İkna Olan Kalplere Müjde…

 

Fecr Suresinin Kalbe Dokunuşu

Fecr suresinin sonlarında çok ilgi çekici ve üzerinde düşündükçe anlamı genişleyen ve insanın kalbine anlattıkça anlatan, dokundukça dokunan, yazmaya kalksanız kelimelerin, cümlelerin ve sayfaların yetmeyeceği müthiş ayetler var.

89-Fecr
27,28,29,30 Ey mutmain olan nefis. Razı olmuş ve razı olunmuş olarak Rabbine dön. Gir kullarımın arasına. Ve gir cennetime.

Allah’ın cennetine davet etmek üzere hitap ettiği kişiye bir bakın. Ne “ey inananlar” deniyor ne “ey ilim sahipleri” ne de “ey makbul ve güzel işler yapanlar”. “Ey mutmain olan nefis” diye hitap ediliyor.  Mutmain olan nefis. Düşünürsek o kadar anlamlı o kadar manidar ki…

Yâ eyyetuhen nefsul mutmainneh | Ey mutmain olan nefis.

Mutmain… Yani gönlü rahat… Yani emin olmuş… Yani müsterih… Yani şüphesi kalmamış… Yani ikna olmuş… Yani ben inandım demekle, kuru kuruya inanmakla kalmamış… Yani bilerek inanmış… Yani araştırıp, kurcalayıp, korkmadan sorgulayıp öğrenmiş… Yani iç huzuruyla O’nu kabullenmiş… Mutmain olmuş…

İrciî ilâ rabbiki râdıyeten mardıyyeh | Razı olmuş ve razı olunmuş olarak Rabbine dön.

Razı olmuş ve razı olunmuş… Daha ne ister bir insan… Daha neyi hedefler. Sen mutmain olmuş bir kalple O’ndan razısın… O da senden… Daha ne ister bir gönül… Razı olmuş ve razı olunmuş olarak Rabbine dönmekten başka ne ister…

Fedhulî fî ibâdî | Gir kullarımın arasına.

“Gir” diyor kullarımın arasına. Sana hitap ediyor seni Yaratan. Gel gir kullarımın arasına, diyor… Bir insanı bundan daha fazla sevindirecek ne vardır? Ne olabilir ki!!!

Vedhulî cennetî | Ve gir cennetime.

“Gir cennetime” diyor. Zaten senden razı olmuş, daha büyük hangi cennet sevindirir insanı… O’nun rızasından başka… Gir cennetime, diye bir davet işitseniz bugün O’ndan, O’na nasıl karşılık vereceksek, o sözü işitmeden de aynen öyle karşılık vermemiz gerekmez mi!!!

Mal sahibi, mülk sahibi olup da hatta ilim sahibi olup da nasıl kalbi katılaşır bir insanın!!! Kuran’ı anlar da nasıl duygularını hiçe sayar, nasıl olur da duygusallığa gerek yok der! Nasıl olur da aklın kalple ilişkisini yok sayar! Allah ayetlerinde bu kadar kalbe değen kelimeler kullanırken, nasıl olur da, küfre karşı dik durmakla kibri, ezik olmakla duygusal olmayı, romantizmle Allah sevgisini ve bağlılığını birbirine karıştırır insan!!!

Şu ayetlerin muhatabı olmaktan başka ne isteyebilir bir nefis!!! Para mı, mal mı, ev mi, arazi mi, taraftar mı, destekçi mi!!! Aklınıza gelecek var mı herhangi bir mülk, var mı başka bir debelenen, debelenmeyen şu yeryüzünde, şu gökyüzünde!!! Nasıl aksine dalar da, vazgeçer bir insan şu ayetlere muhatap olmaktan? Kim vazgeçer O’ndan…

Nasıl olur da bir nefis “ben bu Kuran’ı anlayamam” der ve şu ayetlerin muhatabı olmaktan yüz çevirir!!! Ah bir bilebilsek! Mutmain bir kalple bilebilsek keşke… Bugün “keşke” desek bir an önce… O gün “keşke” demeden önce…

89-Fecr
27,28,29,30 Ey mutmain olan nefis. Razı olmuş ve razı olunmuş olarak Rabbine dön. Gir kullarımın arasına. Ve gir cennetime.

Ya Rabbena! Biz Senden razı olduk. Sen de bizden razı ol. Al bizi kullarının arasına. Al cennetine.

 

http://kalemzade.net/2014/02/21/ikna-olan-kalplere-mujde/


About the Author
Author

Kalemzade Kamil

Comments (1)
Leave a reply

Reply to Betül Cancel reply

Name (required)

Website