda diğer bir çalışma için:
http://www.kurandakidin.net/bolumler/19-kuran-da-yemek-mezheplerin-hadislerin-dininde-yemek.asp


About the Author
Author

petekx

Comments (26)
Leave a reply

Name (required)

Website