X DİNİNDEN ÇIKMAK

Din insanlar tarafından nasıl algılanmaktadır?

Bir dine tabi olmak demek; belirlenmiş bir topluluğa tabi olmak demek şeklinde anlaşılmaktadır. Böylece din,tabiiyet yerine kullanılmaktadır. Örneğin; X devletine tabi olmak hangi anlama geliyorsa X dinine tabi olmak kavramı da ayni şekilde kullanılmaktadır.

İnsanlar eskiden beri birilerine, bir şeylere tabi olarak yaşamışlardır. Bir krala tabi olan insan aynı zamanda elhamdülillah X dinine tabiyim de diyebilmiştir. Böylece belirlenmiş davranış kuralları demeti olarak da ortaya çıkan din, birkaç kralın egemenlik sahasındaki insanları kucaklayabilmiştir. Ya da bir kralın egemenlik sahasında birçok dinin egemen olduğu görülmüştür.

Din nedir?

Din, belirli düşünme kalıplarıdır. Bu düşünme kalıplarına uygun olan davranış kalıplarıdır. Aynı düşünme kalıplarını benimsemiş insanlar kendilerine bir statü vermişler. Bu statü ve aynı şekilde düşünen insanlardan olmanın adı din olarak dillendirilmiştir.

İnsanın birey olarak dine girmesi doğum yoluyla olmaktadır. Daha sonra toplumun da baskı ve yönlendirmesiyle girmiş olduğu dininden çıkması çok zor olmaktadır. İstisna olarak insan, kendi davranış kararlarını kendi özgür iradesiyle verme çağına ulaşınca, başka dinlere girebilmekte veya dinini tamamen yadsımaktadır. Geçmişte insanın dinsiz olabileceği olasılığı hiç düşünülmemiştir. Hatta kendi dininin dışındakilerin de olabileceği varsayılmamıştır bile. Bu nedenle geçmişte dinler savaşı olmuştur. Ancak zamanımızda dinsizlik ateistlikle eşdeğer olarak görülmektedir. Oysa bu düşünüş tarzı doğru değildir. Çünkü; neticede ateistlik de bir dindir, düşünme ve davranma kalıpları içerir.

Bir dinden çıkmak ya da girmek bazı dinlere göre kolayca olur. Örneğin sünni mezhep dinlerinde şehadet getirmekle dine girilebilir ve bazı kelimeleri telaffuz etmekle de dinden çıkılabilir. Oysa Anadolu aleviliğinde dine girmek için alevi ana-babadan doğmuş olmak gerek. Alevi dininden de irade ile çıkılmaz. Alevi olarak doğan hayatı boyunca alevi kalır. Ya da alevi toplumu böyle kabul eder. Yahudi dininde de aynı usul vardır. Sonradan yahudi olunmaz.

Bir insanın dinden çıktığına ya da yeni bir dine girdiğine kim karar verecektir? Bu aşamada yetkiyi insanlar kendi tekellerine almışlardır. Böylece birini dine almakla ya da dinden uzaklaştırmakla Allahın yetkilerini kuşanmaya kalkılmış olur. Geçmişte insanlar Allah adına dine kabul ve yine Allah adına dinden ihraç kararları alıp uygulamışlardır. Bu gün de aynı düşünce tarzı hakimdir.

Bir insanın hangi dinden olduğu alnında yazılı değildir. Ancak düşüncelerinden ve davranışlarından bilinir. Demek ki, din, düşünme ve buna bağlı olarak davranma kalıplarıdır. Bu açıdan bakınca insanın kendine değişken(mobil) bir dünya görüşü(dini) edinmesi doğru din olarak gözükmektedir. Çünkü her şey hızla değişmektedir. Değişen olayları algılayabilmek, çözümleyebilmek ve sonuçlara ulaşmak için sabit(durağan) düşünme tarzları(dinleri) yeterli olamazlar. Sabit din olmaz. Değişen ve değişken din olur. Bu özelliğe sahip bir din(dünya görüşü) ancak evrensel olma iddiasında olabilir. Bunun dışındakiler ne kadar çok yırtınsalar da, çığlık atsalar da, masum insanları öldürseler de statükoculuktan ve yerellikten kurtulamazlar.

Yazar : FAZIL


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website