BİR BÜYÜK UYDURMA: RECM(TAŞLAYARAK ÖLDÜRME)

Mezhepçi islam’ın en haddi aşan uygulamalarından biri de Recm yani taşlayarak öldürme cezasıdır.Fakat asıl dehşet oaln şudur ki;gelenekçiler sırf recmi,yani zina edeni taşlayarak öldürmeyi haklı çıkartmak için,Kuran’ın eksik olduğunu,aslında recm ayetinin var olup,bu ayetin keçi tarafından yenilip yok edildiğini söyleyecek kadar ileri gitmişlerdir.Kuran’a ilave olan tüm mezheplerin recmi savunur.Buhari,Müslim,Ebu Davud,Hanbel,ibni Mace gibi bütün meşhur kitaplar recmi savunurlar.Eğer recmin yanlışlığı ve uydurma hadislerin dinin kaynağı olamayacağı iyice anlaşılırsa,o zaman tüm bu mezheplerin hatalı yolda oldukları da iyice ortaya çıkar.Konunun detayına göz atacak olursak;

Hadis: “Zina yapan evlilerin taşlanarak öldürülmelerini emreden ayet Hz. Ayşe’nin döşeğinin altındaki sayfada yazılı bulunuyordu. Peygamber ölünce Hz. Ayşe onun gömülme işlemleri ile meşgulken, evin açık kapısından içeri giren bir keçi o sayfayı yedi. Böylece taşlayarak öldürme cezası Kuran’dan çıktı. Ama hükmü devam etmektedir.”
İbn-i Mace 36/194,Hanbel 3/61,5/131

Bu hadis ve taşlayarak öldürmeyi savunan diğer saçma hadisler
dinimize büyük zarar vermişlerdir. Bu hadislerle:

1- Kuran’ın zina edenlerle ilgili hükmü iptal edilmektedir.
2- Kuran’ın hükmüne ilaveten yeni bir hüküm getirilmektedir.
3- Kuran’ın eksik olduğu iddia edilmektedir.
4- Kuran’ı eksiltenin bir keçi olduğu gibi bir saçmalık savunulmaktadır.

Hadis kitaplarının kanaatimce Hz. Ömer’e iftira olan bir hadisiyse şöyledir:

” İleride bazı kişiler çıkacak ve recm cezasını Kuran’da bulmuyoruz diye recmi inkar edeceklerdir. İşte bu kişiler okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkacakalrdır.Eğer halkın ‘Ömer Kuran’a ilave ediyor’ demesinden korkmasam bu recm ayetini Kuran’a yazardım.”
Buhari 93/21, Müslim Hudud 8/1431, Ebu Davut 41/1

Bu hadis bile tek başına Buhari,Müslim ve Ebu Davud’un güvenilmeyecek kitaplar olduğunun anlaşılması için yeterlidir.Böylece en sahihleri,en doğruları böyle olan hadis kitapları bile bir kenara atılıyorsa diğer hadis kitapları ve hadislere dayanan tefsir,ilmihal kitabı gibi kitapların da tereddütsüüz bir kenara atılamaları gerektiği anlaşılır.Görüldüğü gibi bu recm hadisleri mantığına göre Hz. Ömer Allah’tan çok halktan korkuyordu.Demek Hz. Ömer halktan depil de Allah’tan korkmuş olsaydı keçinin yiyerek yok ettiği recm ayeti,hadis kitapları yerine Kuran’da olacaktı!

Bu uydurmalarla yetinmeyenler maymunların da zina eden bir maymunu yakalayarak taşladıkları ve sahabelerden birisinin de maymunu recm etme olayına katılarak maymunu öldürdüğünü anlatırlar.Sözde recmin ne kadar mantıklı olduğunu, maymunların bile bunu anladıklarını, fakat bazı insanların anlayamadığının mesajını veren bu çok değerli (!) hadisi bilin bakalım hangi alim rivayet etmiştir? Evet, bu, süperlerin süperi diye takdim edilen, bir hadisini bile inkar edenin kafir olacağı söylenen en doğru hadis kitabının yazarı olan (diğerlerini siz düşünün) Buhari’nin 63/27’de geçen hadisidir.

Kurtubi’nin bir izahında ise Ahzab suresinin sonunda recm ayetinin eksik olduğu, Hz. Osman’ın döneminde bunların yazılmadığı söylenir. Bu izahta da Kuran’da mevcut olmayan recm geleneğine dayanak yaratma endişesinin, nasıl Kuran’a iftiralar atmaya kadar uzanmış olduğunu gözlemliyoruz.

Görüldüğü gibi bir sürü çelişkili,mantıksız izah,sırf recm geleneğinin yerleşmesi için uydurulmuş ve Kuran’ın açık hükmü olan 24-Nur Suresi 2. ayetin de hükmü kaldırılmaya(neshedilmeye) çalışılmıştır.Bir rivayete göre Hz. Ömer döneminde Kuran’da recm yoktu, öbür rivayette Hz. Osman döneminde yazılmadı denir. Başka bir rivayette ayet keçi yüzünden ortadan kalkar. Diğer yandan maymunların recminden ve sahabelerin buna katıldığı komedisinden bahsedilir. Üstelik Kuran’daki açık hüküm yok sayılır. Neresine el atılırsa mantıksızlık ve çelişki olan bu konu geleneksel İslam’ın uydurucularının sıkışınca nasıl Kuran-ı Kerim’e iftiralar attıklarını da göstermektedir. Oysa birçok gelenekçi hem Kuran’ın, hem hadislerin doğruluğunu, hem de kelimesi kelimesine kabul ettiklerini söylemektedirler. Bu kabulü yapan gelenekçilerin çoğunun ne yazık ki kendi gelenek ve inançlarından habersiz oluşları büyük bir sorundur.

KURAN’I BOHÇADAN ÇIKARALIM

Ne yazık ki yıllarca mezhepçilik övüldü. Mezheplere karşı çıkmak sapıklık olarak gösterildi. Mezhepsiz kelimesi dilimize bir hakaret unsuru olarak girdi. Kuran evimizde bohçalar içinde, yüksek bir yerde asılı olarak bulundu. Kuran ölülerin arkasından okundu ama, dirilerin hayatına yön vermesine izin verilmedi. Buna izni vermeyen mezhepçiler; dini ancak üç-beş kişinin anladığını, bizimse, onlardan ve onların kitaplarından dini öğrenmemiz gerektiğini söylediler. Allah kitabından dini anlamak gibi büyük bir cürete kalkışırsak çarpılacağımız anlatıldı. Bu çabaya ne gerek vardı ki! Mezhep imamları dini anlatmışlardı. Bu mantıkla ne mühendisler, ne profesörler bile uyutuldu. Çünkü bu anlatımda akıl yok, taklit vardı. Aslolan taklit olunca profesörle, mühendisle, en cahil bir oldu. Çünkü akıl, ilim hiç kullanılmayacaktı ki! Onu, kullanması gerekli olan mezhep imamları, hadis imamları kullanmıştı. İnşallah onların akıllarını ne kadar kullandıkları ve sadece Kuran’a sarılmanın önemi bu recm örneği ile anlatılmıştır.


About the Author
Author

ayhansulun

Comments (3)
Leave a reply

Name (required)

Website